İcra Müdürlüğünün 2020/7208 Esas sayılı dosyası. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takibe karşı borçlu vekilinin süresinde borca ve yetkiye itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının vekili aracılığıyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda ise, borçlunun icra takibine bunduğu itiraz dilekçesinde borca kısmen itiraz ettiğini ve kısmi itirazının geçerli olmaması sebebi ile takibin durdurulmasına yönelik 24/11/2020 tarihli memur işleminin iptali ile yetki itirazının kaldırılmasını talep ettiği, borca kısmi itirazın kaldırılması yönünde bir talebinin bulunmadığı, mahkemece davacının tüm taleplerinin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı T1 Gı. Teks. San. Tic....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, takibin yetkisiz yerde yapıldığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK.nun 50. maddesi hükmüne göre, takip hukukunda, HUMK.nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanır. Buna göre ilamsız icra takiplerinde genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir. İcra takibinde, borçlu tarafından yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz edilmiş ise mahkemece öncelikle yetki itirazının incelenerek karara bağlanması gerekir....
İcra takibine yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmışsa ve icra dairesine yapılan itirazda aynı zamanda yetki itirazında da bulunulmuş ise itirazın iptali davasını gören mahkemenin ilk önce icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı incelemek suretiyle icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığına kanaat getirmesi halinde işin esasına girmesi, icra dairesinin yetkili olmadığının belirlenmesi durumunda ise esas hakkındaki itirazlara girişilmeksizin, yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibi bulunmaması sebebiyle itirazın iptali davasının reddine karar vermesi gerekir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde, zamanaşımı def’inde bulunup, mahkemenin, Adana İcra Müdürlüğünde açılan takipten dolayı itirazın iptali davasına bakmaya yetkili ve görevli olmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, Adana İcra Müdürlüğünde başlatılan takibin, davalıların borca itirazı üzerine durduğu, itirazın iptali davasının da Adana Mahkemelerinde istenmesi gerektiğinden, davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. ../... -2- 2009/4582 2009/7555 Dava, kasko sigorta poliçesi nedeniyle, İİK.’nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı ... şirketi, Adana 4.İcra Müdürlüğü’nün 2008/1310 Esas sayılı takip dosyası ile davalılar aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalılar, icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir....
Davalı tarafça hem İcra Dairesinin yetkisine hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmiştir. İcra dairesinin yetkisinin yanında borca da itiraz edilmiş olduğundan iş bu itirazın iptali davası açılmıştır. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Bu durumda mahkemece İİK 50. maddesi de gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekirken bu yön incelenmeden mahkemenin yetkisine yönelik itirazı incelenmek suretiyle yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraf vekilleri yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.09.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkilisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....
İİK'nun 169/a-1 maddesinde; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda; davalının davacı aleyhine alacağının tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçtiği görülmüş olup, davacının anılan takibe yönelik icra mahkemesine başvurusu şikayet ve borca itiraz niteliğinde olup, borçlu isteminin, icra takibine uygun düşmeyecek şekilde ilamsız takipte borca itiraz olarak değerlendirilmesi yerinde örülmemiştir. Yukarıda anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez....
İcra Müdürlüğünün 2013/12027 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibine başlandığı, davalı taraf söz konusu borca, vekalet ücretine, faize ve tüm fer'ilerine süresinde itiraz ettiğinden takibin durduğu; davacı taraf ... 26. İcra Müdürlüğünün 2013/12027 E. sayılı dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrine karşı borçlu tarafça yöneltilen itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin ... 19. Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açtığı, davalının 01/10/2013 tarihli cevap dilekçe ile süresinde; ikametgahının ...da olduğundan ... Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle, yetki itirazında bulunduğu, davalının ikametgahının ... ilçesinde olduğu anlaşılmaktadır. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak ... İcra Dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmeyecektir....
Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; "davanın, kredi sözleşmesi gereğince bankacılık işlemlerinden kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK'nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, davalı tarafından borca itirazında ayrıca icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş olup, davanın esasından önce bu hususun açıklığa kavuşturulması gerektiği, zira bilindiği üzere itirazın iptali davalarının görülebilmesi için usulüne uygun bir takibin bulunması özel dava şartı olduğu, borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazının öncelikle irdelenip sonuca bağlanacağı, bu hususun mahkemenin yetkisine de itiraz olması halinde bundan da önce irdeleneceği, çünkü mahkemenin yetkisine itirazın ilk itirazlardan olmasına rağmen, icra dairesinin yetkisine itiraz dava şartlarını kapsadığı, Bakırköy ......
Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen İcra Hukuk Mahkemesi'nden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır. Genel mahkemenin önce kendi yetkisine yönelik itirazı inceleyip karara bağlayacağı kabul edilirse, mahkeme yetkisizlik kararı verecek, yetkili mahkeme bu kez icra dairesinin yetkisiz olduğu, geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle itirazın iptali davasını reddedecektir. Bu durum ise Anayasa'nın 141/son maddesinde hüküm altına alınan usul ekonomisine de aykırı düşecektir....
kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir. İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır ( HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19- 267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13- 241 E.,2002/208 K. ). Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir....