Esas sırasına kaydedildiği, davalı borçlu tarafından ödeme emrine karşı borca itirazı ile birlikte takibin yetkisiz olan Bakırköy İcra Müdürlüğünde başlatıldığından ve müvekkilinin adresinin Ankara olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla Bursa .... İcra Müdürlüğünün ......
İcra müdürlüğünün 2021/14494 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri gönderildiğini, davalıların takibi 18/08/2021 tarihinde e-devletten öğrendiklerini bildirerek, ödeme emrine itiraz ettiklerini, icra müdürlüğünün takibi durdurduğunu, müdürlük kararının kanuna aykırı olduğunu, ödeme emrinin tebliğinden önce ödeme emrine, itirazın yok hükmünde olduğunu, ödeme emrinin borçluların yurtdışında olması nedeniyle konsolosluk vasıtasıyla tebliğe çıkartıldığını, takibin kesinleştiğini, davalılardan T4 tebligatı şahsen tebliğ almış olması sonrasında ödeme emrine herhangi bir itirazda bulunmadığını, 09/09/2021 tarihinde diğer davalılya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, itiraz etmediğini, ileri sürerek müdürlük kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Bu nedenle başvuru, bu hali ile İİK. nun 168/5.maddesi kapsamında olup, aynı kanunun 169.maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Borca itirazın ise İİK. nun 168/5.maddesi uyarınca ödeme emri tebliği üzerine yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 31.10.2008 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 11.04.2013 tarihinde, İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra icra mahkemesine verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği görülmüştür. O halde, mahkemece, borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddi yerine esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, borçlunun istemi hesap tablosuna yönelik şikayet olarak kabul edilse bile örnek 10 numaralı ödeme emrinde takip tarihinden itibaren asıl alacağın %74 faiziyle tahsilinin istendiği ve İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal beş günlük sürede itiraz edilmeyerek takibin kesinleştiği anlaşılmıştır....
Borçlunun tahsil harcı ve vekalet ücreti hesaplanmasına ilişkin iddiası ve ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik başvurusu İİK. nun 16.maddesine dayalı şikayet olup, çek tazminatından sorumlu olmadığına dair iddiası İİK. nun 168/5.maddesi kapsamında borca itirazdır. Takibe konu borcun bir kısmının ihtiyati haciz sırasında haciz baskısı altında ödenmesi ve kalan miktarında itirazi kayıtla ödenmiş olması, şikayet ve itirazdan açıkça feragat edilmediği sürece esaslarının incelenmesini engellemez. O halde mahkemece borçlunun tahsil harcı ve vekalet ücretine ilişkin şikayetinin esasının ve ödeme emri tebliğ işlemine yönelik şikayetlerinin esası incelenerek, tebliğ işleminin usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde ise çek tazminatına yönelik borca itirazın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibe karşı borçlunun, yetki itirazı ve iflas erteleme davasında verilen tedbir kararı nedeniyle takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.nun 172. maddesine göre, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2518 KARAR NO : 2021/1842 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2020 NUMARASI : 2020/250 ESAS, 2020/467 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI-ŞİKAYET KARAR : İzmir 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/250 Esas, 2020/467 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle, İzmir 13....
- KARAR - Dava, icra takibine vaki yetki ve borca itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, İİK 50. maddesi gereğince para ve teminat borcu için takip hususunda HUMK’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanarak davalı borçlunun ikametgah adresinin Ağrı olması ve özel yetki durumunun olmadığı gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu ödeme emrine itirazında borca ve icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmuştur. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Dava koşulunun mahkemece öncelikle gözetilip değerlendirilmesi gerekmektedir....
Davalı T7 T7 T5 T8 yetkilisi itiraz dilekçesinde "borca sebep olarak gösterilen işlemlerle firmamızın bir alakası yoktur" şeklinde yazılmıştır. Burada borçlunun dilekçesinden genel olarak “borca itiraz iradesi” çıktığından, bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Davalı borçlu T3 vekili 26/01/2019 tarihide Uyaptan gönderdiği dilekçeyle borca, ödeme emrine, yetkiye, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz etmiştir. Davalı şirkete ödeme emrinin ödeme emri 22/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği göz önüne alındığında borçlu şirket vekilinin itiraz dilekçesi süresindedir. İlk derece mahkemesince davacının takibin durdurulmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2015/18489- 25475 E.K. sayılı ilamında da açıkça belirtildiği üzere; HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/17483 esas sayılı dosyasında yalnızca yetkiye değil, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, bu nedenle İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğü tarafından borca itirazın değerlendirilmesi gerektiğini, İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğünce bu itiraz değerlendirilmediği gibi müvekkili şirkete yeniden ödeme emri gönderildiğini, ancak taraflarına UETS üzerinden gönderilen tebligat zarfı ile ödeme emrinin uyuşmadığını, İcra Müdürlüğü yeniden bir ödeme emri düzenlemediğini, Büyükçekmece 2....
Bunun üzerine davalı borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile dava açılmış ve mahkemece ....05.2015 tarihli kararı ile, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 03.04.2015 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edildiğinin mahkeme kararı ile kabulü üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur....