WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı dosyasından davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlamış olup borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz edildiğini, borçlunun yetki itirazı üzerine icra dosyasının Silivri İcra Müdürlüğünün ... Esasına kaydı yapılmış olup borçlu tarafından işbu dosyadan gönderilen ödeme emrine karşı da davalı borçlu tarafından haksız ve mesnetsiz itiraz edildiğini ve bunun üzerine takip durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin birinci fıkrasında; "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir." hükmü yer almaktadır....

    Bununla birlikte borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş olması halinde alacaklı tarafından yetki itirazının benimsenmesi halinde yetkili icra dairesi tarafından ödeme emrine ilişkin işlemlerin tekrarlanması ve bunun üzerine varsa borçlunun itirazının iptali yönünde dava ikamesine gidilmelidir. Somut olayda davacı alacaklı vekili tarafından başlatılan icra takibinde davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca yönelik itirazda bulunduğu, davacı vekilinin yetkiye itirazı benimseyerek dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verildiği, bu aşamada yetki icra dairesine dosya gönderilmeden ve ödeme emrine ilişkin işlemler tamamlanmadan davacı vekili tarafından itirazın iptali davası ikame edildiği, ortada henüz yetkili icra dairesinin ödeme emrine karşı bir itiraz bulunmadığından davacı tarafça itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının olmadığı sabittir....

    Davalı vekili, müvekkil şirketin borca batıklık veya aciz durumunda olmadığından iflas şartları bulunmadığını ileri sürmüş ise de İflas yolu ile başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan, itirazın kaldırılması ve iflas davasında davalı şirketin borca batıklık yada aciz şartı aranmamaktadır. İİK 158. Maddesi " Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde l66 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahele veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne göre duruşma yaparak, gerek iflas talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intac eder....

      Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) tarafından ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin 29/04/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun müvekkil davacı bankaya olan borcundan dolayı aleyhine 06/03/2019 tarihinde Bafra İcra Müdürlüğünün 2019/808 esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, icra takibine ait ödeme emri borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, borçlu icra dairesine verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz ederek davacı müvekkil bankaya herhangi bir borcunun olmadığını bildirdiğini, davalının borca karşı yapmış olduğu itiraz haksız ve hukuka ayrı olduğunu, zira davalı borçlu müvekkil davacı bankanını 20114569 numaralı müşterisi olduğunu, 99020 nolu kredi kartından ve 79018 nolu kredi kartı hesabından kaynaklanan borçlarını ödemediğini, müvekkil davacı / alacaklı Garanti Bankası...

      Yerleşik yargı uygulaması ile itiraz alacaklı tarafa tebliğ edilmemişse, sair suretlerle itirazın öğrenildiği,itirazdan haberdar olunduğu tesbit edilse dahi kanunun açık hükmü gereği hak düşürücü sürenin başlamayacağı kabul edilegelmiştir. "Ne var ki, bu yönde tebligat kendisine yapılmamış olsa bile alacaklının ödeme emrine itirazın hükümden düşürülmesi için öngörülen kanuni yollara başvurabilir ve bu hâlde salt ödeme emrine itiraz alacaklıya henüz tebliğ edilmediği gerekçesiyle erken dava açıldığından bahsedilemeyeceği açıktır....

        Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir. 2004 Sayılı İİK'nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231)....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2022 NUMARASI : 2021/585 ESAS- 2022/22 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Emrine İtiraz|İcra Takibine İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 21. İcra Dairesi'nin 2021/15678 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığını, icra müdürlüğünün yetkili olmadığını, Erzincan İcra Dairesi'nin yetkili olduğunu ileri sürerek, icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazda ve şikayette bulunmuştur. Davalı davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, yetki itirazının kabulü ile İstanbul Anadolu 21....

          konu senetten doğan bir borcu olmadığını, bu nedenle ödeme emrine konu borca da itiraz ettiklerini belirtmiş, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, yetki itirazlarının kabulüne, dosyanın yetkili Alanya İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine, borca itirazımızın kabulüne, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Kuşadası İcra Dairesinin 2019/13075 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından önce Aydın İcra Müdürlüğünün 2019/26204 esas sayılı dosyasında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun yasal süre içerisinde yetkiye ve borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, alacaklının yetki itirazını kabul ederek dosyanın yetkili Kuşadası İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiği, dosyanın Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2019/13075 esas sayısına kaydının yapıldığı, örnek 7 ödeme emrinin davacı borçlu vekiline 01/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından borca itiraz edilmemesi üzerine takibin kesinleştiği ve haciz işlemleri yapıldığı görülmüştür. Dosyanın yetkisiz icra müdürlüğünden yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi üzerine yeni bir takip sözkonusu olup, borçluya itiraz hakkı tanınmak üzere yeniden ödeme emri gönderilir....

          Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır....

            UYAP Entegrasyonu