WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2017/41492 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, takip talebinde 11.876,96 TL asıl alacak, 1.856,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.733,67 TL alacağın tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin davalıya tebliği üzerine davalı yanca yetkiye, borca ve ferilerine itiraz edildiği, yetkili icra dairesine itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın yetkili Ankara İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği, Ankara 3. İcra Müdürlüğü tarafından ise borçluya 13.733,67 TL asıl alacak, 11.876,96 TL cari hesap, 1.856,96 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 27.467,59 TL alacağın tahsili talebini içerir ödeme emrinin 03/07/2018 tarihinde tebliği üzerine davalı tarafından süresi içerisinde 09/07/2018 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. İstanbul 34....

    İş sayılı ihtiyati haciz kararının esas takibi olduğu belirtilerek 550,00- TL ihtiyati haciz ve vekalet ücreti talep edildiğini, oysa takip açıldığında ve imzalandığı tarihte müvekkili aleyhine alınmış bir ihtiyati haciz kararı bulunmadığını ve ihtiyati haciz bilgilerinin tamamen yanlış olduğunu, bu nedenle İİK 168 maddesine açıkça aykırı olan ödeme emrinin iptali gerektiğini, müvekkilinin hangi alacak miktarından ne için sorumlu olduğunun belirsiz olduğunu, takip talebi ile bağlılık ilkesine aykırı olarak icra müdürlüğünce sistem üzerinden düzenlenen ödeme emrinin, takip talebi ile aynı talepleri içermediğini, takibe konu senette yetkili İcra Müdürlüğünün İstanbul İcra Müdürlüğü olarak belirtildiğini, bu nedenle yetkiye de açıkça itiraz ettiklerini takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını belirterek, yetkiye, borca ve takibe itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    mahsus haciz yolu ile takipte ödeme iddiası, mükerrer takip iddiası ve çek aslının icra müdürlüğü kasasında olmadığına yönelik şikayete ilişkin olduğu ve borca itiraz ve şikayet niteliğinde olduğundan borca itiraz etme süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün, şikayet süresinin ise ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 7 gün olması ve iddiaların süresiz şikayet sebeplerinden olmaması nedeni ile ödeme emrinin tebliğ edildiği 29.08.2019 tarihinden dava tarihine kadar borca itiraz ve şikayet süresinin geçmiş olduğu gerekçeleriyle istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulüne karar verilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak, davanın süreden reddine karar verilmiştir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2019/13332 Esas sayılı takip dosyasında borçluya yapılan ödeme emrinin iptali ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 26.11.2019 tarihi olduğunun kabulüne karar verildiği, bu karar neticesinde ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ tarihinin belirlenmesi sonuncunda davalının ödeme emrine yapmış olduğu itirazın süresinde olduğu, buna göre davalının ödeme emrine yaptığı itiraz sonucunda takibin durduğu, davacı tarafından icra mahkemesinin kararından sonra itirazın iptali davasının açıldığı, ancak mahkemece dava tarihinde icra mahkemesi kararının kesinleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davaya genel mahkemelerde bakılması için icra mahkemesi kararının kesinleşmesinin gerekmediği, yine karar tarihinden çok önce icra mahkemesi kararının kesinleşmiş olması karşısında usul ekonomisi de dikkate alınarak işin esasına girilerek sonuca gidilmesi gerekirken aksine kabul ile salt dava tarihi dikkate alınarak yapılan değerlendirme ile yetinilerek ve işin...

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu takibin dayanağı çekin zamanaşımına uğradığını, takibin iptali gerektiğini, takibe konu Yapı ve Kredi Bankası A.Ş Taksim Şubesinin keşide yeri İstanbul ve tarihi 07/07/2017 olan çek hakkında yetkisiz icra dairesinin başlatmış olduğu takibin zamanaşımını kesmeyeceğini, Seydişehir İcra Hukuk Mahkemesi kararı ile yetkili icra müdürlüğünde başlatılan takibin yeni bir ödeme emri düzenlenmeksizin yetkisiz Seydişehir 1. İcra Müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin taraflarına tebliğ edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, gönderilen ödeme emrini kabul etmediklerini, borcun tamamına faize karşılıksız çek tazminatına faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini, beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, takibin ve ödeme emrinin iptalini istemiştir....

        Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 11/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya itirazın ise icra mahkemesine yukarıdaki maddede belirtilen yasal beş günlük süre içinde (yani 13/03/2015 tarihinde) yapıldığı görülmektedir. Her nekadar borçlu, kendisine ödeme emri tebliğ edilmeden önce icra dosyasına 28.01.2015 tarihli beyan dilekçesi sunmuş ise de, İİK.nun 168/4.maddesinde, itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren başlayacağının düzenlendiği gözetildiğinde, itiraz süresinin başlamasında, ödeme emri tebliğ edilmeden borçlu tarafından icra dosyasına sunulan beyan dilekçesi tarihi esas alınamaz....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ödeme emrinin vasiye tebliğ edilmiş olup Tebligat kanunları gereğince herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, kısıtlı borçlunun vasisi olan davacıya kanuna uygun şekilde tebligat yapıldığını, davacı tarafın ödeme emrini 29.01.2020 tarihinde tebliğ aldığını, 03.02.2020 tarihinde itiraz etmiş olduğunu, ödeme emrinin iptalini talep ettiğini davacı yanın borçlu olduğunu bildiği halde icra takibine itiraz ettiğini, yerel mahkemeve ödeme emrinin iptali talep edilmesine rağmen takibin iptaline karar verilmesinin yerinde olmadığını ,takibin iptali için şartlar oluşmadığını , vasiye tebliğ edilen ödeme emrinde borcun miktarının, borcun dayandığı ilamın, borcun günlük efektif kur üzerinden çevirisinin, alacaklı ve borçlunun kimliklerini ve adreslerini içerir bilgiler bulunduğunu ,borçlunun kanuni süre içerinde borca yönelik herhangi bir itirazı da söz konusu olmadığını ,davacı yanın dava dilekçesinde; vasiye tebliğ edilmiş...

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/01/2020 NUMARASI : 2019/748 ESAS, 2020/31 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine İstanbul 14....

          Muhatabın adresinin kapalı olduğu ve çarşıda olduğu belirtilerek tebligatın muhtara teslim edildiği ve muhatabın kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırmak suretiyle TK'nun 21/1 maddesine göre tebliğ edildiği somut olayda; postacı tarafından komşu temini yoluna gidilmediği, muhtarın aynı zamanda komşu olarak kabul edildiği anlaşılmış ise de; haber verecek bir komşuya ulaşılmaması ve komşu temin edilmemesinin olağan bir durummuş gibi yapılan tebligat usulüne uygun kabul edilemeyeceğinden şikayetin kabulüne yönünde karar vermek gerekmiştir. Davacı taraf yetkiye ve borca da itiraz etmiş ise de; ilamsız icra takibinde yetkiye ve borca itirazların süresi içerisinde icra müdürlüğüne sunulması gerektiğinden; davacının diğer itirazları hususunda ise karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verildiği görülmüştür....

          Noterliği'nin 10/05/2007 tarihli 7001 yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edilerek borcun ödenmesi, aksi takdirde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna gidileceği şeklinde muacceliyet ihtarı keşide edildiği, borcun ödenmemesi üzerine davalılar ve yeni malik Bülent Sancar aleyhine 13/06/2007 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine başlandığı, borçlu davalıların borca itirazları üzerine işbu itirazın iptali davasının 21/05/2008 tarihinde açıldığı görülmüştür. İcra ve dava dosyasında mevcut ipotekli taşınmaz tapu kaydından banka lehine ipotek tesis edilen taşınmazın tamamının 09/05/2007 tarihinde Bülent Sancar'a satılmış olduğu, bu nedenle de icra dosyasında yeni malik Bülent Sancar'a ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte ödeme emrinin gönderildiği, adı geçen şahsa ödeme emrinin 10/07/2007 tarihinde tebliğ edildiği halde, ödeme emrine itiraz edilmediği ve onun yönünden takibin kesinleştiği görülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu