İstinaf Sebepleri Davacı borçlu vekili, dava dilekçesini tekrarla taleplerinin, şikayet niteliğinde olduğunu, mahkemece borca itiraz olarak vasıflandırılmasının hatalı olduğunu, aynı alacağın ipotekle teminat altına alınması nedeniyle anılan takiplerden sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine de konu edildiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlunun mükerrerlik iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerektiği, başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılmasının fuzuli bir talep olup sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; -Davacının yetki itirazının KABULÜ ile, itiraz eden borçlu yönünden Van İcra Dairelerinin YETKİSİZLİĞİNE, borçlu T1 hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptaline, varsa bu ödeme emrine dayanılarak konulan hacizlerin kaldırılmasına, karar kesinleştikten sonra istem olması durumunda dosyanın yetkili ve görevli Diyarbakır İcra Dairelerine GÖNDERİLMESİNE, İİK’nun 50/2 maddesi gereğince yetki itirazı dışındaki itirazların işin niteliği gereği yetkili mahkemece değerlendirilmesine, -İİK’nun 50/2 maddesi gereğince yetki itirazı dışındaki itirazlar hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, dair karar verilmiştir. TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Takibin takip borçlularından Fesih Yaşar yönüyle yetki açısından kesinleştikten sonra yapılan yetki itirazının nazara alınmaması gerektiğini, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte imza itirazına ve icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itiraza ilişkindir. Ceyhan İcra Müdürlüğünün 2019/4524 E sayılı dosyası incelendiğinde; Davalı alacaklı-lehtar tarafından davacı borçlu-avalist aleyhine unsurları tam olan bir adet bonoya dayanılarak 65.000,00 TL miktarlı alacağın ferileriyle birlikte tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya 20/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 25/11/2019 tarihinde (süresinde) açıldığı görülmüştür....
Takibe dayanak bono incelendiğinde bononun PENDİK/ İSTANBUL adresinde düzenlendiği bu bu yerinde mahkememiz yetki sınırları içerinde kaldığı görüldüğünden ve senet üzerindeki yetki sözleşmesinin düzenleyen kimselerin tacir veya kamu tüzel kişisi olmaması sebebiyle geçerli bir yetki sözleşmesi olarak kabul edilmemiş bu sebeple davacının yetki itirazının reddine karar verildiğinden borca itiraz nedeniyle davanın esasına girilmiştir. İİK 169/a maddesi gereği; borçlu, borcu olmadığını veya borcun itfa veya mehil edildiğini resmi veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge veya kambiyo senedinin üzerindeki veya arkasındaki bir yazı ile veya aşağıda belirtilen yöntemlerden biri ile ispat etmesi gerekmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2019/10609 Esas sayılı dosyasında 12/03/2019 tarihinde kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, 15/03/2019 tarihinde ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği, 20/03/2019 tarihinde davacının ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğine yönelik şikayette bulunduğu, borca ve yetkiye itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulüne karar verilmesi üzerine davalı tarafın bu karara karşı istinaf yoluna başvurduğu, bunun üzerine dairemizce 28/12/2021 tarihinde 2021/3856 Esas sayılı dosyası üzerinden vermiş olduğu karar ile yetki itirazı geçersiz olduğundan davacının borca yönelik itirazlarının incelenerek hüküm kurulmak üzere kararın kaldırılmasına dosyanın mahkemesine iadesine karar verildiği, kaldırma kararı üzerine ilk derece mahkemesince borca itirazın kısmen kabulü ile 919.740,00- TL asıl alacak yönünden takibin durdurulmasına, işlemiş faiz ve komisyon alacağı yönünden takibin devamına karar verildiği, 15/02/2019 vade tarihli bono alacağından dolayı davalının...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine bono alacağından dolayı takip başlatıldığı, davacının takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığını söyleyerek takibin iptalini istediği, faize itiraz ettiği, ayrıca borca itiraz ettiği, senedin teminat olarak verildiğini ileri sürdüğü, takibe konu bono fotokopisinin incelenmesinde kambiyo vasfında olduğu, teminat senedi iddiasının kesin delille ispat edilemediği İİK 169....
Bir şahıs tarafından davacı borçlular adına vekaleten imzalandığını, davacıların Gökay İsket adlı şahsa sadece vekaletname verildiğini, vekilin özel yetki olmaksızın kambiyo senedi düzenlediğini, davacı müvekkillerinin alacaklı ile hiçbir ticari ilişkileri olmadığı gibi T4 da tanımadığını, bu nedenle özel yetki olmaksızın azledilen vekil tarafından imzalanan takibe konu senet ile talep edilen alacağa itiraz ettiklerini, dava dışı 3....
Karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece T1 yönünden takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de, asıl taleplerinin ödeme emrinin/ takibin iptali olduğunu ve bu yöndeki taleplerinin değerlendirilmediğini, T2 yönünden takibe dayanak belgenin kambiyo vasfını yitirmesi nedeniyle takibin ancak adi takip yolu ile yapılabileceğini, mahkemece taleplerinin farklı ve yanlış değerlendirilmeyle zamanaşımı nedeniyle borca itiraz olarak değerlendirdiğini, taleplerinin bono vasfını kaybeden kıymetli evrak ile mevcut takibin yapılamayacağı yönünde olduğunu ve takibin iptali taleplerinin reddedildiğini, bonoda vade tarihinden itibaren 3 yılın geçmesiyle alacaklının takip hukukundan kaynaklı taleplerini ileri süremeyeceğini, taleplerinin niteliğinin şikayet olduğunu ve davadaki şikayet hakkının süresiz şikayet olduğunu, mahkemenin kararında kendi içinde çelişkiye düştüğünü, kurduğu gerekçe ile de davanın kabulünün elzem olduğunu, ayrıca her iki davacı lehine icra inkar tazminatı...
nun 168 vd. maddeleri gereği (yani takibin kesinleşmesinden önce gerçekleşen zamanaşımı olarak) "borca itiraz" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davacı borçlunun ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayeti kabul edildiğinden ve davacı borçluya icra müdürlüğünden usulüne uygun olarak gönderilecek ödeme emri üzerine yeniden itiraz hakkı doğacağından, davacının zamanaşımı sebebine dayalı borca itirazı hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği görülmektedir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlu T1 İth. Tic. Ltd....
DAVA Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; 1)İmza itirazı yönünden; Davaya konu edilen senedin keşide tarihinin 08.05.2020 olup, senette şirket adına imza attığı gözüken kişinin Hür Keskin olduğu ve Hür Keskin’in şirket adına kambiyo senedi imzalama yetkisi bulunmadığını, 2)Yetki itirazı yönünden; takip için yetkili yerin Ankara Batı (Sincan) İcra Dairesi olduğunu, 3)Borca itiraz yönünden;müvekkili şirketin banka hesaplarına bakıldığında bahse konu senetlerle ilgili hiçbir kaydın bulunmadığını belirterek yetkiye, borca ve imzaya itirazın kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; takip borçlularından ...'...