WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

e karşı yapılan icra takibi için geçerli olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın yeniden görülerek itirazın iptali ile takibe devam edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE:Dava, davalı şirkete temlik eden tarafından kullandırılan araç kredisi nedeniyle imzalanan 07.03.2012 tarihli kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından borçlu şirket ve kefili aleyhine başlatılan icra takibinde, ... tarafından kendisi adına borca itiraz ile birlikte Antalyada ikamet ettiğinden bahisle icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş, diğer davalı asıl borçlu şirket bakımından ise sadece borca itiraz edilmiştir. İtirazın iptali davasının dinlenilme koşullarından birisi de, takibin yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış olmasıdır....

    İİK'nın 62. maddesi uyarınca "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur." Borçlunun mükerrerlik iddiası ve faize ilişkin itirazı borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz (Yargıtay 12. HD., 2016/19783 E-2017/12012 K ; 2018/5873 E -2019/3912 K.sayılı ilamı)....

    İİK'nın 62. maddesi uyarınca "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur." Borçlunun mükerrerlik iddiası ve faize ilişkin itirazı borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz (Yargıtay 12. HD., 2016/19783 E-2017/12012 K.; 2018/5873 E.-2019/3912 K.sayılı ilamı)....

    Yetki itirazı yerinde görülürse, “takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı” gerekçesiyle, “açılan itirazın iptali davasının reddine” karar verilmelidir. Somut uyuşmazlıkta; davalı işyerinin adresi ... olup icra takibi ... İcra Dairesinde yapılmıştır. Davalı icra takibine itirazında, bu duruma itiraz ederek Büyükçekmece İcra dairelerinin yetkili olduğunu belirtmiş ancak itirazı neticelendirilmeden açılan itirazın iptali davasının esasına girilmiş ve yargılamaya devam edilmiştir. Davalı itirazında haklı olup, takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle, itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F)Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. 2. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de 2004 sayılı Kanun'un 50 nci maddesinin yollaması ile 6100 sayılı Kanun'un genel hükümlerine göre belirlenecektir. 6100 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir....

        Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. 2. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de 2004 sayılı Kanun'un 50 nci maddesinin yollaması ile 6100 sayılı Kanun'un genel hükümlerine göre belirlenecektir. 6100 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir....

          Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. 16. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.11.2013 tarihli ve 2013/13-372 E., 2013/1606 K. sayılı kararı). 17....

            Mahkemece, davalı borçlunun icra dairesine yaptığı yetkiye ve borca itiraz üzerine takibin icra dairesinin yetkisi yönünden de durduğu yetki itirazı icra mahkemesinde kaldırılmadan itirazın iptali davası açılamayacağı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece, İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip, yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı takdirde dava koşulları oluşmayacağından davanın reddine, icra dairesinin yetkili olduğu sonucuna varılması durumunda işin esasına girilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

              Mahkemece, davalı borçlunun icra dairesine yaptığı yetkiye ve borca itiraz üzerine takibin icra dairesinin yetkisi yönünden de durduğu yetki itirazı icra mahkemesinde kaldırılmadan itirazın iptali davası açılamayacağı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece, İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip, yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı takdirde dava koşulları oluşmayacağından davanın reddine, icra dairesinin yetkili olduğu sonucuna varılması durumunda işin esasına girilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

                Somut olayda, davalı borçlu, dava konusu takip dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesinde, icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiştir. Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın, HMK'nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenmesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır(HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E. 2001/311 K.;20.03.2002 gün ve 2002/13-241 E.,2002/208 K.)....

                  UYAP Entegrasyonu