Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-borçlu vekili, itirazın iptali davasında dava dilekçesinin tebliğ edildiği 26.03.2012 tarihinden sonra iki haftalık yasal süre içinde 04.04.2012 tarihli cevap dilekçesinde icra dairesinin yetkisine ve mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, dava konusu takip dosyasında da yasal süresinde verdiği ödeme emrine itiraz dilekçesinde yerleşim yeri Antalya icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri sürerek icra dairesinin yetkisine usulüne uygun olarak itiraz etmiştir. İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. İcra Müdürlüğünün bu konuda re’sen inceleme yetkisi bulunmamaktadır....

    İtirazın iptali davası, takip konusu alacağa yönelik itirazların iptali ve böylece itiraz üzerine duran ilamsız icra takibinin devamını sağlamak amacıyla açılır. Borçlu, borca itiraz etmeyip sadece icra dairesinin yetkisine itiraz etmişse bu itirazın ortadan kaldırılması ve takibe devam edilmesi için genel mahkemede itirazın iptali davası açılamaz. Bununla birlikte borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş olması halinde alacaklı tarafından yetki itirazının benimsenmesi halinde yetkili icra dairesi tarafından ödeme emrine ilişkin işlemlerin tekrarlanması ve bunun üzerine varsa borçlunun itirazının iptali yönünde dava ikamesine gidilmelidir....

    Borçlu icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğine göre, mahkemece, borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelenmelidir. (HGK 20.03.2002 tarih, 13/241- 208 sayılı kararı) Zira; itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra dairesinde geçerli bir takibin yapılmış olması şartına bağlıdır. Borçlu, icra dairesinin yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirmek zorundadır. İİK nın 50/2.maddesi gereğince yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılmalıdır. Davalı (borçlu), süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederken, icra dairesinin yetkisine itirazını bildirmemiş ise; icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır....

    - KARAR - Davacı vekili, davacı tarafça davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının yetki itirazında bulunduğunu, dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilerek davalıya ödeme emri tebliğ edildiğini, davalının yetkili icra müdürlüğünde başlatılan takibe ödeme iddiasıyla borca itiraz ettiğini, davalının asıl alacak miktarını ödediğini ancak ferilerini ödemediğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı vekili, davalının davacıya borç miktarını ödediğini, borcun ödendiği tarihte ortada geçerli bir takibin olmadığını, bu nedenle borcun ferilerinin talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....

      İhtiyati hacze itiraz eden vekili, çekin keşide yerinin ve borçlunun yerleşim yerinin İstanbul olması nedeniyle yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, ödeme emrine yetki itirazında bulunulması nedeniyle Gebze İcra Hukuk Mahkemesi tarafından yetkisizlik kararı verildiğinden, ihtiyati hacze itirazın konusuz kaldığı belirtilerek hüküm kurulmasına yer olmadığına kesin olarak karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, kararı temyiz etmiştir. Bu istemin (önceki kararın kesin olarak verilmesinden dolayı) kesin hüküm nedeniyle reddedilmesi üzerine de temyiz isteminin reddine ilişkin kararı temyiz etmiştir. Mahkeme kararlarına karşı başvurulacak kanun yolları kanunla belirlenmiştir. Kanun yolu açık olan bir kararın mahkeme tarafından kesin olarak verilmesi, kanun yoluna başvurmaya engel teşkil etmez....

        İİK'nun 274/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle itiraz tahliye takibini durdurur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasa maddesine göre itirazın, tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerekir. Bu hüküm uyarınca borçlunun süresinde tahliye emrine itiraz etmesi halinde takibin icra müdürlüğünce durdurulması gerekir. Aksi yönde verilen karar, bir hakkın yerine getirilmemesi niteliğinde olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tâbi olmaksızın şikayet konusu yapılabilir. Somut olayda, borçlunun 26.06.2015 tarihli dilekçe ile icra müdürlüğüne yaptığı başvuruda; takip dayanağı 26.02.2015 tarihli kira sözleşmesi ve 30.05.2015 tarihli tahliye taahhütnamesi ile altındaki imzaya süresi içinde itiraz ettiği anlaşılmıştır....

          Tüm dosya kapsamı gözetildiğinde borçlu tarafça yetki ve borca itiraz edilmesi durumunda öncelikle yetki itirazının incelenmesi gerektiği, yetki itirazının kabul edilmesi durumunda süre içerisinde talep edilmesi durumunda dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderileceği, yetkili icra müdürlüğünce çıkartılacak ödeme emrine karşı borçluların borca ve sair yönlere itiraz haklarının mevcut olduğu, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulü halinde borca itirazın incelenmesinin mümkün olmadığı, borca itirazın dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinden sonra yetkili icra mahkemesine yapılan itiraz üzerine incelenebileceği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen karar bu gerekçelerle usul ve yasaya uygun olduğundan davacıların istinaf talebinin HMK 353/1/b/1 maddesi gereğince esastan reddine oybirliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul 7....

          nun 19. maddesi gereğince, munhasır yetki şartı davalı tarafça usulüne uygun şekilde ileri sürülmediği takdirde, sanki bir kesin yetki şartıymış gibi mahkemece re'sen dikkate alınamaz. Bu bakımdan yerel mahkemece davalı tarafından yetki şartı ileri sürülmediği halde münhasır yetki şartı kesin yetki şartı olarak değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İcra Müdürlüğü olması sebebiyle davacı şirket yönünden yetki itirazının reddine karar verilmesi ise yerinde olduğu anlaşılmıştır....

            DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, ödeme emrine süresi içinde yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin adresinin Karataş/Adana olduğunu, tebliğ yapılan adresinde Adana olduğunu, bonoda İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğu belirtilmiş ise de HMK 17 hükmünün sadece tacirler yönünden geçerli olduğunu, müvekkilinin tacir olmadığı için yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, yetkili icra dairesini Karataş İcra Dairesi olduğunu belirterek, davanın kabulüne, İstanbul İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, Karataş İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 09/01/2020 gün, 2019/967 E, 2020/19 K sayılı kararla "Yetki itirazının KABULÜNE, İstanbul 7....

            UYAP Entegrasyonu