Önlerine gelen uyuşmazlıkları takip hukuku kurallarına göre çözüme kavuşturan icra mahkemesi, borçlunun itirazını yukarıdaki kanun maddesinde nitelikleri belirtilen ve takibin dayanağı olan senede açık atıf yapan yazılı belgeyle kanıtlanması halinde borca itirazı kabul eder, aksi halde itirazı reddeder. Somut olayda, davacı borçlu vekili, iki adet araç alımına ilişkin anlaşma nedeniyle takibe konulan bonoların düzenlendiğini, sonradan anlaşmanın gerçekleşmemesi nedeniyle bonoların bedelsiz kaldığını ileri sürerek borca itiraz etmiş ise de, borçlu vekilinin dava dilekçesi ekinde sunduğu çok sayıdaki belgeler içinde alacaklıdan sadır olmuş ve takibe konulan bonolara açık atıf yapan, borçlunun itirazını kanıtlamaya elverişli bir belgenin bulunmadığı, İİK'nun 169/a maddesine göre icra mahkemesinin tanık dinleyerek karar veremeyeceği anlaşıldığından mahkemece itirazın reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2022 NUMARASI : 2022/323 ESAS - 2022/599 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA VE BORCA İTİRAZ KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Ankara 3....
Somut olayda, borçlu, icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde imzaya ve borca itiraz ettikten sonra imzaya itirazından vazgeçerek borç miktarının 12.000,00 TL olduğunu ve ödendiğini ileri sürmek sureti ile borcu kısmen kabul ettiğine göre, İİK'nun 170/a-son maddesi hükmü uyarınca, aynı maddenin ikinci fıkrasının uygulanma imkanı yoktur. Bu nedenle mahkemece, borçlunun ödeme iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; borçlunun, icra müdürlüğüne borca itirazının yanı sıra yetki itirazında da bulunduğu görülmüştür. İİK.nun 66.maddesi uyarınca yasal sürede yapılan itiraz ile takip olduğu yerde durur. İcra dairesinin yetkisine itiraz da borca itiraz niteliğinde olup, yetki itirazı üzerine, takip, anılan yasa hükmü uyarınca durur. Yetki itirazı kaldırılmadığı sürece takibe devam etme olanağı yoktur. Dolayısıyla icra müdürlüğünün şikayete konu kararı usul ve yasaya aykırı bulunmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili, bonoya dayalı kambiyo takibinde müvekkili şirketin takip borçlusu şirket olmadığını, unvan benzerliği nedeniyle müvekkili şirkette yapılan haczin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek şikayet yoluyla hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Bu iddiaları ileri sürerken senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürdüğü gibi -kambiyo senetlerine mahsus takipte imzaya itirazın dışındaki tüm itirazlar borca itiraza ilişkin olduğundan- borca itirazda da bulunmuş, bu hususta ayrıca dava açtığını dava dilekçesinde de bildirmemiştir. Haliyle ilk derece mahkemesi davayı imzaya ve borca itiraz olarak görmek suretiyle sonuca gitmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu, imzaya ve borca itiraz ederek takibin durdurulmasını istemiş, mahkemece imza itirazının reddine karar verildiği görülmüştür. Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, imza itirazı ile birlikte borca itirazda da bulunulduğu halde, mahkemece borca itiraz hakkında inceleme yapılmaması ve olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “imzaya ve borca itiraz” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda; İstanbul 9. (İcra) Hukuk Mahkemesince imzaya yönelik itiraz bakımından; İİK'nın 68/a-5 maddesi gereğince itirazın geçici olarak kaldırılmasına, davalı yanın tazminat isteğinin reddine, borca ve ferilerine yönelik itiraz bakımından ise açılan davanın reddine, itiraza uğrayan alacağın %20'si oranındaki tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, para cezası isteğinin reddine dair verilen 14.08.2014 tarihli ve 2014/142 E., 2014/849 K. sayılı kararın borçlu tarafından imzaya itiraz yönünden temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 12....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın süresinde olmadığını, davacılar vekilinin takip dosyasına daha önce vekalet sunarak, 23/09/2019 tarihinde borca itiraz talebini icra müdürlüğüne yaptığını, itiraz mercii İcra Mahkemesi olduğundan itirazın reddedildiğini, borçluların İcra Müdürlüğüne yaptığı itirazda, imzaya itiraz etmediklerini, borca ve imzaya itirazın 5 günlük yasal süreden sonra yapıldığını, davacıların iddialarının yerinde olmadığını belirterek, davanın reddi ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve %10'dan aşağı olmamak üzere para cezasına hükmedilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacıların davasının reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hukuki mahiyeti itibariyle İİK'nın 168/4 ve aynı yasanın 170. maddesi uyarınca kambiyo senedine özgü haciz yolu ile başlatılan Ordu İcra Müdürlüğünün 2021/17410 Esas sayılı icra takibine dayanak bonodaki yetkiye, imzaya ve borca itiraz nedeniyle durdurulmasına ilişkindir. Öncelikle mahkememizce yapılan yargılama ile dava konusu takibin dayanağı bonoda düzenleme yerinin Ordu olduğu, borçlu isminin yanında Altınordu/Ordu adresinin yazılı olduğu, bu senede dayalı takipte Ordu İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu anlaşılmakla davacının yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bu hali ile mahkememizde görülen davanın borca ve imzaya itiraza dair olup takibin durdurulmasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır....
Bu maddenin icra takiplerinde uygulanması gerektiğine ilişkin olarak İcra Ve İflas Kanununda bir hüküm bulunmamaktadır.Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nun 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nun 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz....