Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Yetkiye, Borca ve İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Anayasanın 36. maddesinde; " herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetki içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz " düzenlemesi bulunmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesinde ise; " her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleri ile ilgili nizalar, gerek ceza-i sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içerisinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkına haizdir " hükmü mevcuttur. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı hem ceza yargılaması, hem de medeni hak ve yükümlülükleri karara bağlayan yargılamalar için geçerli bir haktır....

Aynı Kanun'un 297/2. maddesine göre ise hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, re'sen gözetilmesi yasa ile hakime yüklenmiş bir görevdir. Davacıların başvurusu yetki itirazı, borca itiraz ve şikayettir. Mahkemece yetki itirazının, borca itirazın ve şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yetki itirazı ve şikayet ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden sadece borca itirazın reddine karar verilmesi HMK 'nun 297. maddesine aykırı olup, ilk derece mahkemesi kararı bu yönüyle isabetsizdir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2018 NUMARASI : 2018/919 ESAS - 2018/871 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı davada İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu aleyhine “03/08/2018 tarihli cari hesap ekstresi bakiye alacağı”na dayanarak başlatılan ilamsız takipte, ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun yetkili icra dairesinin yerleşim yerinin bulunduğu Akyurt İcra Dairesi olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunduğunu ve takibin durdurulduğunu, yetkiye itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, yetkiye itirazın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekiline dava dilekçesi tebliğ edilmiş. davaya karşı beyanda bulunmamıştır....

Dairesi olduğunu, takibin yetkisiz yerde başlatıldığını beyan ederek yetkiye, imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

İlamsız icra takibinde takip borçlusunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması ve takip alacaklısının takibin devamını sağlamak üzere İcra İflas Kanunu'nun 68 ve 69’uncu maddelerine göre icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek yerine, aynı Kanun'un 67’nci maddesi gereğince mahkemeye başvurarak itirazın iptalini istemesi durumunda, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı İcra hukuk mahkemesinin yerine geçerek İcra İflas Kanunu 50’nci maddesi hükmü çevresinde inceleyerek sonuçlandırması gerekmektedir. İİK 50/2’nci maddesinde, Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur, hükmü yer almaktadır....

    için arabulucuya başvurulduğunu, ancak başvurunun uyuşmazlıkla sonuçlandığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini beyanla; itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Davacı borçlu vekili tarafından her ne kadar 10.06.2021 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile girişilen icra takibine yetkiye ve borca itirazda bulunmuş ise de; davacı borçluya icra dosyasından ödeme emri tebliğinin 17.06.2021 tarihinde yapıldığı, borçlunun 5 günlük yasal süreden sonra 25.06.2021 tarihinde mahkememize dava açtığı anlaşılmakla, borca ve yetkiye itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı borçlu vekili tarafından mükerrer takip şikayetinde bulunulmuş ise de; davacı borçluya icra dosyasında ödeme emri tebliğinin 17.06.2021 tarihinde yapıldığı, borçlunun 7 günlük yasal süreden sonra 25.06.2021 tarihinde mahkememize dava açtığı anlaşılmakla, mükerrer takip şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Borca, yetkiye itirazın ve mükerrer takip şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin davalının yetkiye ve borca yönelik haksız itirazı sonucunda durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen “iade şartlı ürün satım sözleşmesi” nde uyuşmazlıkların çözümünde İzmir mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili olacağının kararlaştırılmış olduğunu, davaya konu fatura bedellerinin ödendiğini beyanla davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının borcu olmadığını iddia etmesi nedeniyle borcun esasının çekişmeli olduğu, bu nedenle yetkinin HUMK.nun 10.ve BK.nun 73. maddesine göre belirlenemeyeceği, davanın taraflar arasındaki sözleşmeye göre ve davalının merkezinin İzmir' de olmasına göre İzmir' de açılması gerektiği belirtilerek mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2020/8521 esas sayılı dosyası üzerinden örnek 13 ödeme emrinin borçluya gönderildiğini, borçlunun 11.11.2020 tarihinde Kasım ayına ait kira bedelini ödediğinden ve borcu bulunmadığından bahisle icra dairesine yetkiye, takibe, borca, ödeme emrine, faize ve faiz oranına itiraz ettiğini, davalı şirketin müvekkiline ait taşınmazda faaliyet gösterdiğini, dolayısıyla adresinin Bursa olduğunu, yetkili yerin de Bursa Mahkemeleri ve icra daireleri olduğunu, kiranın 11.11.2020 tarihinde ödendiğini, ancak kira sözleşmesine göre kiranın her ayın 1....

      İcra Müdürlüğü’nün dosyasındaki borca kısmi itiraz ve yetki itirazında bulunma sebebinin davacı ile 6 adet pompa alım satımı hususunda anlaştıklarını paranın bir miktarının peşin olarak ödediğini kalan kısım olan ve kabul edilen 3.700,00TL civarında ödemeyi pompaların tesliminde ödemeyi kabul ettiğini, ilk icra emrindeki borcun kabul edilmesinin bu sebeple olduğunu, davacının satımı husunda anlaştıkları pompaları teslim etmediğini bu nedenle ikinci gönderilen icra takibinde borcun tamamına itiraz ettiğini, borca sebep mal teslimi ve satış yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporunda davalının satış bedelini ödemediği, takibin satış bedelinden doğan bu borca ilişkin olduğu bildirildiğini, davalı borçlunun yetkisiz dairede yapılan takipte borca kısmen itiraz ettiği ve ödemeye ilişkin delil sunmadı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu