Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/04/2021 NUMARASI : 2019/605 ESAS - 2021/454 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takibe konu bonoda düzenleme yeri olmadığından kambiyo vasfında olmadığını, ayrıca müvekkili şirketin çift imza ile temsil edildiğini, takibe konu bonoda ise tek imza bulunduğunu, imzaya, borca ve takibin ferilerine itiraz ettiklerini söyleyerek takibin iptaline, davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini istemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda, takipte yetkili icra dairesinin Bursa İcra Daireleri olduğunu ileri sürerek ....İcra Dairesinin yetkisine ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece; yetki itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2023 NUMARASI : 2022/630 2023/92 DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, lehdara hiç bir zaman bono vermemesi ve davaya konu bonodaki imzaların müvekkili şirket yetkilisine ait olmaması nedeni ile icra takibi ve dayanağı ihtiyati haciz kararı usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, müvekkili bu işlemler ile resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık eylemlerine maruz kaldığı nedenlerle, yetki itirazlarının dikkate alınarak yetkisiz İcra Müdürlüğü’nde açılan takibin iptalini, mahkeme yetki konusunda aksi kanaatteyse takibe dayanak senetteki imzanın müvekkile ait olmaması sebebi ile imzaya itirazlarının cihetinde davalarının kabulü ile takibin müvekkili yönünden durdurulmasına ve iptaline,dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren İstanbul 20 İcra Müdürlüğü’nün 2022/15649E. sayılı icra takibinin açıklamaları doğrultusunda öncelikle teminatsız, olmaz ise uygun bulunacak teminat mukabilinde...

    ESAS YÖNÜNDEN: Borçlunun imza itirazı ile birlikte alacağın esasına da itiraz etmiş olması halinde, icra mahkemesinin önce imzaya itirazı incelemesi gerekir. İcra mahkemesi imzaya itirazın kabulüne karar verir ise, artık borca itirazın incelenmesine gerek kalmaz. Buna karşılık icra mahkemesi, imzaya itirazın reddine karar verir ise o zaman borca itirazı incelemeye başlar. Davacı vekili tarafından takibe konu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ve borcu bulunmadığını süresi içerisinde ileri sürmüş, Mahkememizce şikayetçinin bildirdiği yerlerden imza örnekleri toplanmış ve imza incelemesi yaptırılmıştır....

    Somut olayda, icra takibi mahkemece tensiple durdurulduğundan mahkemece imzaya itirazı reddedilen borçlu ... yönünden alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi gerekirken, kötüniyet bulunmaması nedeniyle bu yöndeki alacaklı isteminin reddi isabetsiz olduğu gibi, mahkemece borçlulardan ...'in imzaya itirazı kabul edildiğine göre İİK’nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durmasına karar verilmesi gerekirken, iptali yönünde hüküm tesisi de isabetsizdir. 2) Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değilse de, İcra takibi, dayanak bononun lehdarı tarafından keşideciler hakkında yapılmaktadır. Lehdar bonodaki imzanın keşideci borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan senedi alan alacaklı, imzaya itirazı kabul edilen keşideciye karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir....

      Somut olayda, icra takibi mahkemece tensiple durdurulduğundan mahkemece imzaya itirazı reddedilen borçlu ... yönünden alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi gerekirken, kötüniyet bulunmaması nedeniyle bu yöndeki alacaklı isteminin reddi isabetsiz olduğu gibi, mahkemece borçlulardan ...'in imzaya itirazı kabul edildiğine göre İİK’nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durmasına karar verilmesi gerekirken, iptali yönünde hüküm tesisi de isabetsizdir. 2) Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değilse de, İcra takibi, dayanak bononun lehdarı tarafından keşideciler hakkında yapılmaktadır. Lehdar bonodaki imzanın keşideci borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan senedi alan alacaklı, imzaya itirazı kabul edilen keşideciye karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir....

        İİK'nun 170/2. maddesinde "İcra mahkemesi duruşmadan önce yapacağı incelemede, borçlunun itiraz dilekçesi kapsamından veya eklediği belgelerden edindiği kanaata göre itirazı ciddi görmesi halinde alacaklıya tebliğe gerek görmeden itirazla ilgili kararına kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasına evrak üzerinde karar verebilir." şeklinde düzenleme mevcuttur. Madde metninden, imzaya itiraz halinde icra mahkemesince, itirazla ilgili karara kadar takibin geçici olarak durdurulmasına ilişkin tedbir kararı verilebileceği anlaşılmaktadır. Bu maddeye göre icra mahkemesince takibin geçici olarak durdurulması yönünde verilen karar, HMK'nun 389 ve müteakip maddeleri kapsamında olmayıp, İcra ve İflas Kanununda özel olarak düzenlenmiş, takip hukukuna özgü bir karardır. Bu nedenle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 397/2. maddesinin olayda uygulanma imkanı yoktur....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/04/2021 NUMARASI : 2021/417 ESAS, 2021/504 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkil aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, ayrıca müvekkilinin adres itibariyle yetkili icra müdürlüğünün Diyarbakır İcra Müdürlükleri olduğunu söyleyerek yetkiye ve imzaya yönelik itirazın kabulünü istemiştir....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2022 NUMARASI : 2021/87 ESAS 2022/21 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 3. İcra Müdürlüğü'nün 2020/12343 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin adresinin Başakşehir'de bulunduğunu, borçlu görünen diğer iki kişinin adresinin Küçükçekmece'de olduğunu, yetkili icra müdürlüğünün Küçükçekmece İcra Müdürlükleri olduğunu, asıl itiraz konusunun imzaya itiraza ilişkin olduğunu, senetteki imzaların müvekkiline ait olmadığını, beyanla yetki itirazının kabulünü, borca ve imzaya itirazımızın kabulünü takibin iptaline karar verilmesini, davalının alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini istemiştir....

          Davacı dava dilekçesinde; imzaya itirazının yanısıra icra dairesinin yetkisine, borca, senedin sonradan doldurulduğu iddiasına, kambiyo vasfının bulunmadığına yönelik itiraz ve şikayetlerini ileri sürmüş olup, Mahkemece davacının yalnızca imzaya itirazı incelenmek suretiyle diğer itiraz ve şikayetleri incelenmeksizin, karar verildiği anlaşılmıştır. O halde Mahkemece, davacının imzaya itirazı ile birlikte dava dilekçesinde bildirdiği sair itiraz ve şikayet nedenleri de incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın davacının istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının HMK'nın 353/1- a-6. bendi uyarınca kaldırılmasına, davacının imzaya itirazı ile birlikte sair itiraz ve şikayet nedenleri de incelenerek oluşacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

          UYAP Entegrasyonu