İcra Müdürlüğü’nün yetkisiz olduğu anlaşılmıştır denilmiş ise de, daha sonra gerekçe olarak davacının yetkisiz icra müdürlüğünde takip yaptığı, borçluların yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durduğu, davacının açtığı itirazın iptali davasında yetkiye ilişkin itirazdan hiç söz etmeksizin borcun esası ile ilgili açıklamalardan sonra davalıların itirazında haksızlığını dile getirerek netice-i talepte ise borçluların haksız itirazının iptalini talep ettiği, bu ibarelerin yetki itirazını da kapsadığı sonucunu çıkarmanın mümkün olmadığı, bu durumda icra müdürlüğünün yetkisine yönelik olan itirazın iptalinin istenmediği, davalıların yetki itirazının benimsendiği, bu itibarla mevcut bir icra takibinden bahsetmenin mümkün olmadığı ve itirazın iptali davasının dinlenmesinin olanaksız olduğuna dayanılarak yetkili icra dairesinde yapılan icra takibinin bulunmaması nedeniyle itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı borçluların ... 1....
Esas sırasına kaydedildiği, davalı borçlu tarafından ödeme emrine karşı borca itirazı ile birlikte takibin yetkisiz olan Bakırköy İcra Müdürlüğünde başlatıldığından ve müvekkilinin adresinin Ankara olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla Bursa .... İcra Müdürlüğünün ......
İcra Müdürlüğünde davalı aleyhine ilamsız takip yaptığı, davalının süresinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davalının ...'de ikamet ettiği, eldeki davada da davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak ... İcra Dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de; bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmez. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21.11.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; icra takibine konu bonoda zorunlu unsurların mevcut olduğunu, bonoda Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunun belirtildiğini, İİK'nun 50 ve HMK'nun 10. maddeleri uyarınca davacının yetki itirazının yerinde olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın ve yetki itirazının reddine, takibin devamına, borçlunun %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde yetki itirazı ile ile senedin teminat senedi olduğu iddiası ile takibin iptali istemine ilişkindir. Ankara 18....
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez....
Dosya içerisinde bulunan icra dosyasında davalının 22.11.2022 tarihli itiraz dilekçesi ile ödeme emrine, borca, takibe, faiz oranlarına, işlemiş faize ve takibin tüm fer'ilerine ve yetkiye açıkça itiraz ettiği görülmüştür. Her ne kadar ilk derece mahkemesi davalının icra dairesine yetki itirazında bulunduğundan ve takibin yetkili icra dairesine yapılmadığından bahisle davanın usulden reddine karar vermiş ise de, davalının borca itiraz dilekçesi ile birlikte verdiği dilekçede sadece ''yetkiye itiraz ediyorum'' ibaresi mevcut olup, yetkili icra dairesinin neresi olduğuna ilişkin bir açıklama mevcut değildir. Hal böyle olunca davalının icra dairesine usulünce yapılmış bir yetki itirazından bahsetmek mümkün değildir....
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; dava, İİK'nin 67 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, takibin dayanağının davalı tarafından ödenmeyen elektrik enerjisi kullanımına ilişkin fatura borçları olduğunu beyan etmiştir. Davalı taraf, icra takibindeki borca itirazlarının yanında, icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek yetkili icra dairesinin Küçükçekmece İcra Dairesi olduğunu belirtmiştir. MTS 2023/501129 sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinin yapılan incelemesinde; alacaklısının dosyamız davacısı, borçlusunun dosyamız davalısı oldukları, 28.118,00-TL asıl alacak, 2.290,75-TL işlemiş faiz ve 458,15-TL KDV olmak üzere toplam 30.866,90-TL alacak için icra takibinin başlatıldığı, icra takibi için Ankara İcra Dairesinin seçildiği, davalı borçlunun icra takibine 08/08/2023 tarihinde itiraz ettiği, davacı alacaklının itirazın iptali için süresinde dava açtığı anlaşılmıştır....
Hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz edilmesi halinde ise, itirazın iptali davasında görevli olan genel mahkeme İİK'nun 50. maddesi uyarınca itirazın iptali davasının koşullarından biri olduğundan öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemek ve sonucuna göre bir karar vermek durumundadır. Temyizen incelenmesi istenen dosya ve kapsamında yer alan icra dosyası nüshasının yapılan tetkikinden; davalı- borçlu tarafından borca itiraz edildiği ve icra dairesinin yetkisine yönelik bir itirazda bulunulmadığı gibi, mahkemenin yetkisine dair bir ilk itirazda da bulunulmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla; her ne kadar icra takibinin başlatıldığı icra dairesi ile itirazın iptali davasının açıldığı mahkemenin yargı çevresi farklı ise de; öncelikle icra dairesinin ve ayrıca mahkemenin yetkisine itiraz edilmediğinden icra takibindeki yetki itirazının öncelikle incelenmesi gerektiğine dair yargılama ön şartından bu dava açısından bahsedilemeyeceği açıktır....
Yetki itirazı yerinde görülürse, “takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı” gerekçesiyle, “açılan itirazın iptali davasının reddine” karar verilmelidir. Somut uyuşmazlıkta; davalı işyerinin adresi ... olup icra takibi ... İcra Dairesinde yapılmıştır. Davalı icra takibine itirazında, bu duruma itiraz ederek Büyükçekmece İcra dairelerinin yetkili olduğunu belirtmiş ancak itirazı neticelendirilmeden açılan itirazın iptali davasının esasına girilmiş ve yargılamaya devam edilmiştir. Davalı itirazında haklı olup, takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle, itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F)Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ltd Şti'nin icra dairesinin yetkisine dair itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T7 Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından müvekkil şirket hakkında Hadim İcra Müdürlüğü'nün 2018/2 Esas sayılı icra dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin borca itiraz ettiğini, diğer borçlu şirketin de yetkiye itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce müvekkili şirket için borca itiraz, T8 yetki itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkili şirketin itirazının geçerli bir itiraz olduğunu, icra müdürlüğünce icra takibinin durdurulmasına ilişkin kararın yerinde olduğunu, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....