Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; imzaya itirazın kanunda belirtilen 5 günlük süre içerisinde yapılmadığından mahkemece itirazın esasa girilmeden süreden reddine karar verilmesi gerektiğini, imzaya itiraz dilekçesinde borçlunun imzaya itirazının kabulü ile birlikte icra takibinin geçici olarak durdurulmasını isterse icra mahkemesinden ayrıca ihtiyati tedbir talebinde bulunması gerektiğini, mahkemece gerekli olan incelemeler yapılmadan hukuka ve kanuna aykırı olarak imza itirazının kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek imza itirazının kabulü ile takibin durdurulması yönündeki kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2021 NUMARASI : 2021/226 ESAS - 2021/1135 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve imzaya itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacılar tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin adresinin Kırklareli'nde bulunduğunu, yetkili icra dairesinin Kırklareli İcra Daireleri olduğunu, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek yetki itirazının kabulüne, yetki yönünden takibin iptaline, aksi halde bonodaki imzaların müvekkillerine ait olmadığından takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nın 169/a-1 maddesi, "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Bu hükme göre, başvurunun niteliği de gözetilerek mutlaka duruşma açılmalı ve yetki itirazı duruşmalı olarak incelenmelidir. Bu bağlamda, daha özel bir kanun olan İİK'daki usul hükümlerinin, daha genel bir kanun olan HMK hükümleri ile değiştirildiği söylenemez....
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde olmamakla birlikte kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, yetki itirazı ve imzaya itirazın reddine, borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı yanın gerçek kişi olmakla birlikte ticari işletme sahibi olup, tacir konumunda olduğunu, bu hususa ilişkin Ticaret Sicil Gazetesinden almış oldukları ticari işletmeye ilişkin belgenin cevap dilekçesi ekinde dosyaya sunduklarını, borçlu davacının tacir sıfatına haiz olmakla yetki sözleşmesi yapabileceğinin açıkça anlaşıldığını, yetkiye yönelik itiraz hususuna yerel mahkemece verilen kararda değinilmemiş olup, bu hususta eksiklik bulunduğunu, yetki yönünden Kocaeli Mahkemeleri'nin yetkisi aşikar olduğundan davacı borçlunun bu yöndeki iddiasının yersiz olduğunu, uyuşmazlığa konu takip, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip olduğundan, takibin açılışı esnasında bono aslının usulünce icra müdürlüğüne tevdi edilmesinin gerektiğini, bononun aslı olmaksızın takip açılmasının mümkün olmadığını, Uyap ortamında yer alan evrakların eksiksiz oluşu, icra müdürü tarafından bononun yasal koşulları haiz olduğu...
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine İİK'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal beş (5) günlük sürede icra mahkemesine başvurarak yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmesi gerektiği, somut olayda, davacı aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde ödeme emrinin davacıya 14.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borca ve imzaya itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olduğu, 04/10/2020 tarihinde yapılan itirazın süresinde olmadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde de dava dilekçesinde bir iddianın bulunmadığı, mahkemece imzaya itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın süre yönünden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur...
Ne varki, böyle bir vekaletname sunulmadığı gibi, şirket yetkilisinin kollukta alınan beyanı ile eşinin kambiyo tahaahhünde bulunmaya, çek ve bonoları ciro yolu ile şirketi borçlandırmaya yetkili ve vekil kılındığına, özel yetki verildiğine dair bir açıklık bulunmamaktadır. Fikret Sayar'ın ticari mümessil olduğuna dair tescil ve ilan edilmiş bir kayda da Ticaret Sicil Gazetesi'nde rastlanılmamıştır. İmzaya itiraz davasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının da incelenmesi mümkün değildir. Diğer yandan, İİK'nın 170/4. maddesi gereğince, imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatla ve alacağın %10'u oranında para cezası ile sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır....
davalı tarafından itiraz edilmediği, dolayısıyla davalının ... 1....
Bu durumda senetteki imzanın davacıya ait olduğu ispat edilemediğinden davanın kısmen kabulü ile imzaya itirazının kabulüne, şartları oluşmayan tazminat ve para cezası talebi ile yetki itirazının ise reddine karar verilerek" gerekçesi ile "Davanın kısmen kabulü ile imzaya itirazının kabulüne, Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2018/11297 sayılı icra takibinin davacı bakımından durdurulmasına, Şartları oluşmadığından davalıdan tazminat ve para cezası alınmasına yer olmadığına, Davacının yetki itirazının reddine," karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/09/2019 NUMARASI : 2019/106 ESAS - 2019/938 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, imzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında başlatılan takipte icra dairesinin yetkisiz olduğunu, yetkili icra dairesinin müvekkilinin ikametgahı olan Van İcra Daireleri olduğunu, takip dayanağı senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, müvekkilinin davalıya hiçbir borcu olmadığını, borca, ve fer'ilerine, işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranına itiraz ettiklerini belirterek takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....