Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye, imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

a ödeme emrinin ... adresinde ........2016 tarihinde tebliğ edildiği, anılan borçlunun, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı gibi, böyle bir iddianın da olmadığı, diğer bir ifade ile anılan borçlu yönünden icra müdürlüğünün yetkisinin ........2016 tarihinde kesinleştiği, itiraz eden borçlu .... .. ... Ltd. Şti.'nin ise, borçlu .... .... yönünden ... İcra Müdürlüğü'nün yetkisi kesinleştikten sonra 31.....2016 tarihinde yetki itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Bu durumda yukarıda açıklanan sebeple HMK'nun .../.... maddesi gereğince itiraz eden borçlu .... ... Ltd. Şti yönünden ... İcra Müdürlüğü'nde takip yapılmasında yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. O halde mahkemece, yetkiye itirazın reddi ile borçlunun sair şikayet ve itirazlarının esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    , kendilerince haksız icra takibi neticesi cebri icra yolu ile tahsil edilen paranın iadesi için davalı tarafa Erdek İcra Müdürlüğünün 2022/414 E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı şirketin ise yetkiye ve borca itirazı neticesi takip durdurduğunu ve İcra ve İflas Kanununun 72.maddesine göre yetkiye yaptığı itiraz da yasal olmadığını, bu nedenlerle davalı borçlunun itirazının kaldırılması ile takibin yasal faizi ile birlikte devamı ile borçlu davalının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Sayılı emsal içtihadında belirtildiği üzere; Şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 25. maddesi hükmüne göre de, hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez.Yine Y.12. HD.nin 27.09.2010 T., 8528/21169 EK. Sayılı ve 2009/23590 E. 2010/5162 K. sayılı emsal içtihatlarından da anlaşıldığı üzere; İnceleme icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde ileri sürülen şikayet sebepleri ile sınırlı olarak yapılır.Somut olayda; emsal içtihatlar ve HMK.nun 25. maddesi gereğince şikayet dilekçesinde yer almayan ve sonradan ileri sürülen usulsüz tebliğ iddiası incelenemez....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte yetki itirazı, icra emri ve takibin iptaline yönelik şikayet istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370. ve 359/2. maddeleri, İİK'nın 149 ve devamı maddeleri, İİK'nın 150/ı maddesi. 3. Değerlendirme Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; HMK'nın 297/2. ve 359/2.maddeleri gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır....

      , 6502 sayılı Kanun'un 4/5. maddesi uyarınca nama düzenlenmesi gerekirken, emre düzenlenmesi nedeniyle geçersiz olduğunu, müvekkilinin yerleşim yeri Esenler olup, yetkili icra dairesinin Bakırköy İcra Daireleri olduğunu, müvekkilinin alacaklıya borcunun bulunmadığını, borca, faize ve fer'ilere itiraz ettiklerini, senet aslının icra dairesine teslim edilmediğini ileri sürerek şikayet ve itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini istemiştir....

      - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, Mersin İcra Daireleri ve Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, müvekkiline mal teslim edilmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının akdi ilişkiyi inkar ettiği, bu durumda yetki itirazının genel kurallara göre çözümlenmesi gerektiği, davalının ikametgahı mahkemelerinin yetkili olduğu, davacının yetkisiz yerde dava açtığı ve icra takibinde ileri sürülen yetki itirazının yerinde olduğu gerekçeleriyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu tarafından hem icra dairesinin yetkisine, hem de borca itiraz edilmiştir....

        İcra Müdürlüğü'nde başlatıldığı, borçlu vekilinin mahkemeye sunduğu itiraz dilekçesinde müvekkilinin adresinin Denizli, Beyağaç İlçesi olduğu açıklamasıyla yetki itirazında bulunmuş ise de, yetkili icra dairesini açıkça belirtmediğinden usulüne uygun bir yetki itirazından bahsedilemez. Diğer yandan senette keşide yeri İzmir olduğundan, yetki itirazı geçerli kabul edilse dahi, İzmir 'de takip başlatılmasında usulsüzlük yoktur. O halde, mahkemece; yetki itirazının reddi ile borca itirazın esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı, çeke dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ödeme emri ekinde takibe dayanak belge sureti gönderilmediği şikayetlerinin yanı sıra icra dairesinin yetkisine, borca ve fer'ilere itirazda bulunmuştur. O halde öncelikle davanın yasal süresi içerisinde açılıp açılmadığı tespit edildikten sonra, ileri sürülen itiraz ve şikayet sebepleri çerçevesinde inceleme yapılması gerekir. Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile takip dayanağı çekin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediği iddiası, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük şikayet süresine, yetkiye ve borca itiraz ise İİK'nın 168 ve devamı maddeleri uyarınca 5 günlük süreye tabidir....

          İİK'nın şikayet üzerine yapılacak yargılama usulünü belirleyen 18/son maddesinde, icra mahkemesinin aksine hüküm bulunmayan hallerde, duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir edeceği, duruşma yapılmasının uygun görülmesi halinde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağıracağı ve gelmeseler bile gereken kararı vereceği düzenlenmektedir. İİK'nın 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre ise; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Bu nedenle borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez. Hal böyle olunca mahkemece, borçluların yetki itirazı ve şikayetlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu talepler hakkında da davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

            UYAP Entegrasyonu