Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

herhangi bir tacir kayıtlarının bulunmadığının bildirildiği, bu nedenle sözleşmedeki yetki anlaşmasının borçluları bağlamadığı, HMK 17. maddesine göre borçlular yönünden yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu, İİK 50 ve HMK 6. maddeleri ile BK 89. maddesi gereği borçluların yerleşim yeri olan Kütahya İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu, bu durumda borçluların yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesi ile alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....

    MÖHUK 47. madde hükmüne göre yetki şartının geçerli olması için uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıması, Türk mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması, uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması gerekir.Davalı vekilince davaya konu taşımanın icra edildiği konşimentoda bulunan yetki kaydı nedeniyle mahkememizin Milletlerarası yetkisizliği itirazında bulunulmuş olmakla; MÖHUK 47. madde hükmüne göre yer itibariyle yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde, taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşmaları mümkündür. Yetki şartı taraflar arasındaki ilişkiyi düzenleyen sözleşmeye ayrı bir madde olarak konabileceği gibi ayrı bir sözleşme olarak da düzenlenebilir....

      Görüldüğü üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile getirilen yeniliklerden bir tanesi de yetki sözleşmelerine ilişkin olup, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Yetki sözleşmesine ilişkin olarak yapılan bu düzenlemede, tacirler veya kamu tüzel kişileri ile diğer kişiler, yetki sözleşmesi yapmak açısından birbirinden ayırdedilmiştir. Tacirler veya kamu tüzel kişileri, kendi aralarındaki hukuki ilişkilerde hukuken eşit konumda sayılabilirler. Buna karşılık, tacirler veya kamu tüzel kişileri, gerçek kişiye göre, daha güçlü konumda bulunmaktadır. Daha zayıf konumda olan kişilerin daha güçlü olan tacir veya kamu tüzel kişilerine karşı korunma ihtiyacının ortaya çıkması nedeniyle kanun koyucu böyle bir düzenlemeye gitmiştir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, yeni düzenlemeye bakıldığında, tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki diğer kişilerin, kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmaları da kabul edilmemiştir....

      Yetki tespiti ve yetki itirazı konusu 6356 sayılı Kanun'un, “Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması” başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen kanuni düzenleme karşısında, yetki tespitinin iptaline ilişkin açılacak davaların görevli makamın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. İnceleme konusu davada, T7'nın 03.07.2015 tarih ve 103.02.14244 sayılı yetki tespitine davacılar T1 ve Kalenderli Tem. Gıd. İnş. T1 Ltd. Şti. tarafından oluşan adi ortaklığın TEÎAŞ 12. Bölge Müdürlüğü Gaziantep, Şanlıurfa Kahramanmaraş Bölgesinde Temizlik Elemanı ve Aşçı Hizmetleri Alımı çerçevesinde faaliyet gösterdikleri "Eyüp Sultan Mah. B.Nakıpoğlu Cad. No:61 Fevzi Çakmak Şehitkamil/GAZİANTEP adresinde bulunan işyerinde davalı sendikanın yasanın aradığı gerekli çoğunluğu sağladığı tespit edilmiş, bunun üzerine işveren tarafından olumlu yetki tespitinin iptali talep olunmuştur....

      Nolu iş kolundaki yetki belgesinde gösterilmesinin hukuken mümkün olamayacağını, müvekkili Bakanlığın çoğunluk tespitinin yerinde olduğunu ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye KARAR Dosya kapsamına göre kendisine yetki belgesi verilen Av. ... tarafından davadan ve temyizden feragat edildiği, ancak yetki belgesine dayanak 21.01.2011 tarih 2850 yevmiye nolu vekaletnemenin tevkil yetkisi içermediği gibi yetki belgesinin kapsamından “ ...,davadan feragat, temyizden feragat..,” yetkilerinin hariç tutularak yetki verildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle tevkil yetkisi içeren vekaletname ile davadan ve temyizden feragat yetkisi içeren yetki belgesinin aslının veya onaylı örneğinin anılan avukat ile temesa geçilerek veya geri çevirme kararın kendisine tebliğ edilerek eksikliğin giderilmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Elbirliği mülkiyetine konu olup borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda, borçlu ortağın alacaklısı, İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. Dosyada mevcut yetki belgesi ise icra müdürlüğünden alınmıştır. Yetki belgesinin İcra hakiminden alınması zorunlu olduğundan mahkemece icra hakiminden alınacak yetki belgesinin temin edilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 29.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.” 3.6100 sayılı Kanun'un "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19 uncu maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları şöyledir: "(2)Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." "(3)Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir." "(4)Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir." C....

              Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından re'sen kazanın gerçekleştiği yer araştırılmak suretiyle mahkemenin yetkili olduğuna karar verildiği, neticede mahkemece yetki itirazının usule uygun olmaması sebebiyle yetkili mahkemenin Erzurum 5. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 6100 sayılı Kanun'un yetki itirazının ileri sürülmesi başlıklı 19. maddesinde, "Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir....

                Bu hüküm uyarınca, yetki itirazının yerinde görülmesi hâlinde ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilir. Diğer bir anlatımla yetki itirazının kabulü hâlinde mahkemece HUMK’un 27. maddesine göre, dosyanın yetkili mahkeme belirtilmek suretiyle yetkisizlik kararı ile gönderilmesine karar verilemez ve aynı Kanunun 193. maddesindeki usul uygulanamaz. Birden fazla yetkili mahkemenin bulunması hâlinde ihtiyati haciz isteyen alacaklı, borçlunun yetki itirazında belirttiği yetkili mahkemede ihtiyati haciz talep etmek zorunda olmadığından, borçlunun HUMK’un 23.maddesi anlamında yetkili mahkemeye ilişkin seçimlik bir hakkı da bulunmamaktadır. Yetki itirazının kabulü suretiyle ihtiyati haczi kaldırılan alacaklı, borçlunun yetki itirazında belirttiği yerle sınırlı olmaksızın yetkili herhangi bir yerden tekrar ihtiyati haciz talebinde bulunabileceğine göre, borçlunun da yetki itirazında birden fazla yer gösterebilmesi taraflar arası eşitlik ve menfaatler dengesine de uygun düşer....

                  UYAP Entegrasyonu