İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, müvekkili şirkete ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, davanın süresinde açıldığı, imzaya itirazın incelenmediği, verilen kararın hatalı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan yetkiye, imzaya ve borca itiraz talebine ilişkindir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2020 NUMARASI : 2018/879 ESAS 2020/63 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, Borca, Faiza ve İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. DAVA : Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde bildirdiği diğer sebeplerle birlikte aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü takiplerde, vekil edenin adresinin İkizçay Mah AtatürkCad No: 68 İç Kapı No: 4 Edremit/Balıkesir olduğunu, borçlunun yerleşim yeri sayılan yerdeki icra dairesinin genel yetkili icra dairesi olduğunu, İzmir İcra Müdürlüklerinin yetkisiz olduğunu belirterek yetkiye, imzaya, borca, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ederek ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İzmir 7....
şirkete hiçbir borcu bulunmadığını, borca, yetkiye, faize ve ferilerine tamamen itiraz etmekte olduğunu açıklayarak icra takibinin durdurulmasına ve hacizlerin kaldırılmasına, tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile, ödeme emrinin tebliğ tarihinin tebligatı öğrenme tarihi olan 04.12.2020 olarak düzeltilmesine, yetki itirazının kabulüne, borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
, müvekkilinin savcılığa ve CİMER'e müracaatta bulunduğunu, işlemiş faize, faiz oranına, borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ederek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Mahkemece, dairemiz bozma ilamına uyularak diğer itirazlar incelenmiş, itfa ve faize ilişkin itirazlar yerinde görülmeyerek, şikayetin reddine ilişkin hüküm kurulmuştur. Borçlunun faize ve borcun kısmen ödendiğine ilişkin itirazı borca itiraz kapsamında olup İİK 169/a-6 gereğince takibin durduğu da göz önünde bulundurularak itirazın reddi kararı ile birlikte tazminata da hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç İİK'nın 169/a-1 maddesinde sayılan belgelerle borca itirazın ispatlanamadığı, itiraz dilekçesinde işlemiş faize de itiraz edildiği, bononun vade tarihinin 15.06.2017; takip tarihi ise 06.12.2017 olduğu, buna göre 350.000 x 174 x 9,75 /36.500 = formülüyle 16.267,81 rakamına ulaşıldığı, takipte istenen işlemiş faiz tutarının da 16.267,81 TL olduğu, itiraz dilekçesinde delil olarak menfi tespite ilişkin dava dosyasına yer verilmediği, genel mahkemelerde açılan davaların, dar yetkili icra hukuk mahkemesinde görülen itiraz davalarında bekletici mesele yapılamayacağı, İİK'nın 170/b maddesi delaletiyle aynı Kanun'un 67/3. maddesi gereğince muteriz borçlular aleyhine, kötüniyetle imza itirazında bulundukları ve borca itiraz ettikleri saptanmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin isabetli olduğu, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit...
İcra müdürlüğünün 2021/3006 E sayılı dosyasının alacaklısının davalılardan T2 borçlusunun T1 olup, 06/03/2020 düzenleme tarihli ve düzenleme yerinin ve yetkili mahkemenin İstanbul olarak belirlendiği, vade tarihinin 20/08/2020 olup 39.000,00- TL bono için kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, düzenleyenin davacı olup 39.000,00- TL asıl alacak, 3.266,25 TL işlemiş reaskont avans faizi 117- TL binde üç komisyon olmak üzere toplam 42.383,25- TL için yapılan kambiyo senetlerine mahsus takip sonrasında ödeme emrinin borçluya 22/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği için davanın 25/02/2021 tarihinde süresinde açıldığı görülmüştür. Dava yetkiye, borca, faiz ve ferilerine itiraz davası olup, tarafların taraf sıfatına haiz mahkememizin görevli ve yetkili olduğuna ilişkindir. İİK 18 maddesi ile HMK 316 ve 320/1 maddesi gereği dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucu karar verilebileceği anlaşılmakla ön inceleme duruşması açılmasına gerek görülmemiştir....