Malatya İcra Hukuk Mahkemesince, İİK’nun 79/2. maddesine göre talimat yoluyla yapılan icra takip işlemlerinde şikayeti inceleme yerinin talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Büyükçekmece İcra Hukuk Mahkemesi ise, talimat üzerine istinabe olunan icra dairesince haciz konulduğunu, talimatta istenilen hususun değiştirilmesinin söz konusu olamayacağını ve istinabe olunan icra dairesinin bir işleminin ya da kararının şikayete konu olmadığını belirterek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.İİK.nun 79. maddesi gereğince haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister. Bu halde, hacizle ilgili şikayetler kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir. Anılan husus, kesin yetki kuralı olup mahkemece re'sen uygulanmalıdır....
Malatya İcra Hukuk Mahkemesince, İİK’nun 79/2. maddesine göre talimat yoluyla yapılan icra takip işlemlerinde şikayeti inceleme yerinin talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Büyükçekmece İcra Hukuk Mahkemesi ise, talimat üzerine istinabe olunan icra dairesince haciz konulduğunu, talimatta istenilen hususun değiştirilmesinin söz konusu olamayacağını ve istinabe olunan icra dairesinin bir işleminin ya da kararının şikayete konu olmadığını belirterek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İİK.nun 79. maddesi gereğince haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister. Bu halde, hacizle ilgili şikayetler kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir. Anılan husus, kesin yetki kuralı olup mahkemece re'sen uygulanmalıdır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2020 NUMARASI : 2019/903 ESAS- 2020/238 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜT TEBLİĞ ŞİKAYETİ VE YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul 13....
İcra Müdürlüğünün 2020/280 Esas sayılı dosyasında davacı şirkete gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, takip konusu senette yer alan yetki sözleşmesine göre İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, HMK'nın 17. maddesine göre ancak yetki sözleşmesiyle yetkilendirilen icra dairelerinde takip yapılabileceğini, bu hükmün uygulanmamasının tek yolunun taraflarca aksinin kararlaştırılması olduğunu, takip konusu senedin kredi sözleşmesinin yapıldığı tarihte boş olarak imzalatılarak teminat senedi olarak alındığını, taraflar arasında kredi ilişkisi dışında bir ticari ilişkinin bulunmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ile İİK'nın 169. maddesine dayalı yetkiye ve borca itiraza ilişkindir....
İlk derece mahkemesi; borçlunun icra mahkemesine başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayeti olduğu, zamanaşımı gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 168/5. maddesi gereğince borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. İİK'nın 170/b maddesi atfı ile İİK'nın 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. HMK'nın 33. maddesine göre hukuki nitelendirme hakime aittir....
Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayeti ile yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. Dosya kapsamında davacılar vekilinin taleplerinin; müvekkili şirket yönünden usulsüz tebligat şikayeti, yetkiye ve borca itiraza ilişkin olduğu, diğer müvekkili gerçek kişi hakkında şikayet ve itirazlarının bulunmadığı anlaşılmış, mahkemece, davacı borçlu şirket yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, diğer taleplerin ise reddine karar verildiği, hükmün tebligat şikayeti ile yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden davalı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmış olup, Dairemizce inceleme bu kapsamda yapılmıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrine dayanak belgenin eklenmemesi şikayeti, İİK'nın 169, 169/a maddeleri uyarınca yetki itirazı ve borca itiraza ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın "yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, dava konusu icra takibi İzmir 5. İcra Müdürlüğünde başlatılmış, davacı vekilinin icra hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesinde, yetki itirazında bulunmasına rağmen, yetkili icra müdürlüğünü bildirmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, yetkili icra müdürlüğü açıkça gösterilmediğinden, HMK’nın 19/2. maddesi uyarınca usulüne uygun bir yetki itirazından söz edilemez....
İli, Seydikemer İlçesi Kumluova Mahallesi 365 parselde bulunan taşınmazın kıymet takdirinin yapılmasının istendiği, bu talimat uyarınca konulan haczin yukarıda açıklanan şekilde "nokta haczi" niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayetini inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğundan mahkemece re'sen nazara alınmalıdır. Bu nedenle şikayeti inceleme yetkisi ... 7. İcra Hukuk Mahkemesine aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince; ... 7. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davanın usulsüz tebligat şikayeti, yetki, zamanaşımı, husumet ve imzaya itiraz olarak açıldığı, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 20. maddesine göre usulsüz olduğundan bahisle kabulüne karar verildiği, bu talep yönünden verilen kararda usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığından yetki itirazının süresinde ileri sürüldüğünün kabulü gerektiği, yasa gereğince öncelikle yetki itirazı yönünden inceleme yapıldığında; Bonoya dayalı takipte İİK.'nın 50. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken, HMK.'nın 6. maddesi dikkate alındığında; takibin borçlunun ikametgahının bulunduğu genel yetkili icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde, ödeme yeri gösterilmeyen bonoda tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerektiği ve bu yerdeki icra dairesinde takibin yapılabileceği düzenlenmiştir....
Somut olayda, borçluların senet aslının icra kasasına alınmadığı yönünde bir şikayeti olmadığı gibi, borçluya çıkartılan ödeme emri tebliğ evrakının incelenmesinden, takip dayanağı senet suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin şerh bulunduğu görülmektedir. İcra ve İflas Kanunu'nda takip öncesi alınan ihtiyati haciz kararının ayrıca borçluya tebliği zorunlu olmadığı gibi, takip talebi içeriğinde bu karara ilişkin bilgilerin de bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, mahkemece şikayetin reddi ile borçlunun ödeme emri tebliğ tarihine göre süresinde olan yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, ödeme emri tebligatının iptali şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....