Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.05.2023 Tarihli ve 2023/268 Esas, 2023/203 Karar Sayılı Kararı Davalı tarafça cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu ancak yetki itirazında yetkili mahkemeyi göstermediği, süresinden sonra sunmuş olduğu 04.04.2023 tarihli beyan dilekçesinde yetkili mahkemenin Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu beyan ettiği, dolaysıyla davalının usulüne uygun yetki itirazında bulunmadığı, yetki itirazının usulüne uygun olmaması gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan borçtan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile tahakkuk ettirilen kaçak elektrik cezasının iptali istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

    “Şubeler ve tüzel kişilerle ilgili davalarda yetki” başlıklı 14 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.” 5. 6100 sayılı Kanun'un "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19 uncu maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkrası şöyledir: “(2)Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir....

      Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK'nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. HMK'nın 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir....

        Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. 6100 sayılı HMK'nun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Davalı ... ... Maden İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından 16.11.2018 tarihli cevap dilekçelerinde yetki itirazından bahsedilmemiştir. Ancak daha önce sunulan davaya cevap süresinin uzatılması talepli dilekçelerinde yetki itirazlarının mevcut olduğu yazılmış ise de HMK’nun 19/2. maddesi uyarınca usulüne uygun bir yetki itirazının olmadığı tespit edilmiştir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir....

          Bu hükme göre, yetki sözleşmesi (veya yetki şartı) yapan taraflar, aksine bir düzenleme yapmamışlarsa, dava sadece yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede açılabilir. Diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece, HMK, yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir. Bu şekilde yapılmış olan, yetki sözleşmesinin münhasır yetkili olacağı madde gerekçesinde de açıkça belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, taraflar, salt bir münhasır yetki sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Buna göre, münhasır yetki sözleşmesinden kasıt, tarafların yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemeden başka bir mahkemede dava açılamaması üzerinde anlaşmalarıdır....

            de bulunan işyerinde yerine getirildiğini, davalı sendikanın yetki tespiti için başvuru tarihinde çalışan sayısının 216 olarak belirtildiğini, tespit olunan bu sayının gerçek rakamı yansıtmadığını, müvekkili şirketin ekonomik sebeplerle işçi azaltılmasına karar verdiğini, bu bağlamda bazı işçilerin iş akitlerinin sonlandırıldığını, yetki belgesi için başvuru tarihinde müvekkili şirket çalışan sayısının 212 olduğunu ve sendika üye sayısının da 106 olduğunu, bu durumda gereken çoğunluğun sağlanamadığını, yetki tespitinde diğer hataya düşülen konunun da işe alındıkları tarihten itibaren fiilen cam üretiminde çalışan 12 personelin yetki tespiti işleminde dikkate alınmaması olduğunu ileri sürerek olumlu yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunduğu, mahkemece takip konusu bonoda... Mahkemelerinin yetkili kılındığı gerekçesi ile yetki itirazı ve diğer itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, yetki tespitinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı T.C. ...’nın davalı sendikanın yasanın aradığı çoğunluğu sağladığını tespit ettiğini, söz konusu yetki tespiti kararının müvekkiline 04/05/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak davalı bakanlığın yetki tespitine ilişkin kararının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle T.C. ...’nın 03.02/.......... sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Ortaklığı unvanlı işyeri için yapmış olduğu yetki tespit başvurusunun 30.07.2021 tarihinde kayıtlara girdiğini, işverenin SGK'ya yaptığı tesciller vasıtasıyla yetki tespit düzeyi, işyerinin hangi işkolunda bulunduğu ve işyerinde çalışan işçi sayısı, işçilerin e-Devlet üzerinden yapmış olduğu sendika üyelik ve üyelikten çekilme işlemleri ile işyerinde çalışan sendikalı işçi sayısına ulaşıldığını, Bakanlık sistemine yansıyan bilgilere göre davacı işverene ait yetki tespiti için başvuran Sendikanın işkolunda dört işyeri bulunduğunu ve bu bağlamda işletme düzeyinde yetki tespit işlemi yapıldığını, işyerinde başvuru tarihi itibarıyla 219 işçi çalışmakta olup 89 işçinin yetki tespiti için başvuran Sendikaya üye bulunduğunu, bu doğrultuda Sendikaya olumlu yetki tespiti verildiğini, yapılan işlemin mevzuata uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir. 2. Davalı Tez Koop ... Sendikası cevap vermemiştir. III....

                    Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır. (5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.” 5. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki belgesi” kenar başlıklı 44 üncü maddesi ise şöyledir: "(1) Tespit yazısına süresi içinde itiraz edilmemişse sürenin bitimini takip eden altı ... günü içinde; yapılan itiraz reddedilmişse ya da kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen sendikanın itirazı sonucunda yetki şartlarına sahip olduğunu tespit eden kesinleşmiş mahkeme kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde; ilgili sendikaya, Bakanlıkça bir yetki belgesi verilir." 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

                      UYAP Entegrasyonu