Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmelidir. Somut olayda, davalı borçlu aleyhindeki icra takibinde hem borca, hem icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ve ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu bildirmiştir. Mahkemenin yetkisine itiraz edilmemiştir. HUMK’nun ilgili maddelerinde yer alan kesin yetki kurallarının da somut olayda uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Buna rağmen mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi yetkisizlik kararıyla bağdaşmayacak şekilde icra dairesinin yetkisiz olduğundan bahisle icra dosyasının, davalının yetkili olarak gösterdiği ... dışındak...İcra Dairesine gönderilmesi biçiminde hüküm oluşturulması da isabetsizdir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    -KARAR- Davacı vekili, davalı ile yapılan sözleşme ile tarafların İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkisini kabul ettiklerini, bu nedenle davalının takip dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının yerinde olmadığını iddia ederek davalının icra dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacı şirket tarafından müvekkili aleyhine girişilen icra takibine sadece yetki açısından itiraz edildiğini, İİK’nun 50/2.maddesi uyarınca sadece yetki hususunda yapılan itirazın kaldırılmasının İcra Hukuk Mahkemelerinden istenebileceğini, mahkemenin davacının talebini değerlendirmede görevli ve yetkili olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

      Tüketici Mahkemelerinin yetki alanı, ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yargı çevresi ile aynı olup, bu kapsamda hem tüketicinin yerleşim yeri, hem kararına itiraz olunan Büyükçekmece Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin, ... Tüketici Mahkemeleri yetki alanı/yargı çevresinde olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 9. Tüketici Mahkemesi ise HMK'nın 19/4. maddesinde; yetkinin kesin olmadığı hallerde, davalı, süresi içinde usûlüne uygun yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği belirtilmiştir....

        İİKnın ‘yetki ve itirazları’ başlıklı 50.maddesinde “para borcunun icra takibine konulması hususunda HUMKun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile tatbik olunacağı, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takibe yetkili olduğu, yetki itirazının esas hakkındaki itirazla birlikte yapılacağı, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesinin tetkik ve kati surette karara bağlanacağı" düzenlenmiş, 6100 sayılı HMKnın 19/2. maddesinde ise "… Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükümlerine yer verilmiştir. Somut olayda davalı icra takibine konu borca ve icra dairesinin yetkisine birlikte itiraz etmiş, ne var ki davalı, icra dairesinin yetkisine itiraz ederken yukarıda anlatılan kanuni düzenlemelere uygun bir şekilde yetkili icra dairesini göstermemiştir. Hal böyle olunca davalının geçerli bir yetki itirazı olmadığından, .......

          Diğer taraftan, yetki tespitinden önce itiraz konusu işyerinin işkoluna dair bir itiraz ve başkaca bir tespit talebi de söz konusu olmamıştır. 6356 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre “Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.” Hükmün madde gerekçesinde de “...İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmayacaktır. Bu hüküm ile işkolu itirazlarının toplu sözleşme yapma sürecini gereksiz şekilde uzatması ve zaman zaman bu itirazların toplu sözleşme sürecini kilitlemek için kötüye kullanılması önlenmek istenmiştir.” hususları ifade edilmiştir....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 2709 sayılı ......

              EK KARAR : Mahkemece, ihtiyati haciz kararına keşideci şirket ve keşideci yararına bonoyu imzalayan avalistlerin itiraz ettiği, ihtiyati hacze itiraz eden keşideci ve alacaklının tacir olduğu, takibe konu bono üzerinde bulunan yetki koşulunun taraflar tacir olduğundan HMK 17.maddesi gereği geçerli olduğu, avalistin lehine aval verdiği keşideci gibi sorumlu olması nedeniyle HMK'nın 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlenen bonodaki yetki sözleşmesi kapsamında, kambiyo senetlerinin özelliği de gözetildiğinde yetki sözleşmesinin avalisti de bağlayacağı, talebe konu bononun İstanbul (Merkez/Çağlayan) Mahkemeleri'nin yetkisine dair yetki şartı içermesi sebebiyle mahkemenin yetkili olmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....

                süresi içinde itiraz edilmemişse sürenin bitimini takip eden altı iş günü içinde; yapılan itiraz reddedilmişse ya da kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen sendikanın itirazı sonucunda yetki şartlarına sahip olduğunu tespit eden kesinleşmiş mahkeme kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde; ilgili sendikaya, Bakanlıkça bir yetki belgesi verileceği hüküm altına alınmıştır....

                  Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde yetki itirazı ile birlikte borca da itiraz ettiği ve bölge adliye mahkemesince yetki itirazının reddine karar verildiği halde, borca itiraz hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmekle, yukarıda değinilen İİK'nun 50/2. ve HMK'nun 297. maddelerinin emredici hükümlerine aykırı davranıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, bölge adliye mahkemesince verilen yetki itirazının reddine ilişkin hüküm kısmı yerinde olmakla birlikte, borca itiraz hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ......

                    O halde, ihtiyati hacze dayanak bononun düzenleme yerinin İstanbul, ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun yerleşim yerinin Erzincan, diğer borçlunun yerleşim yerinin ise Hatay olmasına ve yetki şartının geçersiz bulunmasına göre ihtiyati hacze karar veren mahkemenin yetkili olmadığı anlaşılmakla itiraz eden borçlunun yetki itirazının kabulü ile hakkındaki ihtiyati haczin kaldırılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde yetki itirazının reddine karar verilmesi isabetli olmadığından, itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve açıklanan nedenlerle; ihtiyati hacze yetki itirazının kabulü ile borçlu ... aleyhine verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu