Esas sayılı dosyasında çıkarılan ödeme emrine, 24.11.2016 tarihinde süresi içinde yeniden borca itiraz üzerine takibin durduğu, eldeki davanın ise, 12.01.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. İcra takibinin itiraz üzerine durması halinde, alacaklının kesilen ve yeniden başlayan zamanaşımı süresinin tekrar kesilmesini ve yeni bir sürenin başlamasını teminen yapabileceği tek işlem, itirazın iptalini veya kaldırılmasını dava etmekten ibarettir. Söz konusu işlemlerin, istikrar kazanan Yargıtay uygulaması ve doktrince de benimsenen “uyuşmazlığı ileriye götüren işlemler” niteliğinde olduğu açıktır. İİK’nun 67. ve 68. maddelerinde söz konusu davaların açılabilmesi için öngörülen 1 yıllık ve 6 aylık süreler ise hak düşürücü nitelikte olup itirazın tebliği tarihinden itibaren başlamakla birlikte, bu davaların itiraz alacaklıya tebliğ edilmeden de açılmasına engel bir kanun hükmü bulunmamaktadır....
Sayılı icra dosya borçlusu davalının borca, ve ferilerine zaman aşımına, takibe, ödeme emrine, faiz oranlarına ve işlemiş faize ilişkin itirazlarının iptali ile takibin devamını, haksız ve kötüniyetli itiraz sebebi ile asıl alacağın yüzde 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından... Sayılı dosyasıyla müvekkil aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkilin davacıya borcu olmaması ve alacakların zamanaşımına uğraması nedeniyle taraflarınca icra takibine, borca ve ferilerine itiraz edildiğini, borca itirazları üzerine icra müdülüğünce icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, bunun üzerine davacı tarafından huzurdaki itirazın iptali davası açıldığını, huzurdaki dava dosyasına sunulan fatura ve faturaya bağlı alacak zamanaşımına uğradığını savunarak zamanaşımı itirazı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
Sayılı icra dosya borçlusu davalının borca, ve ferilerine zaman aşımına, takibe, ödeme emrine, faiz oranlarına ve işlemiş faize ilişkin itirazlarının iptali ile takibin devamını, haksız ve kötüniyetli itiraz sebebi ile asıl alacağın yüzde 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından... Sayılı dosyasıyla müvekkil aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkilin davacıya borcu olmaması ve alacakların zamanaşımına uğraması nedeniyle taraflarınca icra takibine, borca ve ferilerine itiraz edildiğini, borca itirazları üzerine icra müdülüğünce icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, bunun üzerine davacı tarafından huzurdaki itirazın iptali davası açıldığını, huzurdaki dava dosyasına sunulan fatura ve faturaya bağlı alacak zamanaşımına uğradığını savunarak zamanaşımı itirazı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlunun, borcu kabul etmediğini ve ödemek istemiyorsa, süresinde ödeme emrine karşı itiraz etmesi gerektiğini, ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurması gerektiğini, gerek borca gerekse imzaya itirazın dilekçe ile yapılabileceğini, söz konusu takibe dayalı ödeme emrinin, T1 Ltd....
İcra Müdürlüğü’nün 2009/727 esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı vekilinin yetkiye ve borca itiraz ettiği, yetkili icra dairesinin ...İcra Daireleri olduğunu bildirdiği, alacaklı vekilinin 17.11.2009 tarihli dilekçesi ile takip borçlusunun yetki itirazının kabul edildiği ve ancak dosyanın ...e İcra Dairesi’ne gönderilmesinin talep edildiği, bu talep üzerine gönderme ile takibin ...e 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/1460 esasını aldığı, işbu takip dosyası üzerinden çıkartılan ödeme emrine de davalı vekilince itiraz edildiği, akabinde davacı tarafından asıl alacak tutarı üzerinden ...1....
icra dairesinde başlatılan takibin iptaline, borca, faize ve borcun sair ferilerine itiraz hakkının saklı tutulmasına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ve %10 para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, icra dairesinin davalıların itirazı ile durma kararı vermemesi ve itiraz dilekçesinin davalı borçlulara tebliğ edilmemesi gibi dava koşullarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. İcra İflâs Yasası'nın 62/1. maddesi uyarınca "borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur" Aynı Yasanın 66/1. maddesine göre "müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder"İİK. hükümleri gereğince, icra takibi sırasında borçlu tarafından, ödeme emrine yapılan itiraz ile icra takibi kendiliğinden durur. Alacaklının, icra takibine devam edebilmesi için, genel mahkemelerde itirazın iptali davası açması gerekecektir. Bu dava borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir....
İtirazın iptali davalarında, dava şartlarından biri de usulüne uygun ödeme emrinin tebliği üzerine borca itiraz edilmesidir. Somut olayda yetkisizlik itirazı ve alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın geldiği ----- davalı borçluya davadan önce ödeme emri çıkarılmamıştır. İtirazın iptali davalarında HMK 114/2 gereği usulüne uygun gönderilmiş ödeme emri ve bu ödeme emrine karşı süresinde itiraz edilmiş olması dava şartıdır ve bu dava şartı giderilebilir bir dava şartı değildir....
Davacı taraf, yerel mahkemece yetki itirazları kabul edilmesine rağmen sair itirazlarının incelenmediğini beyanla; bunu bir istinaf sebebi olarak dile getirmiş ise de, borçlu tarafından hem yetkiye hem de borca itiraz edilmesi halinde öncelikle yetki itirazının incelenmesi gerektiği, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi durumunda da yetkili icra müdürlüğünce takibe devam edileceğinden yetkili icra müdürlüğü tarafından borçlu adına çıkarılan ödeme emrine karşı borçlunun borca itiraz etme hakkı bulunduğundan , yetki itirazının kabulüne dair verilen karar nedeni ile borçlunun sair itirazlarının incelenmesine olanak bulunmadığı, vekalet ücretinin düşük miktarda hükmedildiği iddia edilmiş ise de duruşma açılmaksızın evrak üzerinde karar verildiğinden hükmedilecek vekalet ücreti 2.100,00 TL olduğundan, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olmakla , davacının istinaf talebinin HMK 353(1)-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, dairemizce oy birliği ile karar verilerek...
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya sattığı ürünlere ilişkin faturalarının bedellerinin tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının yetkiye ve borca yönelik haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının itirazlarının iptali ile icra takibinin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; dava konusu icra takip dosyasında, davalı tarafın ödeme emrine yönelik süresinde yaptığı itirazında, ikametgahının Bursa olması nedeniyle yetkili icra müdürlüğünün ... icra müdürlüğü olduğunu beyan ederek, yetki itirazında bulunduğu ve yetkili icra müdürlüğünde yapılan geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, icra takibinde faturadan kaynaklanan alacağın tahsilini istemiştir....