Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 29.09.2020 tarihinde ödeme emrine itiraz ederek yetki itirazında bulunmuştur. Borçlunun süresi içerisindeki itirazı üzerine takip durmuştur. Davacı alacaklı vekili icra dairesine sunmuş olduğu 18/09/2020 tarihli dilekçesi ile davalı borçlunun yetki itirazı zımnen kabul edilerek dosyanın yetkili icra dairesi olan Ankara Batı İcra Dairesine gönderilmesini talep etmiştir. Bunun üzerine dosya Ankara Batı İcra İcra Dairesine gönderilmiş ve ... Esasına kaydedilmiştir. Davacı yan açmış olduğu dava ile Adana .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın haksız olduğundan bahisle iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Geçerli bir icra takibinin bulunması itirazın iptali davasının koşulları arasında bulunmaktadır. Davaya konu edilen Adana ... İcra Müdürlüğü'nün ......
Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunarak yerleşim yerinin Karşıyaka İlçesinde olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Karşıyaka Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacıya borcu bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Dava, ödenen araç hasar bedeli iadesi alacağına dayalı icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Davalı tarafın yasal süresi içerisinde ve yasal şekle uygun yetki itirazı öncelikle değerlendirilmesi gereken husustur. Bu kapsamda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 6.maddesinde düzenleme bulunmaktadır. Söz konusu düzenlemeye göre genel yetkili mahkeme, davanın açıldığı tarihte davalı gerçek veya tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesidir. Somut olayda davalı şirketin yerleşim yeri adresi Karşıyaka mahkemelerinin yetki alanındadır....
İcra Müdürlüğü’nün 2015/2294 E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takibe başlanıldığını, borçlunun gönderilen ödeme emrine itiraz ettiğini, itirazın haksız ve yersiz olduğunu, bu nedenle itirazın kaldırılmasına ve davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ile davalının iflasına karar verilmesi istemine ilişkin olduğu, davacının .... 1....
Davacı banka tarafından davalı aleyhine öncelikle Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesine dayanılarak ve ticari kredili mevduat hesabı sebebiyle Söke İcra Müdürlüğü'nün 2016/5280 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine başlanıldığı, davalı kefil tarafından söz konusu icra takibine karşı yetki itirazında bulunulması üzerine, yetki itirazının kabul edilerek dosyanın Güroymak İcra Müdürlüğü'nün 2017/54 Esasına kaydının yapıldığı, buradan gönderilen ödeme emrine de itiraz üzerine itirazın iptali davasının açıldığı ve yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü yönünde karar verildiği, karara karşı davacı banka tarafından kararın kaldırılması istemiyle istinaf yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/924 Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatmış, usulüne uygun olarak düzenlenen ödeme emrine borçlu davalı, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ederek işyeri adresinin olduğu İcra dairelerinin yetkili olduğunu savunmuştur. Bunun üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 31/12/2013 tarih, 2012/551 Esas-2013/699 Karar sayılı ilamına istinaden alacaklı davacı vekilince dosyanın yetkili İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesi talep edilmiş, 12. İcra Müdürlüğünün 2014/1886 Esas sayılı davaya konu icra takip dosyası üzerinden yürütülen icra takibine davalı bu kez yine borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ederek mernis ve yerleşim yeri adresi olan Büyükçemece icra daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüştür....
Sayılı dosyası ile aleyhine yürütelen 19.796,83 TL tutarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine 17.01.2020 tarihinde itiraz ettiğini ve takip durduğunu, müvekkili ..., alacakları için arabuluculuk çözüm yoluna başvurulduğunu, 24.12.2019 tarihinde arabuluculuk süreci anlaşmama ile sonuçlandığını, bu sebeple huzurdaki davanın açıldığını davalı/borçlu davaya konu icra takibine haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulüyle; borçlunun yetkiye, borca, faize ve ferilerine yaptığı itirazın iptaline, ... 8. İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyasına konu takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %30undan az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Taraflar arasındaki ... A.Ş....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/125 Esas KARAR NO : 2021/418 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/02/2021 KARAR TARİHİ : 08/06/2021 Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari bir ilişki mevcut olduğunu, davalı firmaya fatura ve sevk irsaliyelerinde adı geçen malzemelerin satışı ve hizmetinin yapıldığını, davalı tarafından fatura ve irsaliyelerin yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğini, davalı tarafın borcunu ödemesi üzerine ....İcra Dairesi'nin 2016/... Esas sayılı takip dosyası ile takip başlattıklarını, davalının ödeme emrine ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Dosyanın yapılan incelemesinde, icra takibine konu alacağın 31.07.2018-24.09.2018 tarihlerindeki açık hesap ilişkinde gösterilen fatura alacağına dayalı olduğu, davalı tarafın icra takibindeki borca, yetkiye ferilere itiraz ettiği, yetki itirazı üzerine dosyanın Büyükçekmece İcra Dairesine gönderildiği, davalı tarafın bu icra dosyasında çıkarılan ödeme emrine de itiraz ettiği, itirazın iptali davasının hak düşürücü sürede açıldığı, dosyanın mahkememize görevsizlik kararıyla geldiği, arabuluculuk dava şartının sağlandığı, davalının bilanço usulüne tabi olduğu mahkememizin görevli olduğu, süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı, davacının sevk irsaliyelerini sunduğu, ba ve bs kayıtlarının, SGK kayıtlarının celp edildiği, davacının ticari defterlerinin incelendiği mali müşavir bilirkişi .........
İcra Müdürlüğünün 2004/13839 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, yetki itirazında bulunmuş, esastan davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip bulunmadığından davanın reddine, ... İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, kararın kesinleşmesini müteakip dosyanın yetkili ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, kredili mevduat hesabından kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, icra takip dosyasında süresinde ibraz ettiği ödeme emrine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine, yine süresinde ibraz ettiği cevap dilekçesinde de mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....
İtirazın iptali davası açılabilmesi için yetkili icra dairesince borçluya ödeme emri çıkarılıp tebliğ edilmesi, ödeme emrine borçlunun 7 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz etmiş olması ve itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren 1 yıl geçmemiş olması gerekmektedir. Somut olayda, davalı ...'in aleyhindeki İstanbul İcra Dairesindeki icra takibine yönelik borca ve yetkiye itirazı üzerine alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek yetkili olduğu bildirilen Tuzla İcra Dairesince ödeme emri çıkarılmış ancak bu ödeme emrinin davalılardan Yılmaz Olgan'a tebliğ edildiği, davalı ...'e ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olduğu görülmüştür. Bu durumda, davalı ... yönünden itirazın iptali davası koşullarının somut olay bakımından gerçekleşmediği gözetilmeden işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....