. - K A R A R - Davacı vekili,müvekkili ile davalı arasında imzalanan sözleşmeye göre davalıya kule vinç kiralandığını, davalının bu vinci kullanmasına rağmen kira bedelini ödemediğini bunun üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini belirterek davalının yetkiye ve borca ilişkin itirazlarının iptaline,takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisiz olduğunu,ayrıca davacı tarafından takibe konu faturanın kötü niyetli olarak düzenlendiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalı şirketin ticari defterlerine göre davacı şirketin 13.750.TL alacaklı olduğu, davacının münhasıran davalı defterlerine dayandığı, davacı şirket temsilcisine tamamlayıcı yemin eda ettirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İCRA HUKUK TARİHİ : 18/02/2020 NUMARASI : 2019/1009 ESAS - 2020/176 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacılar tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkında başlatılan takipte ödeme emirlerinin Tebligat Kanunu ve Yönetmeliği'ne aykırı şekilde usulsüz tebliğ edildiğini, öğrenme tarihinin 20.09.2019 olduğunu, müvekkilleri yönünden yetkili icra dairesinin Malatya İcra Dairesi olduğunu, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, çekteki imzaların müvekkillerinin eli ürünü olmadığını, davacıların alacaklıya borçlarının bulunmadığını ileri sürerek yetkiye, imzaya, borca ve fer'ilere itirazlarının kabulü ile takibin...
Hükümleri uyarınca, borçlu ödeme emrine itirazında sebep bildirmek zorunda olmadığı, borçlunun itiraz sebepleri ile bağlı olması kuralının yalnızca alacaklının itirazın kaldırılmasını istemiş olması halinde icra mahkemesinde uygulanacağını, borçlunun borca itiraz etmesi üzerine alacaklı itirazın iptali davası açmış ise, borçlu icra dairesine yaptığı itirazında zamanaşımını bildirmemiş olsa bile, itirazın iptali davasında esasa cevap süresi içerisinde dava konusu borcun zamanaşımına uğramış olduğunu ileri sürebileceği, itirazında bildirdiği sebeplerle bağlı olmayıp, bütün savunma sebeplerini ileri sürebileceği, somut olayda 13.04.2010 kaza tarihi ile 11.06.2012 icra takip tarihi nazara alındığında, iki yıllık zamanaşımı süresinin dolması gerekçesiyle,davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, dair verilen karar davacı vekili tarafından süresi içesinde temyiz edilmiştir....
Davalı şirket tarafından icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazı üzerine dosya İstanbul İcra Müdürlüğü'ne gönderilmiştir. Dosyanın gönderildiği yetkili ... 32.İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında dava tarihi itibariyle borçluya yeni ödeme emri çıkartılmamıştır. Yetkili icra dairesinde borca yapılmış bir itirazda bulunmamaktadır. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. HMK 114/1-h. maddeye göre hukuki yarar dava şartı olup itiraz borca itiraz bulunmadığı halde devam eden takipte itirazın iptali davasının açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Mahkemece bononun zamanaşımına uğradığı şeklindeki itirazın ihtiyati haciz kararına itiraz olmadığı, borca itiraz olarak kabul edildiği, alınan teminatın yeterli olup, borçlular vekilinin ihtiyati hacze itirazlarının yerinde görülmediği belirtilerek, talebin reddine karar verilmiş, hüküm ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekilince temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 265,IV hükmüne göre, “... Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. “Bu kanun hükmü uyarınca, taraflar usulen davet edilip, duruşma açılarak itiraz hakkında bir karar vermek gerekirken, taraflar davet edilmeden dosya üzerinde yapılan inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
nedenlerle davalı borçlunun----- sayılı dosyasına yapmış olduğu yetkiye ve borca itirazın iptali ile takibin devamına ve takip tarihinden itibaren işleyecek olan avans faiziyle birlikte tahsiline, haksız olarak borca itiraz eden borçlu aleyhine asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Esas sayılı dosyasında Davalı/Borçlu şirket hakkında 03.12.2019 tarihinde ilamsız takipte ödeme emri ile takip başlattığı, Davalı/Borçlu vekili tarafından 04.12.2019 tarihinde borca ve tüm ferilerine itirazı ile, 09.12.2019 tarihinde itiraz süresinde ise takibin durdurulmasına karar verildiği , HMK'nun 114.maddesinin 1.fıkrasının (ı) bendine göre de aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması durumu dava şartı olarak düzenlendiği , Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 06.12.2017 tarihli 2016/14890E. 2017/7766K. Sayılı ilamınında" Somut olayda davacı taraf önce ...Müdürlüğünün .... Esas sayılı dosyası ile 18/05/2011 tarihinde ilamsız icra takibi yapmış, takip borçlunun 13/06/2011 tarihli itiraz dilekçesi ile durdurulmuştur. Alacaklı davacı itiraz üzerine 13/06/2011 tarihinde duran takibe karşı herhangi bir girişimde bulunmadan 27/12/2012 tarihinde... Müdürlüğünün ... sayılı takibini başlatmış ve itiraz üzerinde görülmekte olan itirazın iptali davasını açmıştır....
Buna göre, davaya konu takipte borçlunun borca itiraz ile birlikte yetkiye de itiraz ettikleri, buna karşın davacı tarafça borca yönelik itirazın iptali talep edilip yetkiye ilişkin itirazın davaya konu yapılmayarak zımnen kabul edilmiş sayılması gerektiği, kaldı ki eldeki davada davalıların yerleşim yeri icra müdürlüklerinin ya da haksız fillin gerçekleştiği yerdeki icra müdürlüklerinin yetkili olduğu, İstanbul ilinin somut olayda bunlardan olmadığı, böylelikle; yetkili bir icra dairesinde başlatılmış geçerli bir icra takibinin varlığı kabul edilemeyeceğinden borcun esasına girilmeksizin davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 17....
İhtiyati hacze itiraz İİK'nun 265 maddesinde düzenlenmiş olup, bu kapsamda yetkiye, teminata ve ihtiyati haczin dayandığı sebeplere itiraz edilebilir.Mahkememizce ihtiyati hacze yapılan itirazın yasal süre içinde yapıldığı görülmekle esastan incelemesine geçilmiştir. İhtiyati hacze itiraz İİK’nun 265. maddesinde düzenlenmiş olup, borçlu ya da ihtiyati hacizden etkilenen 3. şahsın itiraz haklarının şekli ve tahdidi olarak sayıldığı, itiraz eden borçlunun ancak ihtiyati haczin sebebine, teminata ve yetkiye itiraz edebileceği, bunun dışında menfi tespit davası veya itirazın iptali davasında ileri sürülebilecek hususların, ihtiyati haciz kararına itiraz olarak ileri sürülemeyecektir....
Takibe dayanak kredi sözleşmesinde müvekkilin şahıs/kefil olarak ismi bulunmamasına rağmen müvekkil takipte kötüniyetli olarak borçlu gösterildiğini, iki defa düşen dosyanın son yenilenmesi talebine ilişkin; 10/08/2016 tarihli icra dairesi kararında; borçlulardan T1'e ödeme emrinin tebliğ edilmediği, haciz talep etme sürelerinin başlamadığı, T1'e ödeme ve yenileme emrinin tebliğine itiraz yolu açık olmak üzere karar verildiğini, şikayet edilen tarafından bu karara itiraz edilmediğini, ancak bu karar olmasına rağmen ödeme emri tebliğ ettirilmeden alacaklı tarafından dosyaya tekrardan bir kısım haciz talepleri gönderilmiş olup, bu talepler aynı gerekçe ile 13/07/2017, 09/10/2017, 08/02/2018 tarihlerinde reddedildiğini, alacaklı tarafından işbu red kararları sonrasında ödeme emrinin ve yenileme emrinin borçlu müvekkile tebliğinin talep edildiğini, müvekkiline ödeme emrinin 01/03/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, 01/03/2018 tarihinde icra takibinin zamanaşımına uğradığı, borca ve yetkiye...