Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu istisnai nitelikteki yetki kurallarına “özel yetki” kuralları denilmektedir. İlke olarak, özel yetki kuralları genel yetkiyi kaldırmaz, onunla birlikte uygulanır. Ancak istisna olarak, bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu halde kesin yetki söz konusudur. Kesin yetki halleri, genel yetkiye istisnadır. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır. Özel yetki kuralları ilke olarak kamu düzenine ilişkin değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.07.2009 gün 2009/10-236-345 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir. Ayrıca 6100 sayılı H.M.K m.19/2 hükmünde şöyle denilmiştir: “... Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir”   hükmü de göz önünde bulundurulmalıdır. 6100 Sayılı HMK’nın 19/2....

    İİK'nun 282 maddesi gereğince davalı borçlu ile borçlu ile doğrudan veya dolaylı işlem yapan 3.kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve zorunlu dava arkadaşları usul işlemlerini birlikte yapmak zorunda olduklarından yetki itirazının davalılarca birlikte ileri sürülmesi yasa gereğidir. Yalnız bir davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazı hukuki sonuç doğurmaz....

    Hal böyle olunca yetki itirazının yanı sıra yetkili mahkemenin de doğru gösterilmesi gerektiği yolundaki düşüncenin borçluya ilave bir ispat külfeti yüklemekten öte pratik bir faydası bulunmamaktadır. Bu nedenle yetki itirazında bulunan borçlunun, mahkemesinin yetkisiz olduğunu belirtip ispatlaması yeterli iken, “borçlunun itirazında yetkili mahkemeyi belirtmemesi veya gösterdiği mahkemenin yetkili olduğunu ispat edememesi halinde yetki itirazı reddedilmelidir” şeklinde tezahür eden sayın çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum....

      Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. (3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. (4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir” denilmektedir. Davalı yetki itirazında yetkili mahkemeyi göstermeye mecburdur. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz Somut uyuşmazlıkta;dava ve takip konusu borç faturaya dayalı bir borç olduğu, HMK'nin 6. maddesi gereğince genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgahı mahkemesinde davanın açılması gerektiği gerekçesiyle, dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, davalı yetki itirazında yetkili mahkemeyi göstermemiştir. Bu halde mahkemece yetki itirazının reddine karar vermesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

        Davalı şirket temsilcisinin icra dosyasına yaptığı yetki itirazı süresinde ve yerinde olup, kabulü zorunludur. Somut olayda, uyuşmazlık sadece belirli bir para alacağının tahsiline ilişkin olmadığından, BK'nın 73. maddesine dayanılarak davacı yüklenicinin ikametgahı icra müdürlüğünün ve mahkemesinin yetkili kabul edilmesi mümkün değildir. Yetkili icra müdürlüğünde icra takibinin başlatılmaması durumunda, mahkemenin işin esasını incelemeden, yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış icra takibi bulunmadığından itirazın iptâli davasının reddine karar vermesi gerekir. Mahkemece yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış bir icra takibi bulunmadığından itirazın iptâli davasının reddine karar verilmesi yerine, yetki itirazı reddedilerek işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

          Aynı Kanunu'nun 116/a maddesinde; "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı" ilk itirazlar arasında sayılmıştır. 138. maddenin 1. bendinde; "Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir." 138. maddenin 3. bendinde; "İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır." ifadeleri yer almaktadır. Ön sorunların incelenmesi usulünü gösteren 164. maddenin 3. bendinde ise; "Hâkim, ön sorun hakkındaki kararını taraflara tefhim veya tebliğ eder." şeklinde düzenlemeler yapılmıştır. Dosya içeriğinden; dava dilekçesinin davalılara 18/07/2013 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalılardan ...'nın 01/08/2013, ...'nın ise 30/07/2013 tarihinde sundukları cevap dilekçeleriyle süresi içerisinde yetki itirazı ve zamanaşımı definde bulundukları anlaşılmıştır....

            İş Mahkemesi’nin yetkili olduğu belirtilerek usule uygun yetki itirazında bulunulduğu, mahkemece yetki itirazı reddedilerek esas hakkında karar verildiği anlaşılmıştır. İcra takibine yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmışsa ve icra dairesine yapılan itirazda aynı zamanda yetki itirazında da bulunulmuş ise itirazın iptali davasını gören mahkemenin ilk önce icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı incelemek suretiyle icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığına kanaat getirmesi halinde işin esasına girmesi, icra dairesinin yetkili olmadığının belirlenmesi durumunda ise esas hakkındaki itirazlara girişilmeksizin, yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibi bulunmaması nedeniyle itirazın iptali davasının reddine karar vermesi gerekir....

              Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak ... İcra Dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de; bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmez....

                Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK'nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. HMK'nın 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir....

                  Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir." denilmektedir. 6100 sayılı HMK’nin 127. maddesinde, cevap dilekçesini verme süresinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta olduğu, 116/1-a maddesinde kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlar içinde sayıldığı ve 117/1.maddesinde de ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorunda olduğu belirtilmiştir. İncelenen dosyada, yetki itirazı olmaksızın, dosya üzerinden ve resen ... İş Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. Eldeki davanın niteliği gereği kesin yetkinin sözkonusu olmadığı, davalılara dava dilekçesinin tebliğ edilmediği ve davalılar tarafından yetki itirazında bulunulmadığı görülmektedir. Ayrıca davacının talebiyle ilgili ... 9....

                    UYAP Entegrasyonu