Davalı borçlu 28.01.2016 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkiline kiraya verilen yerin .... isimli ... nin restoranı olduğunu, ancak alacaklı olduğunu iddia eden şirketin halen bu .... açmadığını, bu nedenle müvekkilinin kira borcu ödeme yükümlülüğünün halen doğmadığını, nitekim..... halen açılmadığı için kiralanan restorana gelecek kişiler de .... ye gelecek kişiler olduğu için müvekkilinin kira borcu ödeme yükümlülüğünün doğmadığını, borçlarının bulunmadığını bildirerek borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
Takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 150 ve 150/a maddeleri gereğince ödeme emrine itiraz hakkında uygulanması gereken aynı Kanunun 62. maddesinde; "itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak İcra Dairesine bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Ancak somut olayda borçlular tarafından, dava dilekçesinde borca itirazlar ile birlikte, bir kısım şikayetlerde de bulunulduğu anlaşılmaktadır. Borçlular, gerekçeli istinaf dilekçesini, yasal 10 günlük süreden sonra verdiğinden Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf süre tutum dilekçesi ve kamu düzeni ile sınırlı inceleme yapılması ile yetinilmesi gerekirken kamu düzeni dışında işin esası incelenerek, hüküm tesisi isabetsizdir....
Ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti arasında akdedilen kredi sözleşmelerine istinaden adı geçen firmaya kredi açıldığını ve kullandırıldığını, davalıların iş bu sözleşmelere müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla koydukları imza nedeniyle borçtan sorumlu hale geldiklerini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine, sözleşmenin bankaya verdiği yetkiye istinaden iş bu kredi hesabının kat edildiğini, borçlulara hesap kat ihtarnamesinin tebliğ edildiğini, borçluların borçlarını ödemememesi üzerine davalıların da aralarında bulunduğu kefiller aleyhine Bursa 5. İcra Müdürlüğü'nün 2008/13406 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların yetkiye ve borca itirazı üzerine Bursa 1....
Bu nedenle takibe , borcun sebebine, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize açıkça itiraz ediyorum. İcra takibine ,ödeme emrine, faize, faiz oranına ,borcun sebebine, borca itiraz etmiş olduğumdan hakkımda açılan icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep ederim” demek suretiyle borca genel anlamda itiraz ederek takibin durdurulması istediğini, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde yapılan bu itiraz üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin hükümleri açık olup, alacaklı müvekkil banka sözleşmedeki hükümler uyarınca işlem yaptığını, bu nedenle davalı borçlunun borca genel anlamda yaptığı itirazları haksız ve yersiz olduğunu, alacağın tahsilini temin için borçlu davalının borca vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına ve alacaklarının davalıdan tahsiline , % 20 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir....
Merkezi Takip Sistemi ... sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı tarafından 23/08/2019 tarihinde itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı ile müvekkili şirket arasında Mobil Telefon Kurumsal Abonelik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca uyuşmazlığın karşı tarafı olan şirketin müvekkili şirketten kurumsal mobil telefon hatları kullanıldığını ve devamında konu hatlardan kaynaklanan fatura borçlarını ödemediğini, davalı şirket tarafından 22/08/2019 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine karşı 23/08/2019 tarihinde yetkiye ve borca ayrı ayrı itiraz edildiğini, davalı borçlunun itirazında haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalı kullanımında olan kurumsal mobil telefon hatlarından kaynaklı olarak likit olan fatura alacağı için takip başlatıldığını beyan ederek, davalı borçlunun, aleyhine açılmış T.C. Merkezi Takip Sistemi (Ankara......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/12/2019 NUMARASI : 2018/1123 ESAS - 2019/1235 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin asıla tebliğ edilmesi gerekirken vekile tebliğ edildiğini, süresi içerisinde borca, fer'ilerine ve takibe itiraz edildiğini, ödeme emrine müvekkilinin adresinin yazılmadığını, ödeme emri üzerinde İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü'nün ünvanı ve hesabı, keza İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü'nün ünvanı ve dosya numarası, İstanbul 10....
Davalı savunmasında, davacıya olan borcun ödeme yolu ile kapatıldığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının akdi ilişkiyi malın ve mala ilişkin faturaları davalıya teslim ve tebliğ ettiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı İstanbul 9.İcra Müdürlüğünce kendisine ödeme emri tebliği üzerine 15.9.2004 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin yetkisine ve borca itiraz etmiş ise de, 17.9.2004, 24.9.2004 ve 18.10.2004 tarihlerinde davacıya toplam 17.400 YTL. lık ödeme yaptığı davacının dava dilekçesindeki beyanı, banka hesap özetlerinden anlaşılmakta olup, yargılama sırasında da 7.2.2005 tarihinde 2.000 YTL. lik ödeme daha yapılmıştır. Öte yandan davalı, davaya karşı verdiği cevap ve diğer dilekçelerinde borcu ödediğini, borçlu olmadığını beyan etmiş olup akdi ilişki kabul edilmiştir.....
, davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde faiz oranının fahiş olduğuna ilişkin iddiaları ise kabul edilemez bir durum teşkil etmektedir....
Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Bilirkişi kök ve ek raporları, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır. Davacı şirketin 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defterlerinden, davalıya ait tutulan 2019 yılı cari hesap ilk kaydının 2018 yılından devir olunan 1.800,53 TL bakiye tutar olduğundan taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2019 yılından daha evvel başladığı, cari hesap kayıtlarına göre davalı tarafın ödeme ve iade faturalarından dolayı 36.598,93 TL alacaklı olduğu görülmektedir. Taraftar arasında 03/09/2018 tarihinde düzenlenen 165.766,72 TL tutarındaki Borca Katılım Sözleşmesi çerçevesinde davalı tarafın açık hesap bakiyesi düşüldüğünde, davacının davalıdan 129.167,79 TL Alacaklı olduğu anlaşılmaktadır....
T4 Yetkilisinin 22/06/2018 tarihinde takibe ve borca itirazlarını içerir dilekçe sunduğu, itiraz dilekçesinde borçlu Brota Firması ile herhangi bir taşıma veya aracılık sözleşmesinin bulunmadığını, hiçbir şekilde temsil yetkilerinin olmadığını, borçlu ve alacaklı firma ile hiçbir hukuki bağlarının bulunmadığını, borçlu firmanın ticari olarak temsil ve ilzama yetki ve görevinin olmadığını belirterek takibe ve borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, takibin devamına yönelik talebin 28/06/2019 tarihinde reddedildiği görülmüştür....