WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin takibin durdurulması, yetkiye, imzaya ve borca itiraz taleplerini ihtiva etmesine karşılık, itirazın sadece "yetki" yönünden incelenerek karara bağlanmasının, takibin durdurulması yönünde bir karar oluşturulmamasının; haksız ve kötüniyetli takip alacaklısı aleyhine, müvekkil lehine asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve takip alacaklısı aleyhine %10 aranında para cezasına hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olup hükmün kaldırılmasına, ek gerekçe ile takibin durdurulmasına, lehlerine %20 tazminata ve takip alacaklısı aleyhine %10 para cezasına hükmedilerek yetki itirazımızın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2020/8197 takip sayılı dosyasında yetkiye, imzaya, borca itiraza ilişkindir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı vekili tarafından davacı ve dava dışı borçlular hakkında Konya 9. İcra Müdürlüğü'nün 2018/12183 Esas sayılı dosyası ile kambiyo takibi başlatılmış, davacıya ödeme emri tebliğ edilmiştir. Davacı 10/12/2018 tarihinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz davası açmış, mahkemece yapılan yargılama sırasında davacı tarafından takipsiz bırakıldığından HMK'nın 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, bu karara karşı davacı borçlu istinaf yoluna başvurmuştur. Somut olayda, başvuru yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece İİK'nun 169/a maddesi gereğince mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlu tarafından yetkiye,imzaya ve borca itiraz edildiği, mahkemece yasal süresi içinde açılmayan itiraz ve şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, tebliğ edilen ödeme emri üzerine borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ödeme emri ekinde senet örneğinin gönderilmediği şikayeti ile birlikte yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiği, ......

    Somut durumda açılan davada icra müdürlüğü yetkisine, imzaya ve borca itiraz edilmiş, mahkemece yetki itirazı yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Anılan durumda davacının imzaya ve borca yönelik itirazlarının incelenmesi gerektiği HMK 297.madde hükmü gereği açık ve zorunludur. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusu üzerine kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf başvurusu üzerine kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi gereğince Bodrum 1....

    Takip dosyası incelendiğinde; alacaklılar T2 ve T1 tarafından, borçlular Hafsa Seca Beslekoğlu ve Hat Döner..A.Ş. aleyhine 17.01.2019 tarihinde protokole dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibinde, T5 tarafından iki borçlu adına sunulan 23.01.2019 tarihli borca itiraz dilekçesinde borca ve fer'ilerine itiraz edildiği, ancak T5 icra dosyasına yalnızca borçlu Hafsa'ya ait vekaletnamesini sunduğu, borçlu şirkete ait vekaletname sunmadığı, 24.01.2019 tarihinde ise Av.Ahmet Saffet Usta tarafından borçlu Hat Döner..Şirketi adına borca, imzaya ve fer'ilerine itiraz dilekçesi sunulduğu, aynı gün borçlu şirkete ait vekaletnamenin de sunulduğu ve itirazlar üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Davalı borçlu şirket vekili Av.Ahmet Saffet Usta, usulüne uygun olarak vekaletnamesini sunmak suretiyle süresinde borca, fer'ilerine ve imzaya itiraz ettiğinden, davalı vekilinin aksine geçerli bir itirazın varlığı söz konusudur....

    Takip dayanağı bono üzerinde düzenleme yerinin Bakırköy olduğunun yazılı olduğu ve yukarıda yazılı yetki kurallarına ilk derece mahkemesi kararında da değinildiği halde takipte Bakırköy İcra Dairesi yetkili olmasına karşın, yetki itirazının reddi gerekirken, gerekçe ve varılan sonuç bakımından çelişki oluşturacak şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan davacının yetki itirazın tıpkı imzaya ve borca itiraz gibi İİK'nın 169/a-1. ve 170/2. Maddeleri gereğince duruşmalı olarak incelenmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan inceleme ile davanın karara bağlanması da doğru değildir. Yine, yetki itirazının kabulü üzerine yasada ödeme emrinin iptaline karar verileceği yönünde bir düzenleme bulunmadığı halde, Mahkemece ödeme emrinin iptaline karar verilmesi de isabetsizdir. O halde, takip yetkili Bakırköy İcra Müdürlüğünde başlatıldığından, davacının yetki itirazı yerinde olmadığından, diğer itiraz ve şikayetlerinin incelenmesi için ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmalıdır....

    Hal böyle olunca yasal koşullar gerçekleşmediğinden davacının tazminat isteğinin reddine ve davalının para cezası ile cezalandırılmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Yargıtay 12. Hukuk dairesinin 22/10/2015 tarih 2015/12490 esas 2015/25403 karar sayılı ilamı aynı görüş ve doğrultudadır. Borca İtiraz Yönünden; İstek, 2004 sayılı İİK.nun 168/5 ve 169/a maddesine dayalı borca itirazdır. İmzaya itirazın kabulüne karar verildiğinden borca itirazın esası hakkında bir hüküm tesisine yer olmadığına karar " dair karar verildiği görülmüştür....

    ettiklerini, yetkili icra müdürlüğünün Bor İcra Müdürlüğü olduğunu, ayraca imzaya, borca itiraz ettiklerini davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular aleyhine 9 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçluların, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yaptıkları başvuruda, yetki itirazı ile birlikte, alacaklı şirket yetkilisi ... tarafından takip dayanağı bonolara ilişkin olarak ibraname verildiğini ve alacaklıya herhangi bir borcun bulunmadığını ileri sürerek borca itiraz ettikleri, mahkemece, bonolardaki yetki şartının geçerli olduğu ve borca itirazın İİK'nun 169/a maddesinde belirtilen usule uygun olarak ispat edilemediği gerekçesi ile itirazın...

      ispata elverişli olmadığı ve alacaklının da kabulü bulunmadığından davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu kanıtlayamamış olup, mahkemece borca kısmi itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığını, ancak davacının imzaya itirazı olmadığı halde imza yönünden inceleme yapılarak bir başka ifade ile talep dışına çıkılarak imzaya itirazın reddi ile birlikte imzaya itiraz için öngörülen İİK'nın 170. maddesine dayalı olarak tazminat ve özellikle para cezasına hükmedilmesinin yerinde olmadığından bu hususun re'sen incelendiğini, davacının borca kısmen itiraz ettiği, borca kısmi itirazın reddine karar verildiği, takibin de tensiple birlikte geçici olarak durdurulduğu ve alacaklının da cevap dilekçesinde tazminat talep ettiği gözetildiğinde, borçlu aleyhine sadece İİK'nın 169/a-6. maddesi uyarınca itiraz edilen asıl alacak kısmı olan 313.000,00 TL üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekli ve yeterli iken, borçlunun dava dilekçesinde borcun 60.000,00 TL'lik kısmını kabul...

        UYAP Entegrasyonu