WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla takipte davalı borçlunun, süresinde verdiği itiraz dilekçesinde, yetki itirazı dışında borca da itiraz ettiği, ancak akdi ilişkinin borçlu tarafından inkar edilmediği, sadece borçlu olmadığı belirtilerek itiraz edildiği, davaya cevap dilekçesinde de aynı şekilde sadece borçlu olmadığı belirtilerek akdi ilişki inkar edilmediğinden, 6098 sayılı TBK'nın 89. maddesinin uygulanması imkanı bulunmaktadır. Bu durumda, HMK'nın 10, TBK'nın 89. maddesi hükümleri uyarınca sözleşmenin yerine getirileceği ve alacaklının ikametgahı olan İzmir İcra Daireleri yetkilidir. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kaldırılması talebinin reddi kararı usul ve yasaya aykırıdır. Davalı borçlu icra takibine yaptığı itirazında borca ve ferilerine de itiraz ettiğinden, davacı alacaklının İİK'nın 68. maddesi uyarınca borca ve ferilerine itirazının kaldırılması talebinin değerlendirilmesi gerekmektedir....

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/725 E., sayılı dava dosyası ile dava açtığını, karşı tarafın yasal süresi içerisinde İcra Müdürlüğü'ne itiraz başvurusunda bulunarak, borca itiraz ederek zamanaşımı iddiası ile borcu ödemekten kaçınabileceğini, borçlu tarafın bu yönlü bir itirazı olmadığını, alacaklının zamanaşımına uğramış olan bir alacak için ilamsız icra takibi yapmasının, borçlu alacağın (borcun) zamanaşımına uğradığını ödeme emrine (borca) itiraz yolu ile ileri sürülebileceğini, icra kovuşturmasına karşı zamanaşımı nedenine dayanan bir itiraz ileri sürülmemiş olmasının, zamanaşımı savunmasından vazgeçmiş olduğu anlamına geleceğini, zamanaşımına uğrayan bir borcun rızaen ödenmiş olması itibariyle BK'nun 62. maddesinin hükmü gereğince geri alınmasının istenmesi mümkün olmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini, karşı taraf kötüniyetli olduğundan %20'den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatının karşı taraftan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir...

    İcra Müdürlüğünün 2012/16135 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış ve takip borçlusu Beycuma Belediyesi tarafından kanuni süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz edilmesi sebebiyle takip durmuştur. İtirazın iptali davalarında, yetkiye itiraz olması durumunda mahkemece ilk önce bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler ve açıklamalara göre, somut olayda yetkili icra dairesi davalının yerleşim yerinde bulunan icra dairesidir. İtirazın iptali davalarında, yetkili icra dairesinde takip yapılması, dava şartıdır. Şu halde, yetkili icra dairesinde takip yapılmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi hatalı ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, davacının temyiz itirazlarının reddiyle, düzeltilmiş ve değiştirilmiş bu gerekçe ile hükmün ONANMASINA, 11.05.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      - K A R A R - Davacı vekili, ilamsız icra takibine konu hamiline yazılı çeke müvekkili bankanın ciro yolu ile hamil olup, davalının keşidecisi bulunduğunu, takibe yapılan itirazda keşideci imzasına itiraz edildiğini ileri sürerek, davalının takipte borca ve imzaya itirazının iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamış, 13.10.2011 tarihli celsede takibe konu çekin zamanaşımına uğradığını, davalı tarafça kabul edilse bile ancak yazılı delil başlangıcı sayılabileceğini ileri sürmüştür....

        Tüm dosya kapsamından; davacı tarafından davalı aleyhine Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2018/56671 Esas sayılı takip dosyası ile 25.000,00 TL asıl alacak ve 665,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.665,75 TL alacak üzerinden 05/02/2018 vade tarihli 80.000,00 TL bedelli çek dayanak gösterilerek davalı hakkında takip başlatıldığı, davalının 29/05/2018 tarihli dilekçesi ile borca ve yetkiye itiraz etmiş olduğu, 30/05/2018 tarihli karar ile takibin yetki ve borç yönünden durdurulmasına karar verilmiş olduğu, 09/08/2018 tarihli tensip tutanağı ile alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın kapatılmasına, dosyanın yetkili Çarşamba İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş olduğu, davacının takibin devamını sağlamak amacıyla iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu icra mahkemesine başvurarak yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmiştir. Somut olayda, icra mahkemesince, borçlunun, verilen süre içerisinde emsal imza örneklerinin bulunduğu yerleri bildirmediği gerekçesi ile itirazın usulden reddine karar verildiği görülmektedir. Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup takibe koyan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK.nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259E.-2006/231K sayılı kararı)....

            Somut olayda, alacaklı tarafından borçlu aleyhine 29/05/2006 tarihli kesin aciz belgesine dayanılarak takip başlatıldığı, borçlunun icra dairesine yaptığı itirazında alacağa ilişkin zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek borca itiraz ettiği, takip dayanağı belgenin kesin aciz belgesi olduğu anlaşılmakla, zamanaşımına uğramadığı, bu yönüyle davalının istinaf başvurusunun yerinde olmadığı, ancak zamanaşımına dayanan borca itirazın alacağın esasına yönelik bir itiraz olmadığından ilk derece mahkemesince borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK'nun 353/1- b(2) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile, davalı borçlunun İzmir 4....

            ın imzasının bulunduğunu, faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının borca ve yetkiye itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20'sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine krar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı vekili süresi içinde cevap vermemiştir....

              Tüm dosya kapsamı gözetildiğinde borçlu tarafça yetki ve borca itiraz edilmesi durumunda öncelikle yetki itirazının incelenmesi gerektiği, yetki itirazının kabul edilmesi durumunda süre içerisinde talep edilmesi durumunda dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderileceği, yetkili icra müdürlüğünce çıkartılacak ödeme emrine karşı borçluların borca ve sair yönlere itiraz haklarının mevcut olduğu, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulü halinde borca itirazın incelenmesinin mümkün olmadığı, borca itirazın dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinden sonra yetkili icra mahkemesine yapılan itiraz üzerine incelenebileceği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen karar bu gerekçelerle usul ve yasaya uygun olduğundan davacıların istinaf talebinin HMK 353/1/b/1 maddesi gereğince esastan reddine oybirliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul 7....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun, hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte süresinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, alacaklı tarafından itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece borçlunun yetki itirazının kabulü ile ... İcra Dairesi'nin İİK'nun 50/1. maddesi gereğince yetkisizliğine, 6100 sayılı HMK'nın 20/1. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep edilmesi halinde ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/110 takip sayılı dosyasının yetkili ......

                UYAP Entegrasyonu