Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 169/a-1 maddesinde; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda; davalının davacı aleyhine alacağının tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçtiği görülmüş olup, davacının anılan takibe yönelik icra mahkemesine başvurusu şikayet ve borca itiraz niteliğinde olup, borçlu isteminin, icra takibine uygun düşmeyecek şekilde ilamsız takipte borca itiraz olarak değerlendirilmesi yerinde örülmemiştir. Yukarıda anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez....

Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; "davanın, kredi sözleşmesi gereğince bankacılık işlemlerinden kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK'nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, davalı tarafından borca itirazında ayrıca icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş olup, davanın esasından önce bu hususun açıklığa kavuşturulması gerektiği, zira bilindiği üzere itirazın iptali davalarının görülebilmesi için usulüne uygun bir takibin bulunması özel dava şartı olduğu, borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazının öncelikle irdelenip sonuca bağlanacağı, bu hususun mahkemenin yetkisine de itiraz olması halinde bundan da önce irdeleneceği, çünkü mahkemenin yetkisine itirazın ilk itirazlardan olmasına rağmen, icra dairesinin yetkisine itiraz dava şartlarını kapsadığı, Bakırköy ......

    Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen İcra Hukuk Mahkemesi'nden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır. Genel mahkemenin önce kendi yetkisine yönelik itirazı inceleyip karara bağlayacağı kabul edilirse, mahkeme yetkisizlik kararı verecek, yetkili mahkeme bu kez icra dairesinin yetkisiz olduğu, geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle itirazın iptali davasını reddedecektir. Bu durum ise Anayasa'nın 141/son maddesinde hüküm altına alınan usul ekonomisine de aykırı düşecektir....

    İcra Müdürlüğü’nün yetkisiz olduğu anlaşılmıştır denilmiş ise de, daha sonra gerekçe olarak davacının yetkisiz icra müdürlüğünde takip yaptığı, borçluların yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durduğu, davacının açtığı itirazın iptali davasında yetkiye ilişkin itirazdan hiç söz etmeksizin borcun esası ile ilgili açıklamalardan sonra davalıların itirazında haksızlığını dile getirerek netice-i talepte ise borçluların haksız itirazının iptalini talep ettiği, bu ibarelerin yetki itirazını da kapsadığı sonucunu çıkarmanın mümkün olmadığı, bu durumda icra müdürlüğünün yetkisine yönelik olan itirazın iptalinin istenmediği, davalıların yetki itirazının benimsendiği, bu itibarla mevcut bir icra takibinden bahsetmenin mümkün olmadığı ve itirazın iptali davasının dinlenmesinin olanaksız olduğuna dayanılarak yetkili icra dairesinde yapılan icra takibinin bulunmaması nedeniyle itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı borçluların ... 1....

      kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir. İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır ( HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19- 267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13- 241 E.,2002/208 K. ). Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir....

      İcra Müdürlüğünde davalı aleyhine ilamsız takip yaptığı, davalının süresinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davalının ...'de ikamet ettiği, eldeki davada da davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak ... İcra Dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de; bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmez. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21.11.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Esas sırasına kaydedildiği, davalı borçlu tarafından ödeme emrine karşı borca itirazı ile birlikte takibin yetkisiz olan Bakırköy İcra Müdürlüğünde başlatıldığından ve müvekkilinin adresinin Ankara olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla Bursa .... İcra Müdürlüğünün ......

          Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; icra takibine konu bonoda zorunlu unsurların mevcut olduğunu, bonoda Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunun belirtildiğini, İİK'nun 50 ve HMK'nun 10. maddeleri uyarınca davacının yetki itirazının yerinde olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın ve yetki itirazının reddine, takibin devamına, borçlunun %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde yetki itirazı ile ile senedin teminat senedi olduğu iddiası ile takibin iptali istemine ilişkindir. Ankara 18....

          İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez....

            Dosya içerisinde bulunan icra dosyasında davalının 22.11.2022 tarihli itiraz dilekçesi ile ödeme emrine, borca, takibe, faiz oranlarına, işlemiş faize ve takibin tüm fer'ilerine ve yetkiye açıkça itiraz ettiği görülmüştür. Her ne kadar ilk derece mahkemesi davalının icra dairesine yetki itirazında bulunduğundan ve takibin yetkili icra dairesine yapılmadığından bahisle davanın usulden reddine karar vermiş ise de, davalının borca itiraz dilekçesi ile birlikte verdiği dilekçede sadece ''yetkiye itiraz ediyorum'' ibaresi mevcut olup, yetkili icra dairesinin neresi olduğuna ilişkin bir açıklama mevcut değildir. Hal böyle olunca davalının icra dairesine usulünce yapılmış bir yetki itirazından bahsetmek mümkün değildir....

            UYAP Entegrasyonu