Mahkemece borçlunun faize yönelik itirazları hakkında da HMK'nun 297/2. maddesi gereğince değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlarda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde mahkemece, HMK'nun 297. maddesi gereğince borçlunun faize ve oranına ilişkin itirazının esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 6 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/540 D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını ve sonrasında takip başlatıldığını, takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığını, takibe ve ihtiyati hacze dayanak belge incelendiğinde, İstanbul Mahkemeleri'nin ve İcra Daireleri'nin yetkili olduğunun görüleceğini, takibe konu bononun kambiyo vasfını haiz olmadığını, müvekkilinin takip alacaklısına hiç bir borcunun olmadığnı, bu nedenle borca, faize ve feriilerine de itiraz ettiklerini, öncelikle icra takibinin tedbiren durdurulmasını, icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmesini, dayanak belgenin kambiyo vasfını haiz olmaması ve müvekkilinin şahsa karşı hiçbir borcunun bulunmaması nedeniyle ve sair hususlar neticesinde takibe, borca, faize ve feriilerine itiraz etmekle takibin iptaline, müvekkilin borçlu olmadığının tespitine, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece Mahkemesi; alacaklı tarafından 20/01/2020 tarihinde kira sözleşmesine dayalı örnek no:13 takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 27/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun 10/02/2021 tarihinde icra müdürlüğüne müracaat ederek borca itiraz talebinde bulunduğu, icra müdürlüğü tarafından İİK 62. maddesinde belirtilen sürede borca itiraz edilmediğinden borca itiraz talebinin reddine, takibin devamına karar verildiği, alacaklının takip talebinde bildirdiği adresin borçlunun bilinen adresi olduğu, davacı/borçlunun kira sözleşmesinde yer alan "Atatürk Mahallesi Fahri Korutürk Cad. Yeşim Sokak Akın Sitesi Nalan Apt no:10/1 Küçükçekmece/İstanbul" adresine çıkarılan ödeme emrine ilişkin ilk tebligatın iade olduğu, sonrasında muhatabın bilinen adresi "Kuloğlu Mah. Ağa Hamamı Sok....
Takibe konu bonoların incelenmesinde , keşideci ve lehtarın gerçek kişi olduğu ve borçlunun tacir olduğuna ilişkin alacaklı vekili tarafından icra müdürlüğüne veya mahkeme dosyasına belge sunulmadığından borçlunun tacir olduğu ispat edilemediğinden yetki sözleşmesi geçerli olmadığından yetki itirazı yerinde olmakla davacı borçlunun yetkisizlik itirazının kabulüne ve dosyanın davacı yönünden yetkili İstanbul İcra Müdürlüğüne gönderilmesine,davacının yetki itirazı kabul edildiğinden diğer itiraz ve şikayetlerinin esası hakkında mahkememizce karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacı borçlunun yetkiye itirazının KABULÜNE, İstanbul Anadolu 19....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1619 KARAR NO : 2023/549 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2020/231 ESAS, 2022/109 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA ve BORCA İTİRAZ - KAMBİYO ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/231 Esas, 2022/109 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar hakkında başlatılan İzmir 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE; 2- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borca itiraz nedenleri ile birlikte örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği belirterek usulsüz tebligat...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan kambiyo şikayeti yetkiye, borca ve imzaya itiraz davasına ilişkindir. İstinaf sebepleri ile sınırlı olmak ve kamu düzeni yönünden yapılan incelemede, Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davanın davalı asil tarafından açıldığı, dava dilekçesinde bildirdiği adrese duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin tebliğ edilmiş olmasına rağmen 18/11/2020 tarihli celseye katılmadığı, mazerette bildirmediği, bu sebeple bu celse de dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, daha sonra davanın davacı tarafından yenilendiği, ancak yine kendisine usulüne uygun duruşma gün ve saati tebliğ edilmesine rağmen 02/06/2021 tarihli celseye katılmadığı, mazerette bildirmediği bu şekilde davacının imzaya ve borca itiraz davası yönünden HMK'nun 320/4. Maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte, takibe dayanak yapılan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, çekin kambiyo vasfının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür....
Bu nedenle borçlunun bu yöndeki şikayeti kabul edilerek icra emrinin takip talepnamesine uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca borçlunun yasal faiz uygulanması gerekirken temerrüt faizi istendiği, uygulanan faiz oranının yasal faizin üstünde olduğu şikayeti ile faize faiz işletildiği yönündeki şikayetleri Mahkemece incelenmemiş olup bu şikayetler hakkında olumlu yada olumsuz karar verilmemiş olması da isabetsizdir SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK.m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 17.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....