İİK. nun 170/3.maddesinde; icra mahkemesince imzaya itirazın reddine karar verilmesi halinde, itiraz ile birlikte takip durdurulmuş ise borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, icra mahkemesince borçlunun imzaya itirazı üzerine takibin geçici olarak durdurulduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece borçlunun imzaya itirazı reddedildiğine ve itiraz üzerine takip geçici durdurulduğuna göre, İİK'nun 170/3. maddesi gereğince, borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasındaki ticari ilişkinin Temmuz 2017 tarihinde başladığını, müvekkili şirketin davacı borçluya mal sattığını, faturalara karşılık olarak müvekkili şirkete ortalama 220 gün vadeli sıralı senetler verildiğini, dava dışı Turgay Uçal'ın söz konusu senetlere aval olarak imza attığını, Turgay Uçal'ın T1 abisi olduğunu, ödenmeyen senetlere ilişkin takip başlattıklarını, borçlunun senetteki imzaya ve borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyanla borçlu tarafından yapılan borca ve imzaya itirazın reddini istemiştir....
Buna göre borçlunun sahtecilik nedenine dayalı olarak Cumhuriyet Savcılığına yaptığı şikayet kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz. Bir başka deyişle Cumhuriyet Savcılığınca takibe ilişkin tedbir kararı verilmesinin icra takibine etkisi olmayıp takibin ilerleyişini durdurmaz, icra mahkemelerinde borca ve imzaya itirazın incelenmesinde tanık deliline dayanılamaz ....
belirterek yetki itirazının kabulüne, imzaya ve borca yönelik itirazlarının kabulüne, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
ederek öncelikle yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul İcra Müdürlüklerine gönderilmesine ayrıca imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
İcra dosyasında birden fazla borçlu bulunmakla diğer borçlulara ödeme emri gönderilmiş ancak takibin henüz kesinleşmemiş olduğu gözetilerek, davacının süresinde yapılan haklı ve USULÜNE UYGUN yetki itirazının kabulüne, davacı borçlular T2 ve GÜRER TURİZM TAŞIMACILIK yönünden İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün YETKİSİZLİĞİNE,SAİR İTİRAZ VE ŞİKAYETLER HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde 2 haftalık süresi içinde dosyanın davacı borçlular yönünden DOSYANIN TEFRİK EDİLEREK yetkili ve görevli KEMALPAŞA İCRA MÜDÜRLÜĞÜNE GÖNDERİLMESİNE, " karar verildiği görülmüştür....
yetki itirazı hükümden düşürülmediği halde icra dosyasının Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istemiş ve orada yeniden ödeme emri çıkartılmasını sağladığını, icra müdürlüğünce icradaki yetki itirazı hükümden düşürülmediği halde, usulsüz olarak itiraz üzerine durmuş bir dosyadan işlem yapılması ve dosyanın Kahramanmaraş İcra Dairesi'ne gönderilmesi usulsüz olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
Şti.nin usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunarak icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece dosyaların birleştirilmesinin ardından verilen ilk kararın Dairemizce bozulması üzerine yapılan yargılama neticesinde, bu defa asıl ve birleşen davalar yönünden İİK’nın 170/a-son maddesi uyarınca, borçlunun imzaya itirazları hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, çek tazminatı yönünden borca itirazın kabul edildiği anlaşılmaktadır. İİK'nın 170/a. maddesi, alacaklının takip hakkı ve senedin kambiyo vasfının, süresinde ileri sürülen itiraz veya şikayet sırasında mahkemece re’sen dikkate alınacağına ilişkin olup, maddenin son fıkrasında; "her ne suretle olursa olsun, imza itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise, bu madde hükmü uygulanmaz" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, hükme esas alınan ... 1....
edilmesine, itirazı süresinde yaptıklarına, bonodaki imzanın tarafına ait olmaması nedeniyle imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Davacı borçlu tarafından, hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, yetki, imza, borç ve ferilerine itiraz edilmiş, ancak mahkemece, hatalı olarak, davacının imza itirazı bakımından kısa karar oluşturulmuş, yetki itirazı hususunda hüküm kurulmamış, davacının yetki itirazı konusunda hükmün gerekçesinde her hangi bir değerlendirmeye yer verilmemiş, bu şekilde yalnızca davacının bir kısım talepleri hakkında hukuki değerlendirmede bulunulmuş ve hüküm kurulmuştur. Davacının yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır....