Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu hal ve şartlarda yetki sözleşmesi geçersizdir. dayanak bonoda da düzenleme yerinin Beylikdüzü (Büyükçekmeçe adliyesine bağlı) olduğu, davacı borçluların ikametgahının Tekirdağ olması ve dava tarihi olan 20/08/2020 tarihinde icra dosyasındaki diğer borçlular yönünden icra takibinin kesinleşmediğinden borçluların yetki itirazının kabulü ile İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, yetkili icra dairesinin Tekirda İcra Müdürlüğü olduğuna yetki itirazının kabulüne karar vermek gerekmiş, yetki itirazı kabul edildiğinden diğer itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacı borçluların yetki itirazının kabulü ile, davacı borçlular hakkındaki kambiyo takibinde İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, davacılar yönünden yetkili icra dairesinin tekirdağ icra dairesi olduğuna, yasal süresi içerisinde talep vukuunda icra takip dosyasının yetkili kılınan tekirdağ icra dairesi'ne gönderilmesine, Yetki itirazı kabul edilmiş...

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak imzaya ve yetkiye itirazda bulunduğu, mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme ile yetki itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 169/a-1. maddesi; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." hükmünü içermektedir....

Taraflar arasındaki imzaya, yetkiye ve borca itiraz davasından dolayı yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince imzaya itirazın kabulü ile takibin davacı borçlu yönünden durdurulmasına, yetki itirazının reddine, davacı tarafın tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, ancak davacının avukatı olmadığı nedenle lehine ücreti vekalet takdirinin hatalı olduğu nedenle bu yöndeki ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönüyle düzeltilmesine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    nin adresi Bursa olduğundan, davacı-borçlunun yetki itirazının kabulü ile, icra dosyasının borçlu açısından tefriki ile yetkili Bursa İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, yetki itirazı kabul edilmekle davacının sair itirazlarının bu aşamada inceleme dışı tutulmasına " karar verildiği görülmüştür....

    Yol Mevkii Aynalı İş Hanı Kat.4 No. 8 Bingöl" olduğu, bu sebeple yanlış adrese gönderilen ödeme emriyle kesinleştirilen icra takibinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 24/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, yetki itirazı yönünden ise borçlunun adresinin Bingöl'de olduğu, davacının yetki itirazı ve seçme hakkı göz önünde bulundurularak HMK'nın 9. maddesi uyarınca davacının adresi ve İİK'nın 50.maddesi yollaması ile HMK'nın 6 ve 10.maddeleri uyarınca, takipte Bingöl İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu gerekçesiyle, davacının diğer itirazları incelenmeksizin, yetki itirazının kabulü ile İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde, takip dosyasının yetkili Bingöl İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar vermiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2023 NUMARASI : 2023/26 ESAS- 2023/30 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 13....

    Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK'nın 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiği, 6100 sayılı HMK'nın 211. maddesinde imza incelemesinin yöntemi gösterilmiştir....

    Oysa, ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu vekilince sunulan itiraz dilekçesi incelendiğinde yetkili mahkemenin, yetkili icra dairesi olan "Mersin" İcra Dairesinin bulunduğu yargı çevresindeki mahkemeler olduğu belirtilmiş olup yetkili mahkemenin neresi olduğunun açıkça ismen belirtilmediği, bir an için tevilli olarak belirtildiği kabul edilse bile işbu beyanlarından bunun "Mersin" Mahkemeleri olduğunun belirtildiği şeklinde anlaşılabileceği yani Yetkiye itiraz dilekçesinde yetkili mahkeme olarak "Mersin" mahkemelerinin gösterildiği oysa bono metninde ve ihtiyati haciz talep dilekçesinde de, itiraz eden borçlunun adresinin yani düzenleme yerinin de "Mersin" ili olmayıp "Erdemli" ilçesi olduğu, aksinin de itiraz eden borçlu vekilince iddia ve ispat edilmediği anlaşılmıştır. Yetki itirazı halinde, itiraz edenin yetki itirazını süresinde yapması gerektiği gibi yetkili mahkemenin neresi olduğunu da usulüne uygun ve doğru bir şekilde bildirmesi gerekir....

      Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, yetki itirazında bulunduklarını, yetkili icra müdürlüğünün müvekkillerinin ikamet adresi olan Antalya İcra Müdürlükleri olduğunu, takibe konu senetteki imzaların muris Mustafa Soyluya ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, Mustafa Soylu'nun davalıya ve lehtar İlhan Soylu'ya borcu bulunmadığını, davanın kabulüne ve tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İİK'nun 168. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendine dayalı olarak imzaya itiraz edilmesi halinde, itiraz hakkında İİK'nun 170. maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 3. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca (itiraz eden borçlu yönünden) takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan, İİK'nun 170/4. maddesinde, icra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, alacaklının, takip dayanağı bonoda, lehtarın cirosu ile yetkili hamil sıfatını kazandığı görülmektedir....

        UYAP Entegrasyonu