, kendilerince haksız icra takibi neticesi cebri icra yolu ile tahsil edilen paranın iadesi için davalı tarafa Erdek İcra Müdürlüğünün 2022/414 E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı şirketin ise yetkiye ve borca itirazı neticesi takip durdurduğunu ve İcra ve İflas Kanununun 72.maddesine göre yetkiye yaptığı itiraz da yasal olmadığını, bu nedenlerle davalı borçlunun itirazının kaldırılması ile takibin yasal faizi ile birlikte devamı ile borçlu davalının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yine aynı Kanun'un "Ödeme emrine itiraz" başlıklı 7.maddesinin 1.bendinde "Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde, herhangi bir icra dairesine başvurarak ödeme emrine itiraz edebilir, 3.bendinde; "Süresi içinde borca yapılan itiraz üzerine icra takibi durur. Duran takip hakkında, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ilgili hükümleri uygulanır" denilmektedir. Nitekim, 29.05.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan, 01/06/2019 tarihinde yürürlüğe giren Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Yönetmeliğin "Ödeme emrine itiraz" başlıklı 11/6.maddesinde "Duran takip hakkında 2004 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri uygulanır" hükmü düzenlenmiştir. İİK.'nun 50. maddesinde; "Para ve teminat borcu için takip hususunda HMK'nın yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla tatbik olunur" denilmektedir. TBK'nun 89.maddesinde "Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Davacının istinaf dilekçesi incelendiğinde; Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetkiye, borca, faiz ve ferilerine itiraza ilişkindir. HMK.'nun 355 maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin bu yönde sunulan dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak davacı vekilinin istinaf sebeplerinin değerlendirilmesinde; Davalı- alacaklı tarafından davacı- borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe başlandığı, davacının süresi içinde yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince davacı borçlunun yetki itirazının kabulü ile; Gediz İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, Davacının borca yönelik itirazı konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, dair karar verildiği anlaşılmaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2021 NUMARASI : 2020/76 ESAS - 2021/448 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 34.İcra Dairesinin 2020/3070 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, yetkili icra dairesinin Sakarya İcra Dairesi olduğunu, takibin 15.000- TL çek bedeli üzerinden başlatıldığını, ancak çek yaprak bedelinin 2.030- TL'sinin alındığını, takibin 12.970- TL üzerinden başlatılması gerektiğini, takibe konu çek bedelinin alacaklıya çeşitli tarihlerde PTT'deki posta çeki hebasına ödendiğini belirterek yetkiye ve borca...
, faize ve yetkiye itiraz etmesi gerekirken bu süre geçirildikten sonra itirazın yapıldığı anlaşılmakla, davacının borca, faize ve yetkiye itirazının süreden reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
T4 tarafından 01/10/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi ile yetki ve borca itiraz edildiği, 06/10/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi ile T3 Şirketi vekili Av. T4 tarafından itiraz edildiği, dilekçe ekinde Ukrayna dilinden aslı ve noter tercümeli 05/10/2021 tarihli vekaletnamenin sunulduğu, 04/10/2021 tarihli karar ile, itirazın süresinde olması halinde yetki itirazının kabulü ile takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiği, 07/10/2021 tarihli karar ile de, 06/10/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararların şikayete konu edildiği, şikayetin süresinde olduğu anlaşılmıştır....
Ödeme emri borçluya 04.10.2005 tarihinde tebliğ olunmuş, İİK'nun 168/5. maddesinde belirtilen yasal 5 günlük itiraz süresi içinde yetkiye, borca, faize itiraz olunmuştur. İtiraz süresinin son günü tatile rastladığı için tatili takip eden ilk iş günü itiraz yapılmıştır. İİK'nun 19. maddesi "gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz. Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır." hükmünü içermektedir.Anılan hükme göre, somut olayda, tatili takip eden 10.10.2005 tarihinde yapılmış olan itiraz süresinde olup, işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ...
Dava itirazın iptali davası olup icra takibinde borca kısmen itiraz edilmekle birlikte icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiştir. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Dava koşulları, davanın her safhasında mahkemece Resen (kendiliğinden) gözetilmelidir. Somut olayda mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip sonucuna göre işlem yapılması gerekirken bu yön üzerinde durulmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyize itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 21.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve bu itirazın olumlu veya olumsuz sonuçlandırılmadığı hallerde geçerli bir takibin bulunamayacağı açıktır. O halde bu husus İİK’nun 67.maddesi uyarınca bir dava şartıdır ve dava şartları da mahkemece re’sen gözetilmek zorundadır. Somut olayda davalı, hem icra dairesinin yetkisine, hem de borca itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece İİK’nun 50.maddesi uyarınca öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemesi isabetsizdir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir. Karşılaştırıldı. ......
İcra Müdürlüğü’nün 2023/763 Esas sayılı dosyasında davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, davacının yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesinde görülerek uyuşmazlığın sonuçlandırılması gerekmektedir. III. KARAR Açıklanan sebeplerle; 6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.11.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi....