Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibende yetki itirazı yanında takibin iptali talebine ilişkin şikayettir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede ( İİK’nın m.142/...), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla ... mahkemesinde (İİK’nın m. 142/son) ileri sürülmelidir. Somut olayda, şikayeçi vekili, avukatlık ücret alacağından kaynaklanan alacağının bir kısmının rüçhanlı olduğunu ileri sürerek ... ... Müdürlüğü'nün 2012/423E. sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde alacağının sırasına itiraz etmiştir. Mahkemece, görev ve kesin yetki hallerinin söz konusu olduğu hallerde, önce görev hususu incelenir. Kaldı ki şikayetçinin ... ... Müdürlüğü'ünce düzenlenen sıra cetveline itirazı olup, ilk haczi yapan ... müdürlüğünce sıra cetvelinin düzenlenmemiş olması sıra cetvelinin iptali sonucunu doğurur....
İcra Müdürlüğü'nün yetkisizliğine karar verildiğini, yerel mahkemenin İİK 50. maddesinin yollamasıyla HMK genel yetki kuralı gereğince yetkili icra dairesinin davacı şirketin ikametgah adresi olan Kırklareli İcra Dairesi olduğuna kanaat getirdiğini, davacı şirketin Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü'nün 2019/104571 esas sayılı dosyasında süresi içinde yetki itirazı olmadığını, takibin yetki yönünden kesinleştiğini, yerel mahkemenin davacının icra dosyasında yetki itirazı olmamasına, takipte yetkinin kesinleşmesine rağmen yetkisizlik kararı vermesinin hukuka, Yasaya ve Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına aykırı olduğunu, yerel mahkemece verilen iş bu yetkisizlik kararının eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile verildiğini belirterek yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde ortadan kaldırılmasını talep etmiştir....
Tüketici Mahkemesince ise, davanın hakem heyeti kararına itiraz olmadığı ve davalının ... ilçesinde ikamet ettiği ve yetki itirazı bulunmadığından bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 72/8 de “Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” hükmü düzenlenmiş olup kesin yetki hali söz konusu değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/280 E. sayılı dosyasından yapılan yargılama sonucunda tasarrufu iptal edilen 4.kişi konumunda olduğu, icra takibinin tarafı olmadığı, bu nedenle yetki itirazı bakımından aktif husumetinin bulunmadığı, ancak taşınmazların maliki konumunda olduğu için satış işlemine ilişkin şikayet yönünden husumet ehliyetinin bulunduğu, taşınmazlara ipotek şerhinin iptal edilen tasarruftan sonra konulduğu, konulan ipotek iptal edilen tasarrufla satış yetkisi verilen alacaklıya karşı hükümsüz olduğundan ipotek alacaklısına ipotek bedeli altında satışa muvafakatının bulunup bulunmadığı hususunun sorulmasına gerek bulunmadığı, tasarrufun iptali davalarında dava konusu taşınmaz olsa bile, dava niteliği itibariyle kişisel bir alacak davası olduğundan kararın infazı için kesinleşmesinin gerekmediği, bu nedenlerle şikayetin ve yetki itirazının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davacı KYM T3 Tic....
Bu halde, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya uygun olmayıp, davacının yetki itirazı yanında borca itirazda bulunduğu ve ödeme emrine dayanak belgenin eklenmemesi nedeniyle şikayet yoluna başvurduğu anlaşıldığından, mahkemece davacının bu taleplerinin değerlendirilmesi gerekmektedir." gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesince davacının şikayet ve borca itirazı değerlendirilerek reddine karar verildiği, kararın borca itirazın reddi yönünden istinafa konu edildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, itiraz dilekçesinde açıkça yetkili icra müdürlüğünü Erzurum olarak gösterdiklerini belirtmiş ise de, Dairemizin kaldırma kararında da açıklandığı üzere davacının dava dilekçesinde HMK'nın 19/2. maddesinde belirtildiği şekilde açıkça yetkili icra müdürlüğünün neresi olduğunun belirtilmediği, sadece bonoların Erzurum'da düzenlendiğinin belirtildiği anlaşılmakla, bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. 2....
yetki itirazı hükümden düşürülmediği halde icra dosyasının Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istemiş ve orada yeniden ödeme emri çıkartılmasını sağladığını, icra müdürlüğünce icradaki yetki itirazı hükümden düşürülmediği halde, usulsüz olarak itiraz üzerine durmuş bir dosyadan işlem yapılması ve dosyanın Kahramanmaraş İcra Dairesi'ne gönderilmesi usulsüz olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki takibin iptali ve yetki itirazına ilişkin davada Erdek İcra Hukuk ve Bandırma İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yetki itirazı ile takibin iptali istemine ilişkindir. Erdek İcra Hukuk Mahkemesince; tarafların tacir olmaması nedeniyle aralarındaki yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu, kambiyo senetlerine mahsus takiplerde borçlunun ikametgahı mahkemesi yetkili olduğundan Bandırma İcra Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca yetki itirazı, borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 10/09/2021 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve mahkemece düzeltilmesine karar verilen ödeme emri tebliğ tarihine göre, yetki itirazı yasal süresindedir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir....