"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından sekiz adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlanmıştır. Borçlu ... tarafından icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edilmiştir. İİK'nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur....
Uyuşmazlığın; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte şikayet ile borca ve imzaya itiraza ilişkin olduğu görüldü. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/26608 Esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı lehtar T3 tarafından davacı borçlu keşideci T1 aleyhine 05/05/2022 düzenleme tarihli 10/05/2022 ödeme tarihli 250.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak 18/05/2022 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiği, borçluya ödeme emrinin 23/05/2022 tarihinde tebliği üzerine İİK'nın 168. maddesi gereğince yasal 5 günlük süre içerisinde 27/05/2022 tarihinde davanın açıldığı görülmüştür. Dairemizce yapılan değerlendirmede; dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı, şöyle ki, borçlu keşidecinin imzaya itirazına yönelik adli belge inceleme uzmanı Dr....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/538 KARAR NO : 2022/2393 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BANDIRMA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2020/287 2021/452 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Bandırma 2....
Davacı borçlu (T3) tarafça, imzaya itirazın yanında, ayrıca senetlerin kambiyo vasfına yönelik şikayette ve borca itirazda da bulunulduğu halde, mahkemece yalnızca imzaya itiraza yönelik hukuki değerlendirmede bulunulmuş, kambiyo vasfına yönelik şikayet ve borca itiraz ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı T3 vekilinin istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, oy birliği ile karar verilmiştir....
Davacı borçlu dava dilekçesinde kambiyo şikayeti, imza ve borca itirazlarından başka, yetki itirazında da bulunarak yetkili icra dairesinin Kemalpaşa İcra Müdürlüğü olduğunu, İzmir Mahkemelerinin yetki şartının geçersiz olduğunu belirtmiş, ancak ilk derece mahkemesince davacının yetki itirazı hakkında bir değerlendirme yapılmaksızın takibin iptaline karar verilmiştir. İİK'nın 170/a-2 maddesi hükmüne göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesinin gerekçesinin açık ve net olmadığını, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna yönelik iddialarının mahkemece değerlendirilmediğini, müvekkilinin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, tebligatın usulüne uygun şekilde yapılmadığını, müvekkili borçlunun mernis adresinde ikamet etmekte ve arada bir işi gereği İstanbul'a gidip geldiğini, takibe konu senedin kambiyo vasfına haiz olmadığını, teminat senedi niteliğinde olduğunu, kayıtsız şartsız bir ödeme vaadini içermediğini, takibin iptaline karar verilmesinin gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine, senedin kambiyo vasfına yönelik şikayete ve borca itiraza ilişkindir....
Takip dosyasının incelenmesinde; davacı borçlular hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, takibin bonoya dayalı olduğu, davacı borçluların keşideci, davalı alacaklının ise lehtar konumunda yer aldığı, ödeme emrinin T1 ve T2 01/10/2018 tarihinde, Fiks İnş .. Ltd Şti'ne 02/10/2018 tarihinde, T3 Ltd Şti ne 03/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, İİK.nun 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını ve yetki itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapması zorunludur. Aynı maddenin birinci fıkrasının dördüncü bendi gereği imzaya itiraz; üçüncü bendi gereği de takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayet yine ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır....
İİK'nın 170/a maddesine göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nın 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nın 170/a-2. maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Nitekim, aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 25.06.2008 gün ve 2008/12- 450 Esas 2008/452 Karar sayılı ilamında da vurgulanmıştır....
İİK'nun 169. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 168/5. maddesine göre; borçlunun, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını ve İİK'nun 170a/1. maddesi göndermesiyle de uygulanması gereken yine aynı Kanunun 168/3. maddesi uyarınca kambiyo senedi vasfına yönelik şikayetlerini (5) gün içinde icra mahkemesine bildirmesi zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. İİK'nun 19. maddesinde; "Gün olarak tayin edilen müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz. Bir müddetin sonuncu günü resmi tatil gününe rastlarsa müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" düzenlemesine yer verilmiştir....
İİK'nUN 168/3 ve 168/5. maddeleri uyarınca kambiyo vasfına, icra dairesinin yetkisine ve borca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük sürede icra mahkemesinde itiraz edilmesi gerekmekte olup, davanın bu süre içinde açılmadığı ve mahkemece süre yönünden yapılan değerlendirmenin yerinde olduğu anlaşılmış, bu nedenle davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1) b) 1) maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 11....