ye tebliğ edilememiş, daha sonra gönderilen defter incelemesi ile ilgili ara kararını içeren duruşma zaptını havi tebligat davalıya 20.02.2006 tarihinde ulaşmış ve davalı vekili bu tarihten itibaren 10 günlük süre içinde verdiği, 01.03.2006 tarihli dilekçesinde savunma hakkının kısıtlandığını ve bu nedenle önceki usuli işlemlerin yok sayılmasını talep ettiği gibi yetki itirazında da bulunmuştur. Mahkemece anılan davalı vekilinin diğer itirazlan reddedilerek yetki konusunda duruşmada bir karar verilmesine biçiminde duruşma dışı bir karar verilmiş ise de, sonraki oturumlarda yetki itirazının incelenmediği görülmüştür. Bu durumda mahkemece süresinde yapılan yetki itirazı hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı F... Faktoring Hİz....
Her ne kadar mahkemece, davacı tarafından açılan davanın niteliği itibariyle istirdat davası olduğu, bu davanın ön şartı olan cebri icra tehdidi altında ödeme yapılmış olma koşulunun gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; Davacı tarafından davalı aleyhine haksız olarak tahsil edildiği iddiası ile itirazi kayıtla ödenen 581.724.40.TL' nın iadesi istendiği dosya kapsamı ile sabittir. Davacı kendisinden talep edilen parayı itirazi kayıtla ... olduğundan bu paranın iadesini istemesi için ayrıca icra tehdidi altında ödeme yapma koşulu aranmaz. O halde mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçe ile 2012/2739-21245 davanın reddine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 26.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İtirazi kayıt ile ilgili iddiaların incelenmesinde; Davacının ödemeyi rızaen değil, itirazi kayıtla 06/03/2018 tarihinde TR50 0001 5001 5800 7285 4841 60 nolu vakıf bank hesabından 42132.045 iş yeri numaralı SGK dosyasına 76.496,91 TL'yi itirazi kayıtla ibaresi ile yatırdığı görülmüştür. Asliye hukuk mahkemesinin 2014/252 esas 2016/24 karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Söz konusu davanın; SGK tarafından davacı şirkete 1997/7,9,11 ve 1998/1,6 dönem prim borçlarını yani bizim şuanki davamızın konusu olan dönemi de ( 1997/09, 1998/01, 1998/06 dönem prim borçları ) içine alan dönem için, tahakkuk ettirilen borçla ilgili ; davacının kuruma borcu olmadığının tespitiyle ilgili açılan bir dava olduğu, davanın davacı gediz elektirk lehine söz konusu dönemle ilgili borçların 2003 yılında ödendiğinden bahisle sonuçlandığı ve kesinleştiği görülmüştür....
BOŞANMAYETKİ İTİRAZI 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 191 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 440 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 442 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 22.9.2010 gün ve 13307-15108 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Mahkemece davacının şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı davasının kabulüne tarafların boşanmalarına karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine hüküm dairemizce "davalının süresinde yetki itirazında bulunmadığı" belirtilerek onanmıştır. Davalı vekili süresi içerisinde karar düzeltme isteminde bulunmuştur. K..ar düzeltme dilekçesinde, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, yetki ilk itirazlarının süresi içerisinde olduğunu ileri sürerek onama kararının kaldırılmasını hükmün bozulmasını istemiştir....
Mahkemece bozmaya uyularak alınan bilirkişi raporu da esas alınmak suretiyle hakedişlere itirazın bulunduğu kesin hakedişe itirazın bulunmamasına rağmen ara hakedişlerin itirazi kayıt ile imzalanmış olması nedeniyle itirazi kayıt olmaksızın imzalanmasının davacı açısından kabul anlamına gelmeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilâmında da açıkça belirtildiği gibi ... İşleri Genel Şartnamesinin 39. maddesinde hakedişlere itirazın şekli tanımlanmış, buna göre yüklenicinin varsa hakedişlere itirazlarını idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu “idareye verilen ...tarihli dilekçemde yazılı itirazi kayıtla” cümlesini yazarak imzalaması gerekmektedir. Somut olayda kesintilerin yapıldığı anlaşılan 29, 30, 31, 34, 35, 36, 37 nolu hakedişlerin sadece “itiraz kaydıyla” imzalandığı, bu haliyle hakedişlerin ......
İlk sözleşmede, 15.01.2007-15.01.2008 tarihleri arası, ücretin 2.830,00 TL, ikinci sözleşmede, 18.01.2008-03 07.2008 tarihleri arası, ücretin 2.682,00 TL olarak kararlaştırıldığı ve davacının itirazi kayıtsız olarak sözleşmeleri imzaladığı görülmüştür. 02.01.2009- 30.06.2009 tarihleri arası için ücretin 2 .643,88 TL olduğuna dair sözleşmeyi ise davacı itirazi kayıtla imzalamıştır. Hukukumuzda sözleşme serbestliği ilkesi gereği taraflar ücreti serbestçe kararlaştırabilirler. Bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, ücret taraflar arasında yapılan sözleşme ile kararlaştırıldığından, ücretin işverence tek taraflı indirildiği söylenemez. Mahkemece, davacının fark ücret isteğinin, önceki sözleşmede itirazi kayıt olmaması nedeniyle 02.01.2009 tarihinden sonraki dönem için aylık 2.682,00 TL olduğu esas alınarak değerlendirilmesi için kararın bozulması gerekmiştir....
SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki süre husumet itirazında bulunmuş, borcun İstanbul teftiş kurulu başkanlığının 24/3/2017 tarih 2 sayılı raporu ile oluşturulduğunu, işlemin 2018 de yapıldığını, davacıya ödeme emri tebligatının 21/10/2020- 9/11/2020 de gerçekleştiğini, itiraz edildiğini, yasanın 93.maddesine göre rapor tarihinden itibaren zaman aşımı süresinin başlayacağını beyanla, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; "Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile Kurum tarafından davacı hakkında yapılan 2019/63065 sayılı takip dosyasındaki ödeme emrinin iptaline, Davacının bu dosya sebebiyle itirazi kayıtla kuruma yaptığı 15.949,81 TL lik ödemenin istirdaden 26/10/2020’den itibaren yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Alacağa ticari işlere uygulanan faiz oranlarının uygulanmasının reddine," karar verilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrine dayanak belgenin eklenmemesi şikayeti, İİK'nın 169, 169/a maddeleri uyarınca yetki itirazı ve borca itiraza ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın "yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, dava konusu icra takibi İzmir 5. İcra Müdürlüğünde başlatılmış, davacı vekilinin icra hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesinde, yetki itirazında bulunmasına rağmen, yetkili icra müdürlüğünü bildirmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, yetkili icra müdürlüğü açıkça gösterilmediğinden, HMK’nın 19/2. maddesi uyarınca usulüne uygun bir yetki itirazından söz edilemez....
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28.06.2016 gün ve 2014/336-2016/647 sayılı hükmü onayan Dairemizin 03.12.2018 gün ve 2018/2505-4804 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle itirazi kayıtsız imzalanan ilk 7 hakediş ile ilgili yapılan kesintiler ödenmeyen fiyat farkı ve iş bedeli ile ilgili hesaplanıp hükmedilen bedel içerisinde kabul edilen herhangi bir alacak miktarının bulunmadığına, 8 nolu hakedişinde Yapım İşleri Genel Şartnamesine uygun itirazi kayıtla imzalandığının anlaşılmasına göre, HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve HUMK’nın 442. maddesi hükmünce 384,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen davalıya yükletilmesine, 18.11.2019 gününde oybirliğiyle...
Mahkemece yetki itirazı kabul edilmiş, davacı taraf yetki itirazı kabul edilmesine rağmen icra inkar tazminatına hükmedilmediğini belirterek, bu yönden istinaf kanun yoluna müracaat etmiştir. İİK 168/5 maddesinde; yetki itirazının sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirileceği belirtilmiş olup, yetki itirazının kabulü halinde tazminat verileceği yönünde İcra İflas Kanununda her hangi bir hüküm bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine, dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Küçükçekmece 3....