Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun yetkiye itiraz tarihi 24.12.2020 dir. Borçlunun yetkiye itiraz ettiği tarih itibari ile diğer borçlu açısından takip kesinleşmiştir. Borcun kaynağı olarak gösterilen sözleşmede sözleşmenin yapıldığı yere ilişkin bir açıklama yoktur. Belirtilen hususlar gözetildiğinde borçluların adreslerinin ödeme emrinde yer almamasının borçlunun yetkiye itirazını doğrudan doğruya etkilediği açıktır. Ancak ödeme emrindeki bu usulsüzlük kamu düzeni ile ilgili olmamakla İİK nun 16. Maddesi kapsamında yedi günlük şikayet süresine tabidir. Borçlunun usulsüzlüğe ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihte vakıf olduğu nazara alındığında yedi günlük itiraz süresi geçirildiğinden şikayetin reddine karar verilmesi gerektiğinden davacının istinaf taleplerinin reddine ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK nın 353/1- b-2. Maddesi gereğince kaldırılmasına yerel mahkeme kararının gerekçesi değiştirilerek şikayetin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

Somut olayda, şikayeçi vekili, müvekkilinin alacağının imtiyazlı nafaka alacağı ve haczinin de daha önceki tarihli olduğunu, öte yandan takip borçlusunun borcunu yapılandırması ve taksitlerini de ödemesi nedeniyle şikayet olunan SGK'nın herhangi bir alacağının da kalmadığını, bu itibarla sıra cetvelinde şikayet olunan SGK'ya ayrılan paranın müvekkiline tahsisi gerektiğini ileri sürmüştür. Şikayetçi tarafın ileri sürdüğü bu hususlar gözönünde bulundurulduğunda, itirazın sadece sıraya ilişkin olmadığı, alacağın esasına da itiraz edildiği anlaşılmış olup, asliye hukuk mahkemesi görevlidir....

    İcra mahkemesi kararına karşı, asıl davada davacı vekilince, birleşen davada davacı vekilince, şikayet olunan SGK vekilince, şikayet olunan Vergi Dairesi vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, birleşen dava yönünden şikayetin süreden reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, asıl davada şikayetçinin şikayeti kabul edilerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen istinaf yoluna başvurmasında hukuki yaranının bulunmadığı, şikayete konu edilen sıra cetveline sadece asıl davanın davacısı ... ile birleşen dosya davacısı ... tarafından itiraz edildiği, istinaf yoluna başvuran her iki kurum tarafından da sıra cetveline itiraz edilmediği, her iki davalı kurumun istinaf yoluna başvurmasında hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle istinaf yoluna başvuran tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir....

      GEREKÇE : Uyuşmazlık borçlu tarafından maddi hata ile ibraz edilen borca itiraz dilekçesinin geçerli olup olmadığı noktasında memur muamelesini şikayet mahiyetindedir. Adana 9.İcra Müdürlüğünün 2020/647 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu T1 aleyhine, toplam 39.096,27 TL asıl alacak ve ferilerin tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 17.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 20.01.2020 havale tarihli itiraz dilekçesi ile davacı borçlu tarafından yetkiye, borca ve faize itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin başlığında Adana 8. İcra Müdürlüğüne gönderilmek üzere İcra Müdürlüğüne Besni yazıldığı, aynı tarihte Besni İcra Müdürlüğünün 20.01.2020 tarih ve 2020/90 Muh. Sayılı yazısı ile itiraz dilekçesinin Adana 8....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayet eden vekili, müvekkilinin haczinin, şikayet edilenin kira ilişkisinden kaynaklanan hapis hakkından önce olması nedeniyle satış bedelinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet edilen vekili, müvekkil alacağının rehne dayandığını, satılan menkullerin birçoğu üzerinde şikayet eden tarafın haczinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

        İcra Mahkemesi Tarih : 05.08.2005 Nosu : 1263-1201 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Satış bedelinin bütün alacaklıların alacaklarını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline karşı şikayet yoluyla İcra Mahkemesinde, dava yoluyla genel mahkemelerde itiraz edilebilir. İtiraz, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemelerde ( İİK’nun 142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde ( İİK’nun 142/son) ileri sürülmelidir. Davacı, davalı lehine tesis edilen ipoteğin limit ipoteği olduğunu, bu nedenle limitten fazla pay ayrılamayacağını, süresinde satış istemeyen davalının haczinin düştüğünü belirterek sıra cetveline itiraz etmiştir....

          Somut davada, davacı borçlu hakkında Adana 6.İcra Müdürlüğünün 2020/5924 Esas sayılı takip dosyasında"Beyciler mah.1656 sk.No:7 iç kapı no:1 Merkez Düzce" adresini göstererek yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Buna göre borçlunun bilinen adresinin bu adres olduğunun kabulü gerekeceği açık olup, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi yerindedir. Davalı alacaklı borçlunun mernis adresinin itiraz tarihi olan 24/02/2021 tarihinde değiştiği, bu nedenle takip dosyasında önceki mernis adresine TK 21/2 maddesine göre yapılan ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğunu belirtmişse de, yasal düzenlemeye göre bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edileceğinden istinafında isabet bulunmamaktadır ....

          Aynı Kanun'un 16/1. maddesinde ise; "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır." düzenlemesi mevcut olup, buna göre, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin iddia, şikayet niteliğinde olup, usulsüzlüğün öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içinde icra mahkemesine şikayet yoluna gidilebilir. Somut olayda, borçlu ... ... Ltd. Şti. vekilinin 12.12.2013 havale tarihli itiraz dilekçesiyle icra müdürlüğüne başvurarak, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takipten 11.12.2013 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürmekle beraber borca ve faiz oranına itiraz ettiği görülmektedir....

            Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...-... ve İflas Kanunu'nun 142'nci maddesine göre sıra cetveline itiraz davaları kural olarak genel mahkemelerde görülür. İtiraz yalnız sıraya ilişkin ise görev ... Mahkemesi'nindir. (İİK.m.142/son). Somut olayda, şikayet edilen kurum alacağının zamanaşımına uğradığı ve miktarının yeterince araştırılmadığı iddia edilmekte olup, alacağın esasına ilişkin itiraz bulunduğundan dava genel mahkemede görülmelidir. Bu durumda, ... Mahkemesi'nce görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, esasa girilerek yazılı şekilde hüküm oluşturulması bozmayı gerektirmiştir. ...-Bozma nedenine göre, şikayetçi vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

              İcra Müdürlüğü'nün 2004/1465 sayılı dosyasına ödenmesine karar verildiğini, bu kararın hatalı olduğunu zira dava dışı borçlu...ile şikayet olunanın birlikte hareket ederek muvazaalı işlemler yaptıklarını, şikayet olunanın dava dışı borçludan bir alacağı bulunmadığını, dava dışı borçlunun muvazaalı olarak borcu kabul ettiğini, itirazdan feragat ettiğini ve araca haciz konulmasına muvafakat ettiğini ileri sürerek, sıra cetveline itiraz etmiştir. Şikayet olunan vekili, yargılama sırasında davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu