İİK'nun 168/4 ve 168/5. fıkralarında; kambiyo senetlerinde imzaya itiraz, borçlu olmadığına, borcun itfa edildiğine veya mehil verildiğine veya alacağın zamanaşımına uğradığına veya yetkiye dair itirazların beş günlük yasal süresi içerisinde yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Elbette burada beş günlük yasal itiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmesi gerekmekte olup, borçlunun takipten haricen haberdar olmuş olması yeterli değildir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/07/2020 NUMARASI : 2020/554 ESAS, 2020/878 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 5. İcra Müdürlüğü'nün 2020/11023 E sayılı dosyasından müvekkili aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibine ilişkin ödeme emrinin müvekkiline 30/06/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süre içerisinde yetkiye, borca , faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin "Karaderemah....
Taraflar arasındaki tebligat usulsüzlüğü şikayeti, borca kısmi itiraz, kambiyo vasfına itiraz, çek komisyon bedeline ve tazminatına itiraz ve faiz oranına itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabul, kısmen reddine, çek tazminatı olan 14.859,00 TL yönünden takibin iptaline, çek komisyonuna ve borca ilişkin itirazının reddine, çekin kambiyo vasfına haiz olmadığına ilişkin itirazının reddine, davacının ödeme emrinin tebliğine ilişkin ıttıla tarihinin tespitine yönelik şikayet konusu kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, davacının faiz oranı türü ve miktarına yönelik itirazının kabulüne, faiz oranının 9,75 olduğunun, faiz türünün avans faiz olduğunun tespitine karar verilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesine dayalı imzaya itiraz, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraz, İİK'nın 170/a maddesi uyarınca borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetine ilişkindir. Borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetinin İİK'nın 170/a maddesi göndermesiyle aynı Kanunun 168/3. maddesi gereğince, borca itirazın İİK'nın 168/5 maddesi uyarınca ve imzaya itirazın İİK'nın 168/4. maddesine göre ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir....
İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Borçluya ödeme emri 18.01.2021 tarihinde tebliğ edildiğine, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti yerinde olmadığına, davanın 02.04.2021 tarihinde açılmış olmasına göre Mahkemece davacının imzaya itirazının süre yönünden reddi kararı usulüne uygundur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçlu tarafından pandemi nedeni ile hizmet alınmadığından takibe itiraz ettiği ancak borca itirazlarının 169/a maddesi kapsamında sayılı belgelerden birisi ile ispatlayamadığı anlaşıldığı, takip konusu bononun yasal unsurları içerdiği kambiyo vasfına haiz olduğu, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğu, bu hali davacının iddialarının dar yetkili icra mahkemesince tespitinin mümkün olmadığı bu yöndeki iddiaların genel mahkemelerde açılacak menfi tespit davalarında değerlendirilebileceği, davacı borçlunun takipte işlemiş faize de itiraz ettiği, kambiyo senetlerine dayalı takiplerde talep olunabilecek faiz 3095 Sayılı Kanun 2/2 maddesi gereği avans faizi olup denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu dikkate alındığında, talep edilen faizin 4.117,33 TL olduğu, yapılan hesaplamaya göre talep olunması gereken faizin 4.136,43...
Bu durumda mahkemece; HMK'nın 297. maddesi uyarınca öncelikle davacının ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti bakımından değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü halinde kambiyo takibine yönelik itiraz ve şikayetlerin de yasal 5 günlük süresinde olduğunun anlaşılması durumunda inceleme sırası gözetilerek (öncelikle varsa icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz, ardından senet vasfına ve takip hakkına yönelik ve İİK'nın 170/a maddesindeki şikayet konuları, bu şikayetlerin kabul edilmemesi halinde, varsa imzaya itiraz ve kabul edilmemesi halinde ise varsa borca, faize ve diğer fer'ilere yönelik itirazlar değerlendirilmelidir.) herbiri hakkında hüküm yerinde olumlu olumsuz bir karar verilip gerekçede değerlendirilmesi gerekirken, davacının usulsüz tebliğ şikayeti bakımından hiçbir değerlendirme yapılmadan, olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden doğduran imzaya itiraz bakımından bir karar verilmesi yerinde olmadığı gibi, imzaya itirazın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 5 adet çeke dayalı olarak ...İcra Müdürlüğü aracılığıyla başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, ... İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu ileri sürerek yetkiye, işlemiş faize ve oranına, takipten sonra işleyecek faiz oranına itiraz ettiği, mahkemece yetki itiraznın reddi ile akdi faiz oranına göre hesap yapılan bilirkişi raporuna itibar edilerek faize itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ve takipten 28.08.2014 tarihinde haberdar olunduğunu ileri sürerek usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz ettiği, mahkemece, imzaya itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca imzaya itirazının yasal 5 günlük süre içerisinde yapılması gerekir....
Kaldı ki usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmesi halinde borçlunun yetkiye, imzaya, borca itirazları ile kambiyo şikayeti ve takip öncesi ya da sonrasına ilişkin zamanaşımı şikayetleri inceleneceğinden İİK'nın 168 ve devamı maddelerine göre kanun gereği duruşma açılması zorunlu olduğundan, öncelikle taraf teşkili sağlanıp duruşma açılarak karar verilmelidir. Zira, 2007 yılından itibaren uzun bir süreç geçirmiş dosyada borçlunun takipten haberdar olduğunun, takip dosyası dışındaki yazılı belgelerle kanıtlanması, yine zamanaşımını durduran veya kesen işlemlerin (menfi tespit gibi) bulunması mümkün olup, savunma alınmadan hüküm kurulması isabetsizdir. Bu hali ile davalı alacaklının karar verilmeden önce davaya katılımı sağlanmadan, duruşma açılmadan, varsa savunma ve delilleri toplanmadan verilen kararının usul ve yasaya uygun olduğu söylenemez....