Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayetin sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin ....09.2013 gün ve 2012/3147 Esas, 2012/5385 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili, şikayet olunanın 01.04.2008 tarihli taşınmaz haczinin, satış masraflarının tamamı yatırılarak, yasal iki yıllık süresi içinde satış talep edilmediği için ihale tarihi itibariyle düştüğünden sıra cetveli düzenlenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, şikayetin kabulüne dair verilen karar, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce bozulmuştur. Bu kez, şikayetçi vekili kararın düzeltilmesini istemiştir. Dosyadaki yazılara, ......

    - K A R A R - Şikayetçi vekili, şikayet olunanların bildirdiği alacak miktarının doğru olmadığını, bilirkişi incelemesi yapılarak şikayet olunanların alacağının ne kadar olduğunun tespit edilmesi sonrasında sıra cetveli düzenlenmesi gerektiğini, esasen bu konuya ilişkin olarak İş Mahkemesinde dava açtıklarını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre, şikayet ile şikayet olunanların alacak miktarlarına itiraz edildiği, bu itirazı inceleme görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin, dava dışı borçlunun ... Şeker Fabrikası'ndan olan alacağına şikayet olunandan önce haciz müzekkeresi gönderdiğini, bu sebeple alacaklarının birinci sırada yer alması gerektiğini ayrıca şikayet olunanın gerçekte alacağının bulunmadığını, alacağın muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin düzeltilerek, alacaklarının birinci sırada sıra cetveline dahil edilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan, şikayetin reddini istemiştir....

        İhtilaf konusu döneme göre yürürlükte bulunun 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde yetki yönünden açık bir hüküm bulunmamasından ötürü 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yetkiye ilişkin 5 ilâ 19. maddeleri uygulanması gerekmekte olup, anılan yasal düzenlemelerde hizmet tespiti davalarında özel ve kesin yetki kuralı bulunmadığından kamu düzenine ilişkin yetki kuralından da bahsedilemez. 6100 sayılı HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir....

          Kesin olmayan yetki kuralının bulunduğu hallerde, yetki itirazı cevap süresi içerisinde ilk itiraz olarak ileri sürülmelidir. Davalı tarafından süresi içinde ileri sürülmeyen yetki itirazı, daha sonra ileri sürülemez ve mahkemece dikkate alınamaz. Böylece yetkisiz mahkeme yetkili hale gelerek davaya yetkisiz mahkemede görülmeye devam edilir. (Pekcanıtez H./ Atalay O./ Özekes M., Medeni Usul Hukuku, 12. Bası, Ankara 2011, s. 131). Bu bağlamda ilk itiraz, davalının yerine getirmesi gereken bir edimi, özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınmasına olanak sağlayan bir haktır. Bunlardan birisi olan kesin olmayan yetki itirazı, davalı tarafından süresinde ve usulüne uygun olarak ileri sürüldüğü takdirde davanın esasının incelemesine geçilemez ve bu ilk itiraz ön sorun olarak incelenip karara bağlanır. Mahkemenin yetkili olmadığı sonucuna varılırsa dava salt bu nedenle reddedilir....

            Davalı, davacının şirketin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, bu sebeple davaya bakmakla Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görev ve ayrıca yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, yetki itirazı değerlendirilerek ... İş Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmiştir. Ancak görev ve yetki itirazının birlikte ileri sürülmesi durumunda öncelikle kamu düzeninden ve dava şartlarından olan görev itirazı değerlendirilmeli, ardından görevli mahkeme ve yargılama usulüne göre yetki itirazı üzerinde durulmalıdır. Mahkemece, görev itirazı noktasında gerekli araştırma ve değerlendirme yapılmadan, yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.05.2014 günü oybirliği ile karar verildi....

              ye 27/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça dosyaya sunulan bir yetki itirazı talepli cevap veya ayrı bir yetki itirazı dilekçesi bulunmadığı, hal böyle olunca 6100 sayılı HMK'nın 19. maddesi hükmü uyarınca işbu davada İzmir 11. Aile Mahkemesinin yetkili ve görevli hale geldiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Nafaka davalarında kesin yetki kuralı bulunmayıp, 6100 sayılı HMK'nın 6. maddesi gereğince genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Bunun yanında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 177. maddesinde ise boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Nafaka davalarında kesin yetki kuralı olmayıp somut uyuşmazlıkta yetki itirazı da bulunmadığına göre, mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilemez. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı İzmir 11. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

                (HMK. md. 164/3) Davalı erkeğin yetki itirazı mahkemece ön sorun şeklinde incelenmeden dosya üzerinden karara bağlanmıştır. Dava tarihinde ve itirazın incelenip karara bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre hakim ön sorun hakkındaki tarafların göstereceği delilleri toplayıp kararını verir (HMK md. 164). Mahkemece yapılacak iş, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. ve 117/3. maddesinde gösterilen şekilde inceleme yapılabilmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak, tarafların dava tarihi itibarıyla Merkezi Adres Kayıt Sistemindeki "yerleşim yeri" adresleri de dikkate alınarak gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar germekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir....

                  (HMK. md. 164/3) Davalı erkeğin yetki itirazı mahkemece ön sorun şeklinde incelenmeden ön inceleme duruşmasında karara bağlanmıştır. Dava tarihinde ve itirazın incelenip karara bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre hakim ön sorun hakkındaki tarafların göstereceği delilleri toplayıp kararını verir (HMK md. 164). Mahkemece yapılacak iş, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. ve 117/3. maddesinde gösterilen şekilde inceleme yapılabilmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak, tarafların dava tarihi itibarıyla Merkezi Adres Kayıt Sistemindeki "yerleşim yeri" adresleri de dikkate alınarak gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar germekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir....

                    İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, ayrıca, borcun zamanaşımına uğradığını, alacaklıya borçları bulunmadığını bildirerek borca ve fer'ilerine itirazda bulundukları, bunun üzerine, alacaklının, borçluların itirazları ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, yetki itirazı değerlendirilmeksizin davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 50/2. maddesinde; "Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, borçlular icra dairesine verdikleri itiraz dilekçelerinde, icra dairesinin yetkisine de itirazda bulundukları ve alacaklı bu yöndeki itirazın da kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğuna göre, anılan talep konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması, yukarıda değinilen İİK'nun 50/2. maddesi hükmüne aykırıdır....

                      UYAP Entegrasyonu