İcra dosyasının incelenmesinde şikayetçi borçlunun, süresinde kıymet takdirine itiraz etmediği görülmekte ise de, icra müdürlüğünce alınan bilirkişi raporunda belirlenen değerin yüksek oluşu, alacaklı tarafından yapılan kıymet takdirine itiraz sonucu verilen icra mahkemesi kararının İİK'nun 128/a-son maddesi gereğince kesin olması nedeniyle temyizi kabil olmamasından ötürü temyiz edilememiş olması, ancak borçlunun ... 1....
Kıymet takdirine ilişkin rapor, borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edilir. İİK.'nun 128/a maddesine göre ise; kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
DAVA Şikayetçi borçlu dava dilekçesinde; satış ilanının borçlu asile tebliğ edilmediğini, kıymet takdirine itiraz davasında mahkemenin mazeretleri hakkında karar vermediğini, ilk rapora itiraz ettikleri halde mahkemece itirazları dikkate alınmayarak hatalı karar verildiğini, ilanın yayınlandığı gazetenin tirajının düşük olduğunu iddia ederek ihalenin feshini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; satış ilanının borçlu vekiline usule uygun tebliğ edildiğini, taşınmazın değerinin kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece tespit edildiğini, satış bedelinin satış masraflarını karşıladığını, ihelenin usule uygun olduğunu iddia ederek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
İcra Hukuk Mahkemeleri’nce ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemeleri’nin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesi’nin yargı çevresinde kalan Mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan Adlî Yargı İlk Derece Hukuk Mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kıymet takdirine itiraza ilişkindir....
Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Şikayetçi süresinde kıymet takdirine itiraz etmiştir. Davacının Mersin 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/486 esas 2021/257 karar sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz ettiği, mahkemece itiraz esastan incelenerek itirazın reddine karar verildiği görülmüştür. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
İİK'nun 128/a-l. maddesi ilk cümlesine göre, kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine verilen karar kesin nitelikte olmakla birlikte, anılan hükümler ihalenin feshi aşamasında incelenebilir (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı). Her ne kadar kıymet takdiri raporuna itiraz üzerine verilen kararlar İİK'nun 128/a-son maddesi gereğince kesin ise de, ihalenin feshi şikayetlerine ilişkin yargılamada denetlenmesi mümkün olup, somut olayda kıymet takdirine süresinde itiraz edildiği, böyle bir durumda satışa esas alınan kıymet takdirinin gerçeğe uygun olup olmadığının mahkemece araştırılması ve incelenmesi gerekir....
Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ihaleye konu olan taşınmazın satış bedeli muhammen bedelinin yüzde yüzünün üzerinde satıldığı, dolayısıyla satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmış olsa da satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğinin de usulsüz olduğu ve şikayetçinin kıymet takdirine itiraz ettiği görülmektedir. O halde mahkemece, fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazı konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek, taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
ettikleri mesken olduğunu, müvekkilinin meskeni ve eklentilerinin, haczedilemeyeceğini, Uyap üzerinden yapılan incelemede, İ.İ.K. 103 maddesine uygun davetiye tebliği yapılmadığını, İcra Müdürlüğünce yapılan kıymet takdirine ilişkin, 30.11.2015 tarihli kıymet takdir raporuna itiraz ettiklerini, değerin düşük tespit edildiğini, yeniden kıymet takdiri yapılmasını istediklerini beyanla, taşkın haczin tespiti ile taşkın olan kısımlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına iptaline, kötü niyetli taşkın haciz konulmasını sağlayan takip alacaklısının taşkın haciz miktarı üzerinden %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine *meskeniyet nedeniyle haczedilemezlik şikayetinin kabulüne kıymet takdirine esas mahcuz gayrimenkul üzerindeki haczin kaldırılmasına iptaline, kıymet takdir raporuna itirazın kabulü ile yeniden kıymet takdir raporu alınmasına karar verilmesini istemiştir....
D. 01/03/2018 tarih 2017/4549 esas 2018/2255 karar) Davacı tarafça kıymet takdirinin hatalı yapıldığı aracın önemli özelliklerinin tam olarak tespit edilmediği, gerçek değerin çok altında belirlenen bedel üzerinden aracın satışa çıkarıldığı, ayrıca satış ilanında aracın önemli özelliklerinin de yer almadığı gibi yanlış bilgilerin yazılı olduğu ileri sürülmüştür. Müflis tarafından ihalenin feshi davası açılabilecek ise de müflisin kıymet takdirine itiraz hakkı bulunmamaktadır. Zira müflis borçlu tarafından ihalenin feshi davası açılabilmesinin asıl dayanağı yukarıda da belirtildiği üzere İİK'nın 134/2 maddesinde borçlunun ihalenin feshi davası açabileceğinin açıkça yazılı olmasıdır. Oysa ki kıymet takdirine itirazı düzenleyen İİK'nın 128/a-1 maddesine göre kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililerin kıymet takdirine itiraz edebileceği düzenlemiştir....
Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı). Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....