Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince, itirazın kabulü ile takibin muteriz borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Davacı ve birleşen dosya davacısı vekili duruşmaya katılarak beyanında özetle; Dava dilekçesini tekrarla, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ve birleşen dosya davalısı vekili duruşmaya katılarak beyanında özetle; Cevap dilekçelerini tekrarla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davanın ve birleşen davanın konusu, kambiyo senetlerine ilişkin icra takibinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz ile senedin kambiyo vasfına dair şikayete ilişkin olup, uyuşmazlığın esası takibin açıldığı icra dairesinin yetkili olup olmadığı, imzaya ve borca itiraz ile şikayetin kabulünün gerekip gerekmediği hususlarında toplanmaktadır. Takip dosyası getirtilip incelendiğinde davaların ödeme emrinin borçlulara tebliğ tarihi olan 04/03/2020'den itibaren 5 günlük yasal süresi içerisinde 09/03/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....
Türk'ün damadı olan katılan ... tarafından icraya verildiğini, böyle bir borçları olmadığı için de borca ve imzaya itiraz ettiklerini beyan ettikleri, Ticaret Sicil Memurluğunun yasızına göre müteveffa ... Altunorak'ın hiçbir zaman şirket yetkilisi ve ortağı olmadığı, 20.10.2005 tarihine kadar ... ve oğlu olan sanık ...'ın şirketin ortağı oldukları, bu tarihten sonra sanık ...'ın kardeşi ...'...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesine dayalı imzaya itiraz, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraz, İİK'nın 170/a maddesi uyarınca borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetine ilişkindir. Borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetinin İİK'nın 170/a maddesi göndermesiyle aynı Kanunun 168/3. maddesi gereğince, borca itirazın İİK'nın 168/5 maddesi uyarınca ve imzaya itirazın İİK'nın 168/4. maddesine göre ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2021 NUMARASI : 2021/220 ESAS - 2021/1956 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün 2021/143 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, borcun bulunmadığını belirterek imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptalini talep etmiştir....
Başvuru bu hali ile İİK.nun 168/5 ve 169. maddesi kapsamında borca itiraz ve İİK.nun 170. maddesine dayalı imzaya itirazdır. İtiraz HMK'nun 118. maddesi anlamında bir dava değildir. Bu nedenle itiraz dilekçesinin HMK’nun 119. maddesinde yazılı şartları taşıması zorunlu değildir. Bu itibarla borçlunun itiraz dilekçesinde itirazına konu takip dosyası numarasını da bildirdiği görülmekle, mahkemece husumetin takip alacaklısına yöneltilerek borçlunun itirazlarının İİK.nun 169/a maddesi uyarınca yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan madde hükümlerine aykırı olarak ve genel hükümlere göre yargılama yapar şekilde eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile itirazın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, dava dilekçesinde davacının imzaya itirazları yanında borca itirazlarının bulunduğu, mahkemenin yalnızca imzaya itiraz hususunda değerlendirme yaptığı ve imzaya itirazı da reddettiği, borca itiraz hususunda değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla, davacıların tüm iddialarının değerlendirilmemesi nedeniyle karar, usul ve yasaya aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, davacıların tüm iddiaları değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmakla, davacıların istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacıların istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi gereğince İzmir 1....
İcra Müdürlüğü'nün yetkisine açıkça itiraz ettiklerini, müvekkili şirketlerin dayanak bonoya ilişkin olarak herhangi bir borcu bulunmadığını, borca itiraz ettiklerini, senetler üzerinde yer alan imzaların müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, açıkça imzaya da itiraz ettiklerini, takipte fahiş faiz talep edilmiş olduğunu, faize, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faize, faiz başlangıcına ve tüm feri'lere açıkça itiraz ettiklerini, takip dosyasından gönderilen ödeme emrinin ekinde dayanak belgelerin gönderilmediğini, bu nedenle de ödeme emrine itiraz ettiklerini belirterek öncelikle yetki itirazının kabulüne, imzaya, borca, faiz ve fer'ilere itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, borçlu, icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde imzaya ve borca itiraz ettikten sonra imzaya itirazından vazgeçerek borç miktarının 12.000,00 TL olduğunu ve ödendiğini ileri sürmek sureti ile borcu kısmen kabul ettiğine göre, İİK'nun 170/a-son maddesi hükmü uyarınca, aynı maddenin ikinci fıkrasının uygulanma imkanı yoktur. Bu nedenle mahkemece, borçlunun ödeme iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, muteriz borçlunun yasal süresi içinde imzaya, yetkiye ve borca itiraz etmesinden sonra, alacaklı vekilinin icra takibinden feragat etmesi üzerine icra müdürlüğünce dosyanın işlemden kaldırıldığı, mahkemece davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir....