Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra İflas Kanununun 4. maddesi uyarınca icra dairelerinin istemlerine yönelik şikayet ve itirazları bu dairenin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesi incelemekle yetkilidir. Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Borçlu hem yetkiye hem de esasa itiraz etmişse, İcra Hukuk Mahkemesi, ilk önce yetki itirazını inceleyip kararı bağlar. Mahkemece yetki itirazının doğru bulunması halinde ise yani icra dairesinin yetkisiz olduğu kanısına varırsa, alacaklının itirazın kaldırılmasına ilişkin talebini reddeder. Bunun üzerine alacaklının İcra Hukuk Mahkemesinin itirazın kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararının kesinleştiği tarihten başlayarak on gün içinde, yetkisiz icra dairesine başvurarak dosyanın yetkili icara dairesine gönderilmesini istemesi gerekir. Somut olayda, ... İcra Müdürlüğünde başlatılan icra takibine karşı borçlu davalı İcra Dairesinde borca ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bir adet çeke dayalı olarak hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borçlunun örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda yetkiye ve borca itiraz ettiği, mahkemece; 'borcun ödenmesi ve takip dosyasının infazen işlemden kaldırılmış olması nedeni ile “konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verildiği görülmektedir.Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 Esas, 2011...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 12.05.2005 tarihli suç tutanağına dayanılarak ve suç tarihi de 12.05.2005 olarak gösterilip yapılan şikayet dilekçesinin C.Savcılığınca 04.08.2005 tarihinde kaleme havale edilerek yapılan soruşturmada 12.03.2007 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karara vaki itiraz üzerine, merciince verilen 19.11.2007 tarihli itirazın kabulü ve şüpheli hakkında kamu davası açılmasına ilişkin karar üzerine soruşturma aşamasında sanığın savunması alınmadan ve itiraz sonrası sanığın kimliğinin tespitine ilişkin 17.04.2008 tarihli yazı sonrasında 09.01.2012 günü iddianame düzenlenerek dava açıldığı gözetildiğinde, suç tarihinden iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri karşısında; sanığa yüklenen suçun yasa maddesinde öngörülen cezalarının...

        Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçinin ... dosyasında satış işlemi gerçekleştirilen makinelerden elde edilen paranın, ilk haciz sahibi olan şikayet olunanın ... dosyasına gönderildiği, şikayet olunanın ... dosyası olan ... .... ... Müdürlüğü'nün 2007/14756 E. sayılı dosyasından 31.....2011 tarihinde sıra cetveli düzenlendiği, şikayetçinin haczedilen malların aynı mallar olmadığı yönündeki iddiasının ise, sıra cetvelinin esasına yönelik itiraz olduğundan sıra cetveline itiraz yoluyla (takibin ... edildiği mahal mahkemesinde) mahkeme önüne taşınması gerektiği, bu bağlamda düzenlenen sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. ...) Şikayet, bedeli paylaşıma konu olan makineler üzerinde şikayet olunanın haczinin bulunmadığı iddiasıyla sıra cetvelindeki sıraya ilişkindir. Aynı makineler ile ilgili şikayet olunan tarafından ... .... ......

          Şikayet eden vekili, iptal edilen ilk sıra cetveline şikayet eden itiraz etmediğinden derece kararının şikayet eden yönünden kesinleştiğini ve bu itibarla şikayete konu sıra cetveline itiraz hakkının bulunmadığını, diğer alacaklara husumet yöneltilmesi gerektiğini beyan ederek şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, şikayet edenin haczinin öncelik şartına havi olmadığını şikayetin reddine karar vermiş, şikayet eden vekili kararı temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, 20.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            da usulsüz tebliğ edildiğini, kıymet takdirine itiraz ettiklerini belirterek usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri ve diğer işlemlerin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, yetkiye, borca ve tüm fer'ilerine itirazlarının kabulüne, taşınmazın değeri eksik belirlendiğinden kıymet takdirine itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece kıymet takdirine yönelik itiraz ve şikayet bakımından tefrik kararı verildikten sonra, yapılan yargılama neticesinde usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, itirazların süreden reddine, diğer taleplerin reddine karar verilmiş, davacı/borçlular vekili karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

            İTİRAZ NEDENLERİ:Somut uyuşmazlıkta, borçlu şirket hakkında......

              Buna rağmen mahkemece, şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında ödeme emrinin tebliğ tarihinin 10.11.2012 olarak yanlış tespit edilmesi ve ödeme süresi 10 gün yerine, şikayet ve itiraz süresi olan 5 günün esas alınması suretiyle ihtiyati haczinin 15.11.2012 tarihinde kesinleştiğinin kabul edilmesi, şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyasında, ödeme süresi 10 gün yerine, şikayet ve itiraz süresi olan 5 günün esas alınması suretiyle ihtiyati haczinin 23.02.2013 tarihinde kesinleştiğinin kabul edilmesi doğru olmamış ise de, bu yanlışlıkların sonuca etkisi olmamıştır. Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                İcra müdürlüğü tarafından yapılan hesaplamada faiz oranının yasaya aykırı uygulandığı şikayeti süresiz şikayet ise de davacıların talebinin icra müdürlüğü tarafından yapılan hesaplamaya yönelik olmayıp takip talebinde talep edilen faiz oranına yönelik olması nedeni ile şikayet kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.'' şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar erilmiştir....

                Şikayet edilen SGK(SSK) vekili kararı temyiz etmiştir. 1-İİK’ nun 142, III hükmüne göre, “ İtiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoluyla icra mahkemesine arzolunur.” Dairemizin bozma ilamında da belirtildiği üzere, somut olayda şikayet edenler vekili hem şikayet edilenlerin alacağının esas ve miktarına hem de sıra cetvelindeki sıraya itiraz ettiği için görevli mahkeme genel mahkemedir. İş mahkemesinin görevi ise 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunuun 1.maddesinde belirtilmiş olup, sıra cetveline itiraz davalarının anılan kanun hükmü kapsamına girmediği açıktır....

                  UYAP Entegrasyonu