İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olup, yetki itirazı usulüne uygun olarak yapılmamıştır. 6100 sayılı HMK 19. Maddesinde; Yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi,.birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmek zorunda olduğu aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı hüküm altına alınmıştır.Davalı taraf icra dairesinde sunduğu yetkiye ve borca itiraz dilekçesinde sadece yetkiye itiraz etmiş yetkili mahkemeyi göstermemmiştir.Bu nedenle esasa ilişkin yargılamaya devam edilmesi usul ve yasaya uygundur. Davanın esası ile ilgili istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Davacı taraf, davalı ile aralarında anlaşma gereğince davalıya 8.400,00 TL bedelle taşınmaz sattığını, davalı borçlunun tapu bedelini daha sonra ödeyeceğini beyan etmesine rağmen ödememesi sebebiyle takip başlattığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek itirazının iptalini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan icra takibinde icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraza ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı tarafça takibin başlatıldığı Erciş İcra Dairelerinin yetkili olmadığı belirtilerek yetkiye itirazda, borcun bulunmadığı belirtilerek borca itirazda bulunulmuştur. Bu durumda mahkemece davacı/borçlunun öncelikle yetki itirazı incelenmeli, eğer yetki itirazının kabulüne karar verilirse sadece yetki itirazının kabulü ile yetinilmeli şayet yetki itirazı reddedilirse davacı-borçlunun borca itiraz ve kambiyo şikayeti hakkında da karar verilmesi gerekir. Davaya konu takip çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus takiptir....
Borçlu vekilinin istinaf başvurusu ön inceleme duruşması sonunda tahkikat aşamasına geçilmeden karar verilmesinin usule aykırı olduğu, ilk celsede sundukları mazeretin kabul edilmeyerek savunma haklarının kısıtlandığı, cevap dilekçesi sunmamaları nedeniyle vakıaların tamamının inkar edilmiş kabul edilmesi gerektiği, itiraz dilekçesinde bildirdikleri hususlar nedeniyle (yetki, alacağın sebebinin gösterilmemesi, alacağın belirsiz olması, iştirak nafakasının çocuğun reşit olması ile sona erdiği, borca ve ferilerine itiraz) kararın kaldırılmasını istemiştir. Tedbir nafakası ara kararı, ilam olmadığı gibi, İİK'nun 38. maddesi kapsamında ilam niteliğinde belge de sayılamaz. Bu nedenle de İİK'nun 34. maddesi hükmü, somut olayda uygulanamaz. Mahkemece tedbir nafakasına hükmedilmiş olup, iştirak nafakası değildir. Bu yönüyle borca itiraz yerinde değildir....
ve şikayet hakkını kullanabileceğini, bu durumda davanın reddine dair kararın hatalı olduğunu, diğer taraftan dava dilekçesine bakıldığında icra dosyası kapsamında yetkiye, imzaya, borca ve tüm ferilerine ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduklarının görüleceğini, dilekçenin sonuç kısmına bakıldığında; dosya kapsamında usulsuz tebligatlar nedeniyle kesinleşen icra dosyasında; tüm usulsuz tebligatlar yönünden ; usulsuz tebligat nedeniyle icra dosyasını öğrenme tarihi olan 24.07.2019 tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi talebiyle yetkiye,imzaya,borca ve tüm ferilerine ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduklarının görüleceğini, borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla; zamanaşımı itirazlarının zaten yenileme emrine de itiraz niteliğinde olduğunu, bir an için mahkemenin görüşünün kabul edileceği farzedilse dahi; yerel mahkemenin bahsettiği yenileme emrine itiraz niteliği taşıyan dava dilekçesinin d bendinde anlattıkları icra dosyasının 2010 yılında yenilenmesine dair zamanaşımı itirazlarının...
İcra Müdürlüğü aracılığıyla 29/03/2021 havale tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itirazda bulunduğunu, geçerli mazeretine rağmen mazereti reddedilerek adına kayıtlı araçlar ve taşınmazlar üzerine haciz konulduğunu, icra müdürlüğünün uygulamasının yerinde olmadığını, ödeme emrini tebliğ aldığı 18/03/2021 tarihinde ağabeyi Cemal Gökçe'ye Covid-19 teşhisi konulduğunu, kendisinin de temaslı olması sebebiyle karantinaya alındığını, 28/03/2021 tarihinde rapor süresinin bittiğini ve 29/03/2021 tarihinde icra müdürlüğüne geçerli mazeretini sunarak borca ve yetkiye itiraz ettiğini ileri sürerek itirazlarının İİK'nın 65.maddesine göre gecikmiş itiraz olarak kabulü ile icra müdürlüğünce yapılan takip işlemlerinin iptaline ve hacizlerin kaldırılması ile yetkiye itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2013/11102 sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takipte yetkiye ve borca itiraz ettiğini, takip için alacaklı müvekkilinin ikametgahı olan... İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalının borcunu ödemediğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve % 20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında sözleşme ilişkisi olmadığını ve mal tesliminin davacı tarafından kanıtlanması gerektiğini, dava ve takip için yetkili mahkeme ve icra dairesinin müvekkilinin yerleşim yeri olan ... Mahkemeleri ve icra daireleri olduğunu, davanın ve takibin yetkisiz ... İcra Daireleri ve Mahkemelerinde açıldığını savunarak, davanın reddini ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlunun icra mahkemesine başvurarak icra müdürlüğünün yetkisi ile borca itiraz ettiği, mahkemece istemin süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 168/5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde yetkiye ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
Dava, alınan ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkindir. Dosyada mevcut, Hatay 1. İcra Müdürlüğü’nün 20.04.2011 tarihli yazısında, dava konusu ihtiyati haciz kararının 2011/154 sayılı dosyada icraya konulduğu, borçlunun süresi içinde borca ve yetkiye itirazı üzerine takibin durdurulduğu, alacaklı vekilince yetki itirazlarının kabulüyle ihtiyati hacizden feragat edildiği ve borçluların mal varlıklarına tatbik edilen tüm hacizlerin kaldırıldığı bildirilmekle, vaki feragat nedeniyle bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı borçluya geri verilmesine 14.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde bir adet çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde örnek 10 numaralı ödeme emrinin 22/12/2014 tarihinde tebliği üzerine borçlunun yasal beş günlük sürede 24/12/2014 günü icra mahkemesine başvurarak çekin zamanaşımına uğradığı iddiası ile beraber borca ve yetkiye itiraz ettiği, mahkemece duruşma açılmaksızın dosya üzerinden inceleme yapılarak istemin reddine karar verildiği görülmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2014/997 sayılı dosyasında davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının yetkiye ve borca itirazının itirazın iptali ile % 20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin yerleşim yeri olan Soma İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu, takip dayanağı faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, borcun altı adet çek ile ödendiğini, davacıya borcu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....