İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2021 NUMARASI : 2020/67 ESAS, 2021/917 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;İstanbul 6.İcra Müdürlüğü’nün 2020/30 Esas sayılı dosyasında yetki , imza , borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, davacının imzası ile senetteki imzanın çıplak gözle görülür şekilde benzeşmediğini ileri sürerek, imzaya itirazının kabulü ile takibin davacı yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, icra takibinin yetkili icra dairesinde başlatıldığını, davacının imzaya ve borca itirazının haksız, asılsız ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu beyan ederek davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Yetki itirazının kabulü ile Bursa İcra Müdürlüklerinin yetkisizliğine, Tekirdağ İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde takip dosyasının Tekirdağ İcra Müdürlüklerine gönderilmesine, Mahkememiz kararının kesinleşmesinden itibaren alacaklının iki hafta içinde icra müdürlüğüne başvurarak dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi talebinde bulunması halinde icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine, aksi halde takibin açılmamış sayılmasına karar verileceğine, konusuz kalan sair şikayet, itirazlar ve talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı borçlu vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, yetkiye ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda yetki itirazının reddine, imzaya itirazın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı alacaklı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde olmamakla birlikte kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, yetki itirazı ve imzaya itirazın reddine, borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Karaman İcra Müdürlüğünün 2021/6192 Esas sayılı takip dosyasından gönderilen ödeme emrini müvekkilinin 18/11/2021 tarihinde tebliğ aldığını, yasal süresi içinde imzaya itiraz ettiklerini müvekkilinin yerleşim yerinin Antalya olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının olduğunu, takibe konu senedin davacı tarafından düzenlenmediğini, senet üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle yetkiye borca ve imzaya itiraz ettiklerini, öncelikle yetki itirazlarının kabulüne, imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, icra takibinin iptaline, %20'den aşağı olmamak üzere tazminata ve %10 para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettikleri, davacı tarafın adresinin Sarıyer / İstanbul olduğu ve ödeme emrininde bu adrese tebliğe çıkarıldığı, genel yetki kuralı gereğince davacıların ödeme emri tebliğ edilen adreslerinin yetkili olduğu İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerinin yetkisiz olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte icra dairesinin yetkisine, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılamada tüm itirazların reddine karar verilmiş olup davacı tarafça yetki itirazının reddine dair herhangi bir istinaf sebebi ileri sürülmediğinden kararın yetki itirazının reddine ilişkin kısmına yönelik istinaf incelemesi yapılmamıştır. Karşıyaka 2.İcra Müdürlüğünün 2021/5819 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı şirket hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takip olduğu, ödeme emrinin davacıya 20/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK 170/3 maddesi gereği inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa itirazın reddi gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, davacı borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, takipte İzmir İcra dairelerinin yetkili olması sebebiyle, yetki itirazının kabulüne, imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, müvekkili şirket aleyhine yapılan takibin iptaline karar verilmesini istediği, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda yetki itirazının kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı alacaklı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, dairemizin 2020/1181 E. ve 2020/2695 K. sayılı kararı ile İstanbul 16.İcra Mahkemesi'nin 2019/1470 E....
ispata elverişli olmadığı ve alacaklının da kabulü bulunmadığından davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu kanıtlayamamış olup, mahkemece borca kısmi itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığını, ancak davacının imzaya itirazı olmadığı halde imza yönünden inceleme yapılarak bir başka ifade ile talep dışına çıkılarak imzaya itirazın reddi ile birlikte imzaya itiraz için öngörülen İİK'nın 170. maddesine dayalı olarak tazminat ve özellikle para cezasına hükmedilmesinin yerinde olmadığından bu hususun re'sen incelendiğini, davacının borca kısmen itiraz ettiği, borca kısmi itirazın reddine karar verildiği, takibin de tensiple birlikte geçici olarak durdurulduğu ve alacaklının da cevap dilekçesinde tazminat talep ettiği gözetildiğinde, borçlu aleyhine sadece İİK'nın 169/a-6. maddesi uyarınca itiraz edilen asıl alacak kısmı olan 313.000,00 TL üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekli ve yeterli iken, borçlunun dava dilekçesinde borcun 60.000,00 TL'lik kısmını kabul...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı aleyhine 01/12/2018 tanzim tarihli 01/01/2019 vade tarihli bir adet bonodan dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının yasal 5 günlük süre içerisinde borca itirazla birlikte yetki itirazında bulunduğu, takibe konu bonoda düzenleme yeri İstanbul olduğundan yetki itirazının yerinde olmadığı, ayrıca senedin zorla imzalattırıldığı iddiasının dar yetkili icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği bono üzerindeki imzaya itiraz bulunmadığı, borcun ödendiği hususununda iddia ve ispat edilemediği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....