Davacı, takibi İİK nun 43/2 maddesi uyarınca iflas yoluyla adi takibe çevirdiğini, düzenlenen ---- ödeme emrine davalı------ itiraz etmediğini ve bu davalı yönünden takibin kesinleştiğini; diğer davalı ----- ödeme emrine itiraz ettiğini beyanla, ------ yönünden davalının iflasına, ---- yönünden itirazın kaldırılarak iflasına karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında, davalılardan ------- yönünden iş mahkemesi kararının bekletici mesele yapılmasına karar verildiğinden bu davalı yönünden dava tefrik edilerek, mahkememizin ----esasına kaydedilmiş; yargılamaya davalı -------- yönünden devam edilmiştir. -------- sayılı takip dosyası celp edilerek incelenmiştir. Dava şartlarının tam olduğu, kesin yetki kuralına göre mahkememizin yetkili olduğu görülmüş, esasa geçilmiştir....
Krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkemesine şikayette bulunmak hakkı saklıdır” hükmü yer almaktadır. İİK'nun 34. maddesi uyarınca ilamın icrası her icra dairesinden istenebilir. İlam niteliğindeki belgeler yönünden de aynı hüküm uygulanır. İcra emrine karşı itiraz için İİK.nun 149/a maddesi gereğince ilamların icrasına ilişkin 33 ve devamı madde hükümlerinin uygulanması gerektiğinden, aynı yasanın 34.maddesi uyarınca ilam niteliğindeki bu belge için her icra dairesinde takipte bulunulabilir (HGK. nun 18.01.2012 tarih, 2011/12- 725 esas, 2012/14 karar sayılı kararı)....
İcra Müdürlüğünün 2016/37873 E. sayılı dosyası ile icra takibi açıldığı ve borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğu, yetki itirazı da yapıldığından dosyanın Torbalı İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, Torbalı İcra Müdürlüğünün 2018/1571 E. sayılı dosyası ile icra takip dosyası açıldığı ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrine itiraz süresi içerisinde itiraz ederek takibin durdurduğunu, davalının müvekkile karşı borcunu inkar ettiği ve dolandırıcılık yapmaya çalıştığını ileri sürerek davalının Torbalı İcra Müdürlüğü'nün 2018/1571 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı aleyhine yapılan takibin hukuken geçerli olmadığını, dava konusu için başlatılan takibin öncelikle İstanbul 5....
Esas sayılı dosyasında takip başlatmış, davalının yetki itirazı üzerine yetki itirazı kabul edilerek İstanbul .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında takibe devam edilmiştir. Davalının yetkili icra dairesi dosyasında tebliğ edilen ödeme emrine de süresinde itiraz etmesi üzerine, eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. İstanbul .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı icra dosyası, yetkisizlik kararı veren icra dairesinde başlatılan ilk takibin devamı niteliğindedir. Her iki takibin dayanağı alacak aynıdır. Yetkisiz icra dairesinde yapılan takibe itiraz üzerine davacı arabulucuya başvurmuş, ancak anlaşma sağlanmamıştır. Aynı uyuşmazlık için davacının yeniden zorunlu arabulucuya başvurmasına gerek yoktur. İlk icra dairesinde yapılan takibe itiraz üzerine arabulucuya başvurulmasından sonra, yetkili icra dairesinde devam eden takibe itiraz üzerine de yeniden arabulucuya başvurulması, yargılamanın gereksiz gider yapılmadan bitirilmesi ilkesine de uygun düşmeyecektir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2020 NUMARASI : 2019/627 ESAS, 2020/452 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
Mahkemece, davacının cari hesap alacağını gerekçe göstererek davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, davalının yetki dahil takibin tamamına itiraz ettiği, davalı taraf sözleşmesel ilişkiyi inkar ettiğinden yetki konusunda TBK’nun 89. maddesinin uygulanamayacağı, icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğinden İİK’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle bu hususun değerlendirilmesi gerekmekle birlikte mahkemenin de yetkisiz olduğu kabul edildiğinden bu değerlendirmeyi yetkili mahkemenin yapması gerektiği gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir." (Yargıtay 19....
Mahkemece, davalının muamele merkezinin ... ili olduğu genel yetki çerçevesinde bu ilde icra takibi yapılması gerekirken ... İcra Müdürlüğü de yapılan takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı ve itirazın iptali davası için dava şartı olan yetkili İcra Müdürlüğünde yapılan takipten bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili, temyiz etmiştir. ... İcra Müdürlüğünün 2015/819 Esas sayılı icra takip dosyasında mevcut davalı vekilinin 11.02.2015 tarihli ödeme emrine itiraz dilekçesinde İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz etmediği anlaşılmış olup bu itibarla icra müdürlüğünün yetkisi kesinlemiştir. Davalı vekili, süresi içerisinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde ise, mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 10 ve 6098 sayılı TBK'nın 89. maddeleri gereğince sözleşmeden kaynaklı davalarda ifa yeri mahkemesi de yetkili olup, işin ifa yeri ... ilçesi adli sınırları içerisinde olduğundan ......
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine özgü takipte, ödeme emrine dayanak senedin tebliğ edilmediğinden bahisle şikayet ile yetkiye itiraz ile bonoda tahrifat yapıldığı, senedin sonradan doldurulduğu ve teminat senedi olduğuna ilişkin borca itiraz ve faize itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, TTK'nın 780/2-f maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanan aynı Kanun'un 680. maddesi, 3095 Sayılı Kanun’un 2/2. maddesi, İİK'nın 167/2. ve 168/1-1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 58. maddesi ile 169/a maddesi. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
haksız fiilden zarar gören taraf olduğu, yetkiye ilişkin olarak, kamu hizmeti niteliğinde faaliyet yürüten müvekkili şirketin yerleşim yeri her ne kadar Seyhan Adana adresi olsa da, Anayasa’nın 141/son hükmündeki usul ekonomisi ve HMK' nın 14. maddesi göz önüne alınarak, şubenin işlemlerinden doğan davalarda şubenin bulunduğu yer mahkemesininde yetkili olduğunu, davalı tarafın yetki konusundaki itirazlarının haksız olup, mahkemenin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine yönelik olarak verdiği kararın kaldırılması gerektiği, davalının yalnızca borca itiraz ettiği, davalı borçlu icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmediğini, Hatay İcra Müdürlüğü' nün yetkisinin kesinleştiğini, borçlunun icra takibine itiraz etmemiş olması , itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz hakkını kaldırmayacak olsa da , mahkemenin yetkisine itirazında usulüne uygun yapılması gerektiği, davalı cevap dilekçesinde açık bir şekilde yetkili mahkemenin neresi olduğunu belirtmediği, usulüne uygun...
Dairelerinin görevli ve yetkili olduğunu belirttiğini ve itirazında yetki sözleşmesine dayanmadığını, ancak borçlunun dava esnasında dayandığı yetki sözleşmesinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını, itiraz eden borçlunun, itirazın kaldırılması duruşmasında itiraz sebeplerini değiştiremeyeceğini ve genişletemeyeceğini, borçlunun, icra müdürlüğüne yaptığı yetki itirazı ile bağlı olduğunu, hem geçerli bir yetki itirazı olmadığından hem de eser sözleşmesinden kaynaklanan davalarda, işin yapıldığı yer mahkemesi de yetkili olduğundan Gebze İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunun tartışmasız hale geldiğini, icra dairesinin yetkisinin kesin ve kamu düzenine ilişkin olmadığını, bu nedenle alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip başlatması halinde icra dairesinin yetkisizliğini kendiliğinden gözetemeyeceğini, davalı/borçlunun takip konusu borcu kısmen kabul ettiğini ve o kısmı aşacak şekilde de ödeme yaptığını, yetki itirazının, borca itiraz ettiği kısma ilişkin kabul edilmesi gerektiğini...