Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetki itirazının yanında borca itirazda bulunarak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlular hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetki itirazının yanında borca itiraza ilişkindir. İstanbul 11.İcra Dairesinin 2021/9102 Esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlular hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı görülmektedir....
Mahkemece; Yetki itirazının ve borca itirazlarının süreden reddine , usulsüz tebligat şikayetinin ve şikayetlerinin ayrı ayrı reddine, davalı T5 yönünden davanın pasif husumet nedeniyle reddine, yasal koşulları oluşmadığından davacı aleyhine icra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına, yönelik karar verildiği görülmüştür....
DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerinde mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun yetki ve borca itirazı haksız olduğunu, bu davayı açan borçlunun asıl niyeti alacağın tahsilini uzatmak olduğunu, bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddine, %20 tazminata, yargı gideri ve vekalet ücretinin borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca itiraza ilişkindir. İİK'nın 169/a-1 maddesi "icra mahkemesi hakimi itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafın en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." hükmünü içermektedir....
Takipte borçlu bulunmadığı itirazı İİK'nun 169. maddesinde düzenlenmektedir.İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde, takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu niteliği taşıyıp taşımadığı ve alacaklının kambiyo hukukuna göre takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı hususlarını re’sen nazara almak zorundadır.Mahkemece duruşma açılarak öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelen itirazın incelenmesi, icra dairesinin yetkili olduğu kanısına varılması halinde, takibe konu senedin tüketici senedi olduğu, borcun bulunmadığı iddia edildiğinden İİK'nun 169/a ve 170/a maddeleri çerçevesinde inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacı T3'ın istinaf başvurusunun incelenmesinde: İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir....
İcra Müdürlüğü" ibarelerinin alacaklı tarafından yazıldığını, borca, faize ve takibin şekline itirazı olduğunu, adresinin İstanbul sınırlarında olması nedeniyle takibin yetkili yerde başlatılmadığını ileri sürerek takibin durdurulmasını talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesi sunmamış olup duruşmada istemin reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; usulüne uygun olarak yetkili icra müdürlüğü belirtilmek suretiyle yetki itirazı yapılmadığı ve HMK'nın 17. maddesi gereğince tarafların tacir olmaması nedeniyle yetki anlaşmasının geçerli olmadığı belirtilerek, yetki itirazının yerinde olmadığına işaret edildikten sonra, senedin bazı kısımlarının borçlunun iradesine aykırı olarak doldurulduğuna dair iddianın, beyaza imza atanın sonuçlarına katlanması gerektiği ve icra mahkemesinde bunun ispatının mümkün olmadığından bahisle, borçlunun tüm taleplerinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Tüm dosya kapsamı gözetildiğinde borçlu tarafça yetki ve borca itiraz edilmesi durumunda öncelikle yetki itirazının incelenmesi gerektiği, yetki itirazının kabul edilmesi durumunda süre içerisinde talep edilmesi durumunda dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderileceği, yetkili icra müdürlüğünce çıkartılacak ödeme emrine karşı borçluların borca ve sair yönlere itiraz haklarının mevcut olduğu, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulü halinde borca itirazın incelenmesinin mümkün olmadığı, borca itirazın dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinden sonra yetkili icra mahkemesine yapılan itiraz üzerine incelenebileceği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen karar bu gerekçelerle usul ve yasaya uygun olduğundan davacıların istinaf talebinin HMK 353/1/b/1 maddesi gereğince esastan reddine oybirliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul 7....
İcra Müdürlüğü'nün yetkisine açıkça itiraz ettiklerini, müvekkili şirketlerin dayanak bonoya ilişkin olarak herhangi bir borcu bulunmadığını, borca itiraz ettiklerini, senetler üzerinde yer alan imzaların müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, açıkça imzaya da itiraz ettiklerini, takipte fahiş faiz talep edilmiş olduğunu, faize, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faize, faiz başlangıcına ve tüm feri'lere açıkça itiraz ettiklerini, takip dosyasından gönderilen ödeme emrinin ekinde dayanak belgelerin gönderilmediğini, bu nedenle de ödeme emrine itiraz ettiklerini belirterek öncelikle yetki itirazının kabulüne, imzaya, borca, faiz ve fer'ilere itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
HMK'nun 19/2. maddesine göre yetki itirazında, yetkili icra dairesinin doğru olarak gösterilmesi gerekir. Aksi halde geçerli bir yetki itirazının varlığından söz edilemez. Somut olayda, davacı/borçlunun yetki itirazında yetkili icra dairesini göstermediği anlaşılmakla mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, davacı borçlu taraf, borca yönelik itirazını İİK. 'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgeler ile ispatlayamamıştır. İcra mahkemeleri, şikâyet ve itirazları belli bir usule uyarak yargılayan ve objektif hukuk kurallarını şikayet ve itirazlara uygulamak suretiyle bunları takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayan mahkemelerdir....