SAVUNMANIN ÖZETİ Borçlu vekili tarafından ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiş, itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz için yasal koşulların oluşmadığını, müvekkilinin borcunun bulunmadığını, ihtiyati haciz kararı için teminat gösterilmesinin gerektiğini ancak teminat gösterilmeden ihtiyati haciz kararının verildiğini, alacaklı şirket ve sahibi aleyhine suç duyurusunda bulunulduğunu, senetteki imzanın ve yazıların müvekkili şirketin sahibine ait olmadığını, senetteki imzaya, borca ve senedin vasfına itiraz ettiklerini, alacaklı şirket tarafından borçlu şirketin kurulduğunu, protokolle şirketlerin paylaştırıldığını, alacaklının müvekkilini dolandırmak için senetler düzenlediğini ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, şikayetin süreye tabi bulunmamasına, davacıya örnek 7 no'lu ödeme emrinin 31/08/2020 tarihinde tebliğ edilmesine, emekli maaş haczine muvafakatin ise 7 günlük itiraz süresi dolmadan, diğer bir deyişle takip kesinleşmeden verildiğinden hukuken geçerli olmamasına, borca kısmi itiraz edilmiş olmasının sonuca etkili bulunmamasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 12....
İİK'nun 265. maddesinde, ihtiyati haciz kararına karşı itiraz usulü düzenlenmiş olup, düzenlemeye göre borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye itiraz edebilecektir. Somut olayda, ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu dinlenmeden mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İtiraz eden borçlunun henüz huzuri ile yapılan haciz ve/veya yokluklarında yapılan haciz tutanağının kendilerine tebliği söz konusu olmadığından ihtiyati haciz kararına itiraz edenin itirazının süresinde olduğu kabul edilmiştir. İİK'nun 265. maddesinde, ihtiyati haciz kararına itiraz nedenleri tahdidi olarak sayılmıştır....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin iş bu davayla borca açıkça itiraz ettiğini, ödeme emri tebliğ tarihinin 19/07/2019 olarak düzeltilmesi halinde müvekkilinin geçmişe yönelik olarak borca itiraz etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak takibin veya ödeme emrinin iptaline ya da ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilinin itiraz edebileceği bir tarih olarak güncellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 78.maddesi uyarınca açılmış haczin kaldırılması istemine yönelik şikayettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borçlunun örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda yetkiye, borca ve faize itirazı yanı sıra, senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını, teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; "yetkiye ve borca itirazın yerinde olmadığı, senedin kambiyo senedi vasfında olduğu, senedin teminat senedi olduğu iddiasının ise genel mahkemelerde değerlendirilebileceği" gerekçesi ile istemin reddine karar...
Davacı dava dilekçesinde yetkiye, borca ve fer'ilerine itiraz ettiği halde, Mahkemece davacının yetki itirazı değerlendirilmeden doğrudan borca itirazının incelenmesi ve davacının borcun fer'ilerine itirazları da değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi HMK'nın 297/2.maddesine aykırıdır. Mahkemece, öncelikle borçlunun yetki itirazının çözümlenmesi, yetki itirazı yerinde görülmez ise borca ve fer'ilerine itirazlarının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davacının yetkiye ve borcun fer'ilerine itirazları hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun sair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak üzere dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2021/26896 Esas sayılı icra takibine, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, söz konusu senedin boş kısımlarının ödeme tarihi ile tanzim tarihinin sonradan anlaşmaya aykırı doldurularak icraya konu edildiğini, müvekkilin teminat maksadıyla boş bir senet imzalayarak verdiğini, müvekkilin mernis adresi Ereğli / Tekirdağ olduğunu, alacaklı tarafından takip talebinde belirtilen ve müvekkile tebligat yapılan adresin Ereğli olduğunu, takibe konu senedin keşide yerinin Ereğli olduğunu, iş bu senet ile ilgili olarak yetkili icra müdürlüklerinin Ereğli İcra Müdürlükleri olduğunu, bu nedenle yetkiye de itiraz ettiklerini, öncelikle takibin durdurulmasını, % 40 dan az olmamak üzere davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Bu durumda; yetkiye ve borca itirazın ayrıca anılan şikayetin beş günlük hak düşürücü sürede yapılmadığı anlaşıldığından davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekir. Bu nedenlerle, davacının (borçlunun) istinaf başvurusunun reddine, ilk derece mahkemesinin kararının HMK.nun 355/1, 353- 1- b-2 maddeleri gereğince kaldırılmasına, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi DAVATÜRÜ: Borca itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesinde; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir." düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, borçlu ... vekili şikayetinde; hacze konu Ziraat Bankası ... Şubesi ... nolu hesabın Yapı Denetim hesabı olduğunu, Yapı Denetim Kanunu ve bu kanunun Uygulama Usul ve Esasları Yönetmeliği gereğince Yapı Denetim hesabının haczedilemeyeceğini bildirerek, haczin kaldırılması istemiştir....
GEREKÇE: Kira alacağı için başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız (ÖRNEK 7) takipte, borçlulardan T4 tarafından yetkiye ve borca itiraz edilmesi üzerine alacaklı vekili tarafından borçlu T4 ve borçlu (ölü) T3 aleyhine yetkiye ve borca itirazın kaldırılması ve borçluların tahliyesine karar verilmesi talebiyle icra mahkemesine başvurulmuş olup ilk derece mahkemesince davalı T3 açısından anılan borçlunun dava tarihi itibarıyla ölü olduğu açıklanarak hakkındaki davanın reddine, takibin niteliği gözönüne alınarak tahliye isteminin reddine, borçlunun (T4’in) itirazının kaldırılmasına, takibin kaldığı yerden devamına karar verilmiştir. Alacaklı vekilince T3 hakkında verilen karar yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda; genel haciz yoluyla takip başlatıldığından tahliyeye karar verilmesi mümkün değildir. Mahkemece davalı T3 yönünden bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru değildir....