Her ne kadar yetki itirazında bulunulmuş ise de dava dilekçesi içeriğinde yetkili İcra müdürlüğü gösterilmediğinden yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, …sıfat itirazı gibi…. borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe yönelik borca itiraz halinde, İİK.nun 169/a.-1.maddesi gereğince, icra mahkemesi, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder....
İcra Müdürlüğünün 2017/3814 Esas sayılı takip dosyasına konu edildiğini, bu nedenle anılan takibin mükerrer olduğunu, keşideci imzasının kendisine ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itirazının kabulü ile davalı alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; ... İcra Müdürlüğünde başlatılan takipte, muteriz borçlu tarafından yapılan yetki itirazı üzerine mahkemece verilen yetkisizlik kararının, temyizden feragat edilmesi nedeniyle kesinleştiğini, süresinde gönderme talebinde bulunması üzerine dosyanın Lüleburgaz İcra Müdürlüklerine gönderildiğini ve itiraza konu dosya üzerinden takibe devam edildiğini, muteriz borçlu tarafından çek keşide etmesi için 3. bir kişiye vekaletname verilip verilmediğinin ve imzanın bu kişiye ait olup olmadığının araştırılması gerektiğini savunarak itirazın reddi ile muteriz borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. III....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelemesinde; davalı-alacaklının davacı- borçlu hakkında İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi'nden almış olduğu 16/07/2021 günlü ihtiyati haciz kararına dayalı olarak 26/03/2020 tanzim, 30/06/2021 vade tarihli senetten kaynaklanan 150.000,00 TL asıl alacak ve fer'iler de dahil olmak üzere toplam 152.865,23 TL alacağa ilişkin olarak 26/07/2021 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı, çıkarılan örnek 10 no'lu ödeme emrinin davacı- borçluya 31/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın da 30/07/2021tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı taraf, yetki ve imzaya itirazda bulunmuş olup, yargılama aşamasında yetki itirazından feragat ettiğinden imzaya itiraza yönelik inceleme yapılmış ve yapılan yargılama sonucunda da imzaya itirazın kabulü ile davalının tazminat ve para cezasına mahkum edilmesine karar verilmiştir. Dava, İİK 170. maddesine dayalı olarak açılmış imzaya itiraza ilişkindir....
, çekteki imzanın davacıya ait olmadığını, davacının takibe konu çeki düzenlemediğini, takipte talep edilen faiz ve ferilerine itiraz ettiğini beyan ederek, davanın kabulüne, Adana icra dairelerinin yetkisizliğine, imzaya itirazın kabulüne Adana 9....
Her ne kadar alacaklı tarafından takip Mersin İcra Dairelerinde açılmış ise de takipte borçlunun adresi, muhatap bankanın bulunduğu yer ve keşide yeri Ankara olup, takibin Mersin İcra Dairelerinde açılmasını gerektirecek herhangi bir sebebin mevcut olmadığı, takipte yetkili icra dairesinin Ankara İcra dairesi olduğu sabit olduğu anlaşıldığından davacı borçlunun yetki itirazının kabulünde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davalı vekilinin imzaya itiraz ve husumet itirazları yönünden istinaf sebeplerinin incelenmesinde, ilk derece mahkemesince yetki itirazı kabul edilerek Mersin icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmiş olup imzaya itiraz yönünden bir hüküm kurulmadığı gibi davacının husumet itirazı da kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş olup bu husus davacı tarafından istinaf konusu edilmediği, davalının ise lehine olan red kararına karşı istinaf talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı dikkate alındığında bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK'nın 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiği, 6100 sayılı HMK'nın 211. maddesinde imza incelemesinin yöntemi gösterilmiştir. Öte yandan İcra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamaz. Cumhuriyet savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun, bonodaki imzaya itiraz ettiği, mahkemece, imzaya itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. HMK'nun 20. maddesi gereğince, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine, davacının karşı tarafa görevli veya yetkili mahkemede tebligat yaptırması zorunludur....
Davacı tarafça dava açılırken imzaya, borca ve faize itirazın yanında yetkiye itirazda ve kambiyo şikayetinde de bulunulmuş, mahkemece 26/09/2019 tarihinde yetki itirazı ve kambiyo şikayeti taleplerinin tefrikine, diğer talepler yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, 11/10/2019 tarihli karar ile de imzaya, borca ve faize itiraz yönünden açılan davanın HMK'nın 320/4 maddesi gereği açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İİK.nun 170/a-2 maddesi gereğince hakim, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verir. Ancak bunun için, icra mahkemesine yapılan itiraz veya şikayetin beş günlük sürede olması gerekir....
Dava, çeke dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanısıra, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
İİK'nun 169/a-6. maddesi uyarınca, itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi için, icra mahkemesince takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş olması gerekir. İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir. Somut olayda, davacının borca ve imzaya itirazı nedeniyle yargılama sırasında takip geçici olarak durdurulmadığından, davacının borca ve imzaya itirazının reddine karar verilmesi nedeniyle davacı borçlu aleyhine tazminata karar verilmesi mümkün değildir....