Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda, başvuru borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/545 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davasının açılmış olduğunu, ancak başlatılan icra takibinde müvekkili şirket ciranta olmasına rağmen takip talebinde ve ödeme emrinde müvekkili şirketin çek tazminatından sorumlu tutulduğunu, faiz oranına itiraz ettiklerini ve işlemiş faizin fahiş olduğunu ileri sürerek itirazda bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, " mahkememizin 2021/170 E. Sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından borca itiraza ilişkin bu davadan önce 11.02.2021 tarihinde Mahkememiz nezdinde 2021/170 E. Sayılı dosya ile yetki itirazında bulunduğu, söz konusu itiraz dilekçesinde sadece yetkiye itiraz ettiği, sonraki tarihli işbu davada öne sürdüğü borca itirazın esasına ilişkin itirazlarını da 2004 sayılı İİK'nın 50. Maddesinin 2. Fıkrası gereğince işbu yetki itirazına ilişkin 2021/170 E....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde yetkiye, borca ve faize itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, alacaklının yetki itirazının kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece istemin kabulüne, yetki itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesinde, yetkiye itirazının yanında borca ve faize de itiraz ettiği görülmektedir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Borçlu, takip konusu bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibinde Bakırköy icra dairelerinin yetkili olduğunu beyanla, yetki itirazı ile, bonoda yazılı borcun lehtara ödendiğini ileri sürerek asıl borca ve ferilerine itiraz ederek takibin iptalini istemiş, mahkemece özetle, takip dayanağı bononun keşide yerinin İstanbul olduğu dolayısıyla keşide yeri ödeme yeri sayılacağından takipte İstanbul icra müdürlükleri yetkili olduğundan yetki itirazının reddine, ödeme olgusu davacı tarafından ispatlanması gereken bir olgu olup, dosya kapsamında bu minvalde herhangi bir delil sunulmaması nedeniyle İİK 169/a-1 maddesi gereğince ispatlanmadığı gerekçesiyle borca itirazın reddine karar verilmiştir. Takip dayanağı bonoda düzenleme yerinin İstanbul olduğu görülmektedir. Yeni düzenlemeye bakıldığında, tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki diğer kişilerin, kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmaları da kabul edilmemiştir....
Mahkemece, takip dosyasında icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş ise de itirazın iptali davasına bakmakla görevli (yetkili) mahkeme takibin yapıldığı Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı Gaziantep 6.İcra Müdürlüğünün 2011/8258 sayılı takip dosyası ile davalılar aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalılar icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine karşı, itirazın iptali istemi ile açılan iş bu dava HMK’ndaki genel yetki kuralları uyarınca, davalıların ikametgahı olan yetkili Adana 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmıştır....
Davalı icra takibine vermiş olduğu itiraz dilekçesinde İcra Müdürlüğünün yetkisine ve borca birlikte itiraz etmiştir. Bu durumda öncelikle mahkemenin icra Dairesinin yetkisine yapılan itirazı değerlendirdikten sonra mahkemenin yetkisine yapılan itirazı incelemesi gerekirken, yazılı şekilde önce mahkemenin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 19.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HMK'nin 17/1 maddesi ile belirlenen mahkemenin veya icra dairesinin yetkisi münhasır olmakla birlikte, yetki ilk itirazı ile ileri sürülmedikçe göz önünde bulundurulamayacağından ve uyuşmazlık noktasında yetki sözleşmesi ile belirlenen mahkeme veya icra dairesinin yetkisinin öncelikli olarak gözetilmesi gerekmekle birlikte uygulanabilecek diğer yetki kurallarını ortadan kaldırmayacağından davalı tarafça yetkili olduğu diğer yerler gösterilerek yetki itirazında bulunulabilir. Bu itibarla, davacı tarafın istemine göre İİK'nin 50 ve HMK'nin 14/2 maddelerine göre yetki hususu belirlenecektir....
Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır" şeklinde düzenleme olup, aynı maddenin son fıkrasında borçlunun müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmemesi veya itirazın icra mahkemesince kesin olarak kaldırılması veya mahkemece iptal edilmesi halinde, ihtiyati haczin kendiliğinden icrai hacze dönüşeceği belirtilmiştir. Ancak söz konusu düzenlemeler genel haciz yoluyla ilamsız takibe ilişkin olup, İİK'nun 62. maddesi uyarınca itiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İİK'nun 66. maddesi gereğince de müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur....
Alacaklı, esasa ilişkin itirazın iptali davasını mahkemede açarsa, itirazın iptali davasına bakan mahkeme, İİK.’nun 67. maddesine göre, borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazını inceleyemez). ilamsız icra takibine borçlunun süresinde, hem yetki itirazında bulunduğu, hem de borca itiraz ettiği, yetki itirazının takip hukuku ile ilgili olarak İİK.’ nun 50/2. maddesi uyarınca, İcra Tetkik Mercii’nce çözümlenmesi gerektiği, bu husus çözümlenmeden borca itirazın incelenmeyeceği, itirazın iptali ile bu davaya karşılık açılan alacak davasının incelenemeyeceği gerekçesiyle açılan davanın ön şart yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı- karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, İİK.’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali davası olup, karşılık dava ise alacak istemine ilişkindir....
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacıların yetki itirazlarını kabul etmediklerini, borca dayanak senetten anlaşılacağı üzere, Adapazarı Mahkemelerinin yetkili kılındığını, bu suretle davacıların yetki itirazlarının yersiz olduğunu, davacıların, borca dayanak senetlerin, kendilerine tebliğ edilmediğini iddia ettiğini, bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, ödeme emrinin gönderildiği tebligat zarfının da borca dayanak senetlerin suretlerini de içerdiğini, bu suretle davacıların işbu itirazının dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların, borca dayanak senetlerin teminat amaçlı verildiğini iddia ettiğini, bu iddianın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, senedin teminat senedi olduğunu iddia eden tarafın Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre iddiasını ispatla mükellef olduğunu, davacıların borca dayanak senedin zorunlu unsurlarının eksikliğini iddia ettiklerini, bu iddianın da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların ödeme itirazını kabul etmediklerini, zira işbu dava konusu borca dayanak...