Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14.10.2014 tarih ve 2014/13-2014/499 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, taraflar arasında aktedilen temlik sözleşmesi uyarınca davalının, müvekkilinin dava dışı ....'den olan alacağını ödemeyi üstlendiği halde bu yükümünü yerine getirmeyince takip başlatıldığını, davalının yetkiye ve borca itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, görev ve yetki itirazında bulunmuş, esas yönden de davanın reddini istemiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yetki itirazı ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yetkiye ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı borçlu dava dilekçesinde; icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, yetkili icra dairesinin ... İcra Dairesi olduğunu, takibe dayanak çekle ilgili olarak alacaklı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, işlerinin kötü gittiği 2008 yılında davalı alacaklının ......

      İcra Müdürlüğü'nün 2017/7189 E sayılı dosyası ile icra takibine başladığını, ancak icra dosyasına yapmı olduğu yetkiye, borca ve takibe itiraz sebebi ile takibin durduğunu, davalı borçlu aleyhine ödenmeyen toplam alacağın 5.580,38 TL olduğunu, toplam alacağın takip tarihinden itibaren %28,08 temerrüt faiz oranı üzerinden işleyecek temerrüt faizi ile tahsilinin talep edildiğini, bu miktar üzerinde takibe geçildiğini, öncelikle borçlunun yasaya ve usule uygun olmayan yetki itirazının reddi gerektiğini, davalı borçlunun borca ve takibe yapmış olduğu itirazlarının da hukuki mesnetten yoksun ve tamamen kötü niyetli ve takibin sürüncemede bırakılmasına sebebiyet vermek kasdıyla yapılmış itirazlar olduğunu belirterek, davalı borçlunun yasaya ve usule uygun olmayan yetki itirazının reddi ile takibin açıldığı yer icra müdürlüğünün yetkili olduğuna, haksız ve de yasal dayanaktan yoksun bulunan borca ve takibi de yapılan tüm itirazlarının iptali ile takibin devamına, kötü niyetli olarak itirazda...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/05/2022 NUMARASI : 2022/218 ESAS - 2022/464 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takipte Ankara icra dairelerinin değil İstanbul Anadolu icra dairelerinin yetkili olduğunu, ayrıca senet üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ve davalı alacaklıya borçlarının bulunmadığını belirterek, borca ve yetkiye itiraz etmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2020 NUMARASI : 2019/554 ESAS - 2020/845 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve borca itiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı borçlular vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 12. İcra Müdürlüğü'nün 2019/6546 esas sayılı dosyası ile müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatıldığını, takipte Konya İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkili T2 icraya konu çekin cirantası olmadığını, çekin şirket çeki olduğunu, icra dosyasında borçlu olarak gösterilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini beyanla yetkiye ve borca itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına ve iptaline, müvekkilleri lehine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Davalı tarafından 14.04.2014 tarihinde yasal süre içerisinde borca itiraz edilmesi üzerine davacı tarafından 24.07.2014 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesine başvurularak itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı isteminde bulunulmuştur. Davalı tarafından 15.04.2014 tarihli dilekçe ile yasal süresi içerisinde icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edilmiş ve icra müdürlüğünün 29.04.2014 tarihli kararı ile davalı borçlunun borca itirazı nedeniyle verilen 18.04.2014 tarihli durma kararının kaldırılarak takibin yetkiye itiraz yönünden durdurulmasına karar verilmiş ise de, icra müdürlüğünün kendiliğinden durma kararını kaldırma yetkisi bulunmamaktadır. Mahkemece her ne kadar İcra Müdürü tarafından takibin borca itiraz nedeniyle durmasına ilişkin herhangi bir karar verilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, esasen İİK'nun 66. maddesi gereğince müddeti içinde yapılan itiraz takibi kendiliğinden durdurur....

        Şubesi'nden Alman Yapı Tasarrufu Kredisi kullandığını ve borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya Tebligat Kanununun 35.maddesine göre tebligat yapılmış, cevap da vermemiştir. Mahkemece, davalı borçlunun icra dairesine yaptığı yetkiye ve borca itiraz üzerine takibin icra dairesinin yetkisi yönünden de durduğu yetki itirazı icra mahkemesinde kaldırılmadan itirazın iptali davası açılamayacağı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir....

          Şubesi'nden Alman Yapı Tasarrufu Kredisi kullandığını ve borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya Tebligat Kanununun 35.maddesine göre tebligat yapılmış, cevap da vermemiştir. Mahkemece, davalı borçlunun icra dairesine yaptığı yetkiye ve borca itiraz üzerine takibin icra dairesinin yetkisi yönünden de durduğu yetki itirazı icra mahkemesinde kaldırılmadan itirazın iptali davası açılamayacağı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir....

            -KARAR- Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirketten aldığı makine kiralamasına ilişkin kira ve nakliye bedellerini ödemediğini ileri sürerek alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen takipte davalının asıl borca yetkiye ve faize yaptığı itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetkili icra dairesinin müvekkilinin muamele merkezi ... İcra Daireleri olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuş, ayrıca ana borca itirazları olmadığını, faize itiraz ettiklerini, faturaya dayalı alacağın henüz muaccel olmadığını belirtmiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve davalı beyanı dikkate alınarak davanın kabulüne, takibe davalının yaptığı itirazın iptali ile 8.504.98.-YTL.ana paraya takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 2/2.maddesi uyarınca yürütülecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili yönünde takibin devamına, haksız itirazı gözetilerek takdiren % 40 üzerinden 3.401.99.-YTL....

              O halde bu husus İİK' nun 67. maddesi uyarınca bir dava şartıdır ve dava şartları da mahkemece re'sen gözetilmek zorundadır. İlamsız icra takibinde takip borçlusunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması ve takip alacaklısının takibin devamını sağlamak üzere İcra İflas Kanununun 68 ve 69’uncu maddelerine göre icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek yerine, aynı Kanunun 67’nci maddesi gereğince mahkemeye başvurarak itirazın iptalini istemesi durumunda, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı icra hukuk mahkemesinin yerine geçerek İcra İflas Kanunu 50’nci maddesi hükmü çevresinde inceleyerek sonuçlandırması gerekmektedir. İİK 50/2’nci maddesinde, "Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur." hükmü yer almaktadır....

              UYAP Entegrasyonu