İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve bu itirazın olumlu veya olumsuz sonuçlandırılmadığı hallerde geçerli bir takibin bulunamayacağı açıktır, o halde bu husus İİK'nın 67. Maddesi uyarınca bir dava şartıdır ve dava şartı da mahkemece resen gözetilmek zorundadır. (HMK nun 114/2 ve 115/1 maddeleri) Somut olayda, davalı hem icra dairesinin yetkisine hem borca itiraz etmiştir. İcra ve İflas Kanunun 50. Maddesi yetki sorununu düzenlemektedir. Maddenin 2. Fıkrasında yetki itirazının esas hakkında itiraz ile birlikte yapılacağı; İcra Mahkemesinin önce yetki itirazını inceleyip kesin bir sonuca bağlayacağı belirtilmiştir. Bu madde hükmünün itirazın iptali davasında da uygulanacağının kabulün gerekir. Zira İcra ve İflas Kanunu alacaklıya ya 68. Madde gereğince itirazın kaldırılması için icra mahkemesine yada 67. Madde gereğince itirazın iptali için genel mahkemeye dava açma bakımından bir tercih hakkı tanınmaktadır....
Yetki itirazı kaldırıldıktan sonra avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kaldırılması” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. …” şeklinde düzenlendiği, görüleceği üzere yönetmelikte borca itiraz durumunda 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceğinin belirtildiği, yani hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü İstanbul olarak gösterildiği göz önünde bulundurularak İstanbul mahkemelerinde işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, dolayısıyla yerel mahkemece yetkili İstanbul icra müdürlüğünde itirazın iptaline konu takip bulunmadığı gerekçesiyle reddine dair kurulan kararın hatalı bulunduğu, Ayrıca, sözleşmeden...
Yetki itirazı kaldırıldıktan sonra avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kaldırılması” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. …” şeklinde düzenlendiği, görüleceği üzere yönetmelikte borca itiraz durumunda 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceğinin belirtildiği, yani hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü İstanbul olarak gösterildiği göz önünde bulundurularak İstanbul mahkemelerinde işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, dolayısıyla yerel mahkemece yetkili İstanbul icra müdürlüğünde itirazın iptaline konu takip bulunmadığı gerekçesiyle reddine dair kurulan kararın hatalı bulunduğu, Ayrıca, sözleşmeden...
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava ....İcra Müdürlüğünün .... sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Borca itiraz nedeniyle davacı taraf eldeki davayı açmıştır. Davalı taraf cevap dilekçelerinde mahkememizin yetkisine de itiraz etmiştir. Yetki itirazı ilk itirazlardan olduğundan ön inceleme duruşmasında herşeyden önce ilk itirazlar karara bağlanarak yargılamaya devam edilmesi gerekeceğinden davalı tarafın yetki itirazı üzerinde durulmuştur. HMK 17. Maddesinde; " Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır." denilmektedir. Taraflar arasında yetki sözleşmesi yaparak yetkili mahkemeyi belirlemişlerdir....
İİK.nun 168/5. maddesi gereğince borçlu yetki itirazını ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde icra mahkemesine bildirir. İcra mahkemesi yetki itirazını doğru bulursa kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararına karşı temyiz süresinin sona erdiği veya onama kararının tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde takibin yapıldığı yetkisiz icra dairesine başvurularak dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinin istenilmesi gerekir. Bunun üzerine yetkili icra dairesinden borçluya yeni bir ödeme emri gönderilir. Yoksa yetki itirazının kabulü ile takibin iptali söz konusu olmaz ( Yargıtay 12. HD'nin 10.11.2020 tarihli, 2020/1853 E, 2020/9484 K. sayılı içtihadı). 3) Davacı borçlu istinaf başvurusunda yetki itirazının kabul edilmesine rağmen lehine vekalet ücreti, yargılama gideri ve tazminat talebiyle ilgili herhangi bir hüküm tesis edilmediğini belirtmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2018 NUMARASI : 2018/755 ESAS - 2018/1037 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı, Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2018/9879 Esas sayılı takip dosyasında Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkisiz olduğunu, alacağın rehinle temin edilmiş olması nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılıp rehin paraya çevrilmeden takip yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, takip konosu bononun teminat bonosu olduğunu, aynı alacak için mükerrer tekip yapıldığını belirterek yetkiye ve borca itiraz etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2018 NUMARASI : 2018/756 ESAS - 2018/1035 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı, Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2018/9879 Esas sayılı takip dosyasında Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkisiz olduğunu, alacağın rehinle temin edilmiş olması nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılıp rehin paraya çevrilmeden takip yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, takip konosu bononun teminat bonosu olduğunu, aynı alacak için mükerrer tekip yapıldığını belirterek yetkiye ve borca itiraz etmiştir....
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerine göre yapılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur....
Kısaca, itirazın iptali davasını gören mahkeme, kendi yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, öncelikle icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı incelemek ve sonuçlandırmak zorundadır Eldeki davada; Davacı Kurum tarafından davalılar hakkında 18.07.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan Kurum sigortalısı için yapılan masraf ve ödemelerin tahsili amacıyla ... 4. İcra Dairesinde ilamsız icra takibine geçildiği, icra takibine davalı borçluların yetki yönüyle de itiraz ederek takibin durmasını sağladıkları, borçlulardan ...’ ın ikametgahının bulunduğu .../Ferizli İcra Dairelerinin, diğer borçlu... Sigorta AŞ’ nin merkezinin bulunduğu ......
Yetki itirazında borçlunun sadece itirazı yeterli değildir; borçlu, yetki itirazında bulunurken, doğru bir biçimde yetkili mahkemeyi de göstermelidir. Yetkili mahkemenin gösterilmemesi veya yanlış gösterilmesinin yaptırımı, yetki itirazının geçersizliğidir. Özetle, Nazilli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davalı-borçlu tarafından icra dairesine yapılan yetki itirazının geçerli bir yetki itirazı olup olmadığı konusunda değerlendirme yapılmaksızın salt yetki itirazının varlığı ile icra dairesinin yetkili olmadığında bahisle karar vermesi hukuka aykırılık teşkil etmektedir. İtirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olması nedeniyle, mahkemenin icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır....