Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın kambiyo vasfına yönelik şikayeti ve imza itirazı yerinde değildir. Davacı taraf, borca yönelik itirazını da İİK. 'nun 169/a-1. Maddesindeki yazılı belgeler ile ispatlayamamıştır. Çekin ibraz tarihinden takip tarihine kadar, avans faiz oranlarına göre ve TTK. 'nun 783/3. Maddesine göre hesaplama yapılmış olması karşısında hükme esas alınmaya elverişli ve yeterli olduğu kanaatine varılan 25/04/2019 tarihli bilirkişi raporu uyarınca talep edilen faiz ve fer'ilerde de fazlalık bulunmamaktadır. Ancak, İİK'nun 170/3. Maddesindeki amir hüküm gereğince; inkar edilen imzanın davacı borçluya ait olduğu bilirkişi incelemesi yaptırılmak sureti ile anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip geçici olarak durdurulmuşsa davacı borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi zorunludur. Belirtilen bu husus da kamu düzenine ilişkin olup, istinaf dilekçesinde hiç ileri sürülmese dahi, HMK'nun 355....
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, borçlunun itirazında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiği dikkate alındığında, öncelikle incelenmesi gereken yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında inceleme yapılmadan ve bu konuda karar verilmeden, doğrudan borca itirazın kaldırılması istemi incelenerek karar verilmesi isabetsizdir. O halde mahkemece yapılacak iş, alacaklının, yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında karar verilerek şayet borçlunun yetki itirazı yerinde ise alacaklının isteminin reddine; aksi halde yetki itirazı kaldırıldıktan sonra borca itirazın incelenmesine geçilerek oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Öte yandan, inceleme konusu uyuşmazlık, İİK'nun 68/a maddesi gereğince itirazın kaldırılması olduğuna göre, itirazın iptali olarak nitelendirilip hüküm kurulması da yerinde değildir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip dayanağı senette yazılı yetki şartının hukuken geçerli olup, yetki itirazına yönelik beyanlarının değerlendirilmeden karar verildiğini, davacı taraf tacir olduğundan HMK 17.maddeye göre yetki sözleşmesinin geçerli olduğunu belirterek istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri davacıya 18/02/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, dava İİK 168.maddeye göre yasal 5 günlük süre içinde 22/02/2021 tarihinde açılmıştır. Davacı tarafından takip konusu senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı belirtilerek borca ve yetkiye itiraz edilmiş olup, öncelikle yetki hususunun çözümlenmesi gerekmektedir....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; hem takibe konu kambiyo senedinde hem de ilişkili sözleşmede yetkinin Edremit İcra dairesinde olduğu açıkça belli iken yetki itirazının reddine, borca itiraz için geçerli bir sebep olmadığından, geçersiz ve imzasız bir sözleşmeye dayanan borca itiraz talebinin reddine, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, Davacının İcra Müdürlüğüne yönelik yetki itirazının reddine, borca itirazının reddine dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu ,davacı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine, imzaya ve borca itirazda bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından yetki itirazının kabulüne, diğer itirazlar konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazla birlikte imzaya ve borca itirazda bulunulmuştur. Yetki itirazında bulunulması nedeni ile mahkemece öncelikle yetki itirazı hususunda karar verilmesi gerekir....
Öte yandan HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Somut olayda; icra takibinin... İcra Müdürlüğü'nde başlatıldığı, borçlu vekilinin mahkemeye sunduğu itiraz dilekçesinde müvekkilinin adresinin Denizli, Beyağaç İlçesi olduğu açıklamasıyla yetki itirazında bulunmuş ise de, yetkili icra dairesini açıkça belirtmediğinden usulüne uygun bir yetki itirazından bahsedilemez. Diğer yandan senette keşide yeri İzmir olduğundan, yetki itirazı geçerli kabul edilse dahi, İzmir 'de takip başlatılmasında usulsüzlük yoktur. O halde, mahkemece; yetki itirazının reddi ile borca itirazın esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Dolayısıyla Mersin icra dairelerinde takip başlatılmasında bir sakınca olmadığından yetki itirazının reddine karar verilmesi isabetlidir. Diğer taraftan, dava dilekçesinde bedelde tahrifat iddiasında bulunulmuştur. Senedin bedel hanesinde tahrifat yapıldığı iddiası, senet metninden anlaşılan borca itiraz sebepleri arasındadır. (Benzer karar Y.12.HD. 2022/8854 E. 2023/1877 K. 2015/12785 E. 2015/24912 K.) Bedelde tahrifat iddiası borca itiraz niteliğinde olduğundan dava dilekçesinde tahrifata ilişkin şikayet hakkının saklı tutulmasının ceza soruşturması için yapılacak şikayeti ifade ettiği kabul edilmelidir. İlk derece mahkemesince, tahrifat bakımından yapılan değerlendirmede, takibe konu senet üzerinde herhangi bir tahrifat , silinti , kazıntı görülmediği belirtilmiştir....
Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. Yetkiye ve borca itirazın incelenmesi ile ilgili düzenleme olan İİK.'nın 169/a-1 maddesinde "İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. " hükmü yer almaktadır. Buna göre mahkemece hem yetki itirazı hem de borca itiraz duruşmalı olarak değerlendirilmeli, ancak ilk celsede taraflar gelmese bile yokluklarında yetki itirazı ile ilgili gereken karar verilmelidir....
İlk derece mahkemesince, davacı tarafın yerinde görülmeyen yetki itirazının reddine. takibe konu bonoların vasfına yönelik yerinde görülen şikayetin kabulü ile İ.İ.K'nun 170/a-2 maddesine göre davacılar açısından takibin iptaline, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bursa 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/164 E., 2020/528 K. sayılı kararının kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, yetki itirazının yanında, borca ve faize itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince, takibe konu senette lehtarın tam unvanının yazılmadığı ve bu hususun resen gözetilmesinin gerektiğinden bahisle takibe konu bonoların vasfına yönelik yerinde görülen şikayetin kabulü ile İİK'nun 170/a-2.maddesine göre davacılar açısından takibin iptaline dair karar verildiği görülmektedir....
Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında, borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…. Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır.” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004-...)...