WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun hem icra dairesinin yetkisine hem de mahkemenin yetkisine itiraz etmesi halinde mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisi incelenerek bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön gözetilmeden yetkisizlik kararı verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.12.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI Davalı borçlu, icra dairesinin yetkilisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Mahkemece, verilen karar mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisini incelemesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Bu durumda mahkeme önündeki uyuşmazlığın yargılama yetkisinin kendisinde mevcut olup olmadığını araştırmalıdır. Kendisini yetkili görmesi halinde yetki itirazını reddederek icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemeye başlamalıdır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacıların yetki itirazı da birlikte takibin iptalini istedikleri, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulüne karar verildiği görülmüştür....

    İtirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin varlığına bağlı olduğu, İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemeyeceği, borca itiraz eden davalı ... Şirketi adresinin ... Mah. ... Cd. ... /KONYA olduğu, davalı borçlu ... Şirketi tarafından Konya . İcra Dairesi'ne verilen dilekçe ile borca ve takip ile faize itiraz ettiğini, takibin ilamsız takip olduğunu ve itirazın süresinde yapıldığını, Yargıtay üyesi ... İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları kitabının genişletilmiş 4. baskılı kitabına göre; İtirazın iptaline konu icra takibine karşı itirazda bulunan borçlu "yetki itirazında" bulunmamış olsa dahi, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edebilir, (Yargıtay ....

      Borçlu süresinde verdiği 11.11.2010 tarihli dilekçesinde yetki itirazı yanında “Borca itirazımız” şeklinde başlık açmak suretiyle takip konusu alacağa istinaden ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/6024 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğinden takibin mükerrer olduğunu belirtip borç miktarına ve takibe itiraz ediyorum dedikten sonra sonuç kısmında da borca itirazlarının kabulünü ve takibin iptalini istemiştir. Mahkemenin kabulünün aksine icra takiplerinin mükerrerliği (derdestliği) itirazı bir usul itirazı değil borca itirazdır. Buna göre itiraz dilekçesinde mükerrerlik itirazında bulunan borçlunun borcun tamamına itiraz etmiş olduğunun kabulü gerekeceği gibi açıkça takibin iptalinin istenmiş olmasıda bu değerlendirmeyi doğrulamaktadır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın yetkiye itiraz ettiği, aynı zamanda davacı gerçek kişilerin bonodaki imzalarının borçlu şirketleri temsilen atıldığı iddiasıyla borca itiraz ettikleri, takibe konu bono fotokopisinin incelenmesinde alacaklı tarafın lehtar borçlu tarafın ise keşideci şirket ve avalist olarak imzalarının bulunduğu, takibe konu bonoda İstanbul mahkemelerinin yetkili kılındığı, HMK 17.md kapsamında yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesinin avalistleri de bağladığı, İİK 169/a maddesi kapsamında davacı gerçek kişilerin borca itirazla ilgili herhangi bir delil sunmadıkları, takip dayanağı bono üzerinde şirket kaşeleri dışına atılan imzaların davacıları sorumlu kıldığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        İmza itirazı mahiyeti itibariyle borca itirazdır. İİK'nın 169/a maddesi gereğince borca itiraz üzerine icra hakimi mutlaka duruşma açmak ve itirazı duruşmalı incelemek zorunda olup, imza itirazı icra mahkemesinde HMK'nın 150. maddesi kapsamında taraflarca takibi zorunlu dava türlerindendir. 6100 sayılı HMK'nun 150/1. maddesinde; "Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. " ayrıca "Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez." hükmü, aynı Kanun’un 320/4. maddesinde ise; "Basit yargılama usulüne tâbi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır" hükmü yer almaktadır. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanmalıdır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; -Davacının yetki itirazının KABULÜ ile, itiraz eden borçlu yönünden Van İcra Dairelerinin YETKİSİZLİĞİNE, borçlu T1 hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptaline, varsa bu ödeme emrine dayanılarak konulan hacizlerin kaldırılmasına, karar kesinleştikten sonra istem olması durumunda dosyanın yetkili ve görevli Diyarbakır İcra Dairelerine GÖNDERİLMESİNE, İİK’nun 50/2 maddesi gereğince yetki itirazı dışındaki itirazların işin niteliği gereği yetkili mahkemece değerlendirilmesine, -İİK’nun 50/2 maddesi gereğince yetki itirazı dışındaki itirazlar hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, dair karar verilmiştir. TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Takibin takip borçlularından Fesih Yaşar yönüyle yetki açısından kesinleştikten sonra yapılan yetki itirazının nazara alınmaması gerektiğini, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        İİK'nun 4. maddesi gereğince; takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin olup, kesin yetki niteliğindedir. Somut olayda, alacaklı tarafından borçlu hakkında... İcra Müdürlüğü'nün 2014/7927 Esas sayılı dosyası ile bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başlanmış, ödeme emri borçluya 10.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu ise, 12.12.2014 tarihinde... İcra Hukuk Mahkemesi'ne verdiği dilekçe ile ... İcra Müdürlüğü'nde başlatılan takiple ilgili olarak borca itiraz etmiş olup, yukarıda açıklanan maddeler ve kurallar gereğince, anılan takip dosyası ile ilgili itirazı inceleme yetkisi, takibin yapıldığı .... İcra Müdürlüğü'nün bağlı olduğu .... İcra Hukuk Mahkemesi'ne aittir....

          KARAR Davacı, davalıların murisinin kullandığı tüketici kredisi nedeniyle icra takibi başlatıldığı, davalı mirasçıların borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, yetki itirazının kaldırılmasına ilişkin talebinin reddine, yetki itirazı doğrultusunda işlem yapılmak üzere dosyanın ... İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. HMK.nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca BK.'...

            Başvuru, İİK'nın 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte zamanaşımı itirazına ilişkin olup, borca itiraz niteliğindedir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borca itiraz İİK'nın 169. ve sonraki maddelerine göre yapılıp incelenir. Borca itirazın incelenmesi ile ilgili düzenleme olan İİK'nın 169/a-1 maddesinde "İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. " hükmü yer almaktadır. Buna göre mahkemece borca ilişkin itirazın duruşmalı olarak incelenmesi zorunludur....

            UYAP Entegrasyonu