WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İNCELEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibari ile sözleşmenin feshi sebebiyle ---- davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. ----sayılı dosyasının---------üzerinden dosyamız içerisine alınmıştır. Dosyanın incelenmesinden--- davalıya tebliğ edildiği davalı borçlunun -------- tarihli dilekçe ile yetkiye ve borca itiraz etmiş olup yetki itirazında---- mahkemeleri olduğunu belirttiği anlaşılmıştır. Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış taraf delilleri toplanarak ön inceleme duruşması yapılmıştır. Ön inceleme duruşmasına davalı -------- Dava şartları incelenme aşamasına geçilmiş olup taraflar arasında ----------- yetki sözleşmesi yapıldığı ve-----yetkili kılındığı tespit edilmiştir. Taraflar tacirdir ve yetki sözleşmesi yaparak bir mahkeme ve icra dairesini yetkili kılabilirler. HMK 17. Madde kapsamında usulüne uygun yetki sözlemesi ve usule uygun yetki itirazı incelendiğinde ---- olmadığı sonucuna varılmıştır....

    Ancak yetki itirazının yanı sıra borca itiraz edilmesi halinde genel mahkemede itirazın iptali davası açılabilir ve bu durumda genel mahkemece öncelikle icra takibindeki yetki itirazının incelenmesi gerekir, icra dairesinin yetkisiz olduğu anlaşılırsa uyuşmazlığın esasına geçilmeden, öncelikle yetkili icra dairesinde takip yapılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Daha açık anlatımla geçerli yetki itirazı nedeniyle davacının yetkili icra dairesinden davalıya yeni bir ödeme emrinin gönderilmesini sağlaması gerekir. Ortada mevcut ve geçerli bir icra takibi olmaması nedeniyle itirazın iptali davasının yasal koşullarının oluştuğundan söz edilemeyeceğinden davanın reddi gerekir. Nitekim Yargıtay’ın yıllardır yerleşmiş uygulaması da bu doğrultudadır. İşbu davaya konu edilen takip ve davada taraflar arasındaki faturaya dayalı ticari ilişki söz konusudur....

      Borçlunun vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2) Alacaklının temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından on iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, özetle; sair itiraz ve şikayetleri ile birlikte, takip konusu borca ilişkin 7.400,00- TL’nin, takipten önce, alacaklıya ptt vasıtasıyla ödendiğini, ödenen bu bedellerin düşülmeden takibe girişildiğini ileri sürmüş, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ödenen kısımlar yönünden takibin iptaline karar verilmiştir. Başvuru, bu hali ile borca kısmî itiraz niteliğindedir. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir....

        İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmelidir. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı İcra Dairesi'nin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, İcra Dairesi'nin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, İcra Dairesi'nin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır....

        Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır ( Saim Üstündağ, İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, s. 101-102 ). Öte yandan, itirazın iptali davasının görülebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada, geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hallerde, bu itiraz usulünce incelenerek sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı açıktır....

          davalı-borçlu ile muhtelif şifahi görüşmeler yapılmışsa da sonuç alınamadığını, ------ esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi yapılmışsa da, davalı vekili vasıtasıyla borca,fer'ilerine,yetkiye ve takibe itiraz ettiğini, itiraz sonrasında, ticari davalarda dava şartı zorunlu arabulucu müracaatı yapıldığını, yetki itirazının yerinde olmadığını,------ Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.." şeklindeki yetki maddesi gereği, davalı vekilinin yetki itirazı yerinde olmadığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak " borca ,takibe ve faize itiraz" ettiğini,-------- sayılı dosyasına yapılan itirazının iptaline, icra takibinin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Ödeme emrinin iptali ise yasayla tazminat yaptırımına tabi tutulmadığından İlk Derece mahkemesince tazminata hükmedilmemiş olması da isabetlidir. Yine davacı vekili sair borca itiraz ve talepleri hakkında karar verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu öne sürmüş ise de, borçluya gönderilen ödeme emrinin iptal edildiği, yetkisizlik kararı kesinleştiğinde borçluya yeniden ödeme emri tebliğinin zorunlu olduğu, yeni ödeme emri tebliğ edildiğinde borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde borca ve takibe yönelik itiraz ve şikayetlerini sunabileceği, bu aşamada davacının borca itirazlarının incelenmesine olanak bulunmadığı anlaşılmaktadır....

            DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE: Dava, --- Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.Davacı tarafça---sözleşmesine dayanarak davalılar hakkında tahsilde tekerrür olmamak şartıyla --- tarihinde ilamsız icra takibi başlattığı, borcun dayanağı çekin keşidecisinin davalı --- tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla birden fazla takip yapılabileceği, davalı --- tarihinde borca ve--yetkisine itiraz ettiği, davalı --- tarihli borca ve ---yetkisine itiraz ettiği, davacı vekili tarafından yetki itirazın kabulü üzerine dosyanın ---Esasına kaydedildiği,----ödeme emrinin tebliğ edildiği ve davalı --- tarihinde borca itiraz edildiği,--- çıkarılan ödeme emri tebligatın ise iade olduğu, akabinde davacı tarafça itirazın iptali davasının açıldığı, Davalı --- yönünden yönünden dosyanın incelenmesinde; davacı tarafından başlatılan icra takibinde borca ve yetkiye itiraz edildiği, davacının yerleşim yerinin--- davalıların yerleşim yerinin --- bulunmadığı...

              İcra takibine yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmışsa ve icra dairesine yapılan itirazda aynı zamanda yetki itirazında da bulunulmuş ise itirazın iptali davasını gören mahkemenin ilk önce icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı incelemek suretiyle icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığına kanaat getirmesi halinde işin esasına girmesi, icra dairesinin yetkili olmadığının belirlenmesi durumunda ise esas hakkındaki itirazlara girişilmeksizin, yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibi bulunmaması sebebiyle itirazın iptali davasının reddine karar vermesi gerekir....

                Somut olayda, mahkemece, mahkemenin yetkisizliğine ilişkin bir karar verilmemiş, dava konusu takibin İstanbul 13. İcra Müdürlüğü'nün 2008/12508 esas sayılı dosyasında yapıldığı, borçlu vekilinin süresi içerisinde Kartal İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu ve borca itiraz ettiği, bu itiraz üzerine takibin durduğu, bunun üzerine davacı alacaklı vekilince İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne itirazın iptali davası açıldığı, bu mahkemece borçlu vekilinin takip dosyasındaki yetki itirazının kabulüne karar verilerek, 2009/590 E. 2011/167 K. Ve 07/04/2011 tarihli kararı ile yetkisizlik kararı verilerek dosya (yetki itirazında belirtilmeyen) Ümraniye Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderildiği görülmüştür. İstanbul 13. İcra Müdürlüğü'nün 2008/12508 esas sayılı dosyasındaki takipten başka bir takibin yapıldığı iddia ve ispat edilememiştir. Bu takip ise yukarıda belirtildiği üzere yetkisizlik itirazı ile durmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu